Suriye ve Ege'de gerginlik

Türkiye, bulunduğu coğrafya ve jeopolitik özelliğiyle, her zaman hedef ülkedir. Zafiyet gösterdiği anda rakiplerinin ve düşmanlarının iştahı kabarır. Bekasını sağlayabilmesi, mevcut hak ve çıkarlarını koruyabilmesi için mutlaka politik, ekonomik, askeri ve psiko-sosyal açılardan güçlü olması gerekir. Türkiye'nin, uluslararası ilişkilerde hata yapma, ideolojik davranma, kişilerin ve zümrelerin görüşlerine göre hareket etme, dış politikayı iç politikaya alet etme lüksü yoktur. Son günlerde Suriye sınırındaki gelişmeler ile Ege ve Doğu Akdeniz'de Yunanistan ile olan gerginlik gündemdedir. Suriye sınırında harekât hazırlığı ABD'nin Suriye kuzeyinde bir Terör Devleti oluşturma çabaları, Türkiye'nin operasyonlarıyla akamete uğratılmıştır. Ancak Tel Rıfat bölgesindeki PKKPYD'nin, bölgeden çıkarılması için Rusya'yla mutabakata varılmasına rağmen, TSK'nın kontrolündeki bölgede sivil halka, SMO ve TSK güçlerine saldırılar devam etmektedir. Münbiç bölgesindeki PKKPYD için de ABD'yle aynı şekilde mutabakat sağlanmasına rağmen aynı şekilde saldırılar durmamıştır. Rusya ve ABD'nin taahhütlerine uymaları beklenmektedir. Sonuç alınamaması halinde yapılacak harekât için hazırlıklar tamamlanmıştır. Harekâtın, öncelik bu iki bölgede yapılması beklenmektedir. Daha sonra gelişecek durum ve ortama göre Kobani ve Kamışlı bölgelerinin de kontrol altına alınarak 30 km. derinlikte yekpare bir güvenli bölgenin tamamlanması planlanmıştır. Teröristlerin ise operasyonlara karşı hazırlandıkları görülmektedir. Suriye merkezi yönetiminin harekâta itirazı vardır. Ancak karşı koyması beklenmemektedir. Rusya'nın nötr kalabileceği, ABD'nin ise ilkesel olarak itiraz edeceği düşünülmektedir. Harekâtın sadece güvenli bölge oluşturmak için değil, Ukrayna savaşı nedeniyle Rusya'nın bölgede güç azaltmasından doğan boşluğun PKKPYD ve İran tarafından doldurulmasını engellemeye yönelik olduğu da bilinmelidir. Sonuçta sınır boyunca yekpare bir güvenli bölge sağlansa da, bölge dışından içine doğru tacizler devam edebilir. Ancak saldırılar topraklarımıza ulaşamaz. Yine tekrar ediyorum, bu operasyonları Suriye hükümetiyle koordineli yapmamız daha uygun olacaktır. Neticede Suriye'nin siyasi birlik içinde toprak bütünlüğü ve güvenli bir ülke olması, her iki devletin de çıkarınadır. Yunanistan'la gerginlik Yunanistan'ın Türk ve Türkiye düşmanlığıyla yoğrulmuştur. Ancak bu sefer durum farklıdır. Yunanistan, tıpkı Ukrayna örneğinde olduğu gibi, ABD tarafından kışkırtılmakta, Türkiye'nin taarruzuna açık halle getirilmektedir. ABD, Türkiye'nin Rusya'yla ilişkisini kesmek, Montrö'yü gevşetmek, Karadeniz'de etkinlik sağlamak istemektedir. İsveç ve Finlandiya'nın NATO' üyeliğine Türkiye'nin rezerv koymasını hazmedememiş, Suriye'deki amacını engellemesini de kabullenememiştir.