Armağan Kuloğlu

Yeniçağ

Yunanistan'a özel bir davranış ''ağlamak''

Uluslararası ilişkilerde önemli olan; ülkenin çıkarlarını, bekasını, güvenliğini, halkın huzur ve refahını sağlayacak doğru ve uygun politikalar üretmek, bunları da etkin diplomasiyle sahada uygulamaktır. Bu uygulamayı etkin kılacak hususlar ise ülkenin sahip olduğu millî güç unsurları ve diplomatik maharettir. Zayıf ülkeler, varlıklarını devam ett

Suriye harekâtı beklemede

Türkiye'nin kontrol altına aldığı bölgelere, SDGYPGPKK terör örgütlerinin saldırıları devam etmektedir. Tel Rıfat ve Münbiç bölgelerinin adeta terör yuvası haline geldiği, harekât bölgelerindeki güvenlik güçlerimizi, dolayısıyla sınırlarımızı tehdit ettiği görülmektedir. Türkiye, Suriye sınırından 30 Km. derinlikte ve sınır boyunca güvenli bir bölg

ABD'nin yeniden ''tek kutuplu düzen'' hamleleri

ABD'nin, Varşova Paktı'nın yıkılmasıyla başlayan "Tek Kutuplu Dünya Düzeni" anlayışı, dengelerin bozulması nedeniyle başlangıçta hızla ilerlemiş, ancak daha sonra Rusya'nın kendini toparlaması, rekabete rağmen Çin'le iş birliği ve ittifak kurabilmesiyle durulmuş, hata kısmen de zayıflamıştır. Tek kutuplu düzenin kilit aktörü NATO ABD, Varşova Paktı

ABD'nin F-16 kozu

ABD'nin, Türkiye'nin dış politikada inisiyatif almasını ve bölgesinde kendi çıkarlarına ters düşen girişimlerde bulunmasını, kontrol ettiği bazı araçları kullanarak önlemeye çalıştığı görülmektedir. Türkiye'nin, buna imkân vermemek için yapacağı karşı hamleler ise, zaman içinde yapılan ve bir kısmı da ideolojik olan, politik hatalar ve içinde bulun

Adım adım ABD hegemonyası

NATO'nun açık kapı politikası ve genişlemesi, bir savunma örgütü olan NATO'nun savunma alanını genişletmesinden ziyade, ABD'nin zayıflayan hegemonyasına yeniden ivme kazandırmak için NATO'yu kullanması olarak algılanmalıdır. Nitekim ABD'nin yeni stratejisiyle NATO'nun 2022 Stratejik Konsepti ve 2030 NATO vizyonunun üst üste çakışması bu algıyı güçl

Suriye harekâtı bekletilecek mi

Dikkatler, İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyeliğine ve dolayısıyla Madrid'de yapılan NATO zirvesine çevrildiği bir ortamda Türkiye'nin, uzun bir süredir gündemde tuttuğu Suriye harekâtını, hazırlıkların tamamlanmasını müteakip başlayacağını açıklasa da, gelişecek duruma göre hareket etmek üzere, kısa bir süre için beklemeye aldığı anlaşılmaktadır. Bu

İsveç ve Finlandiya'nın üyeliği şimdilik zor

Türkiye, İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyeliği başvurusuna, Türkiye'nin güvenliği aleyhinde aldıkları pozisyon itibariyle "olur" vermeyeceğini net bir şekilde ortaya koymuştur. Esasen NATO'nun genişleme sürecinin doyum noktasına geldiği, bundan sonraki genişlemenin Avrupa güvenliğini ters yönde etkileyeceği, Rusya-Ukrayna sorununda görülmüştür. Anca

Suriye ve Ege'de gerginlik

Türkiye, bulunduğu coğrafya ve jeopolitik özelliğiyle, her zaman hedef ülkedir. Zafiyet gösterdiği anda rakiplerinin ve düşmanlarının iştahı kabarır. Bekasını sağlayabilmesi, mevcut hak ve çıkarlarını koruyabilmesi için mutlaka politik, ekonomik, askeri ve psiko-sosyal açılardan güçlü olması gerekir. Türkiye'nin, uluslararası ilişkilerde hata yapma

NATO polemiği

Bugünlerde yine, NATO'nun Türkiye için bir fayda getirip getirmediği, hatta zararlı olup olmadığı tartışılmaktadır. Ancak konuya bulunulan şartlara göre bakılmalıdır. Bugünlerde İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyeliği konuşulduğu ve hiç bitmeyen Yunanistan'ın Türkiye karşıtlığı hız kazandığı için, bu konu yeniden gündeme gelmiş ve polemiğe girilmiştir

Harekât için politik zemin uygun

Suriye'den gelen terör saldırılarına son vermek için sınır ötesi operasyonlar yapılarak belirli bölgeler kontrol altına alınmıştır. Ancak sınır boyunca güvenli bölge oluşturulması, ABD'nin araya girerek anlaşma teklif etmesi neticesinde tamamlanamamıştır. 13 maddelik bir mutabakat metni oluşturulmuştur. Harekât zorunlu hale geldi Ancak ABD, mutabak