Adaylıklar şangırtılar eşliğinde açıklanırken...

Adaylık, kişisel bir olay değildir. Yalnız kendi yakın çevresini değil, bütün ilçeyi ayağa kaldırabilmelidir. Tabii bunun için o adaylık tartışmaya yer bırakmayacak şekilde belirlenmiş olmalıdır. O zaman örgüt de tecrübeli isimler de seçmen de heyecanla sahaya çıkar. Herkesin gözünde umut vardır.

Bir de tersini düşünün. Kimsenin tanımadığı "dayatılmış" bir aday olsun... Elini sıkan partililer bile bunu zoraki gülümsemeler eşliğinde yaparlar.

Tüm üyelerle önseçim yapmak göze alınamadığı için adayların açıklanmasında zaten çok geç kalındı ve propaganda süresi boşa tüketildi. İnandığım parti, Cumhuriyet Halk Partisi. Yerel seçimlerde de yine bu partinin başarısı için elimden geleni tabii ki yapacağım. Ama bu her şeyi görmezden gelmek ve hataları onaylamak anlamına gelmiyor.

ÇANKAYA ADAY ADAYLARININ HAK ETMEDİKLERİ TAVIR!

Çankaya'da 25 belediye başkan adayı dosyalarını emek vererek hazırlamışlar, 50 bin TL katılım bedelini ödemişler, broşürler tasarlayarak tüm esnafla, mahalleliyle konuşarak iki buçuk ay kampanya yürütmüşler. Başarıya ulaşma olasılıklarının çok da yüksek olmadığını mertçe kabul ederek bu yola çıkmışlar. Ama yarıştırılmayacaklarını düşünmemişlerdi!... Çünkü bu 25 aday yerine, "atanan" bir başka isim, Hüseyin Can Güner aday yapıldı. Yanlış anlamayın, bu genç dostumuz eminim pek çok vasfı olan, değerli ve partiye bağlı bir insandır; yoksa zaten Çankaya'ya aday yapılmazdı! Hakkında da güzel şeyler duydum. Ama soruyorum: Sizler bu 25 adayın yerinde olsaydınız ne yapardınız

Genel merkez, şayet son saniyede başka bir aday belirliyorsa, başvuruda bulunan tüm diğer aday adaylarının katılım başvuru bedellerini iade etmelidir. Çünkü kendilerine söz verildiği şekilde aday adayı yapılmamışlardır. Adeta yaşanmamış sayılacak bir kampanyaya emek, umut, zaman, kapital sarf etmek durumunda bırakılmış, yıpratılmışlardır. Genel merkezin o bölgede önceden kafasında tasarladığı bir aday varsa, neden başka aday adaylarının "akıbeti baştan belli olan" başvuruları kabul ediliyor İade edilen bedelleri isteyen istediği yere bağışlayabilir. Birçok ilçeden ağır tepkiler yükseliyor. Sayın Kılıçdaroğlu gibi "Gidip tıpış tıpış oy verirler nasıl olsa" mı diyeceksiniz

İSTİFALAR ETİKTEN UZAKLAŞINCA...

Battal İlgezdi Ataşehir'de aday yapılmadı ve istifa hemen geldi! Halbuki bir konuşmasında, "Ben aday olsam da olmasam da partide eşek gibi çalışırım, bu seçimi kazanmak için..." demişti! Demek tüm bu söylem, o anda kendisini dinleyenleri etkilemek için sarf edilmiş boş sözlerden ibaretmiş.

Partide birçok sıfata layık görülmüş Gürsel Tekin de beklediği Esenyurt belediye başkanlığı kendisine verilmeyince partiden istifa etmiş! Ne büyük hayal kırıklığı! Parti seni başkanlığa uygun gördüğü zaman partiden ve genel başkandan daha büyüğü yok; aday gösterilmezsen "Ben gidiyorum!" Ne değerli bir siyasi etik anlayışı!