İlişkilerde gereklilik ve öncelik

Dış politikada gittikçe yalnız kalınmış, gelinen durum "Değerli yalnızlık" olarak nitelendirilmiş ve bunun da iyi bir dış politika yöntemi olduğu algısı yaratılmaya çalışılmıştır. Ancak güvenlikte ve ekonomide sorunlar arttıkça, sorun yaşanan ülkelerle iyi ilişkiler kurmak için açılımlarda bulunulma ihtiyacı doğmuştur. Ancak bu açılımların bir kısmında gerekliliğin, önceliğin, fayda ve zararının fazla dikkate alınmadığı kanaatine varmak mümkündür. Yunanistan klinik vaka Tarihi boyunca her fırsatı Türkiye ve Türklük aleyhinde kullanmaya çalışan Yunanistan'ın, özellikle 1974'den itibaren sürekli Türkiye'nin kendisine saldıracağı algısıyla mağduriyet yaratmaya çalışması ve bunda da ABD ve Avrupa nezdinde sonuç alması dikkat çekicidir. Yunanistan'ın, Türkiye'nin ilişkilerinin bozulduğu ülkelerle, "düşmanımın düşmanı dostumdur" anlayışıyla, aleyhimizde tutumlar sergilediği de unutulmamalıdır. Bunlara, öncesinde Suriye'yle, yakın zamanda da İsrail, BAE, S.Arabistan ve Mısır'la ilişkilerimizdeki sorunları fırsat bilerek birlikte hareket etmesi örnek olarak gösterilebilir. Yunanistan, GKRY'le birlikte, Rum-Yunan ikilisi olarak, başta ABD olmak üzere, destek bulduğu ülkeleri arkasına alıp, hak ve hukuk gözetmeden Ege ve Doğu Akdeniz'de doyumsuz taleplerde bulunmaktadır. Bunda, ABD'nin Rusya'yı sıkıştırma politikasında, Yunanistan'ı ön plana çıkarmasının ve şımarıklığının da etkisi vardır. Yunanistan'ın bağımsız politika izleme yeteneğinin olmadığı bir gerçektir. Bu nedenlerle Yunanistan'la ilişkilerin düzeltilmesi önceliğimiz olmamalı, kesinlikle taviz verilmemeli, sadece müzakereden imtina etmediğimiz göstermekle yetinilmelidir. Ermenistan'la yeni açılım... Yunanistan gibi Ermenistan'ın da tarihi geçmişi Türklük ve Türkiye aleyhinedir. Diasporadan beslenir. 2009'daki olumsuz açılım deneyiminden ders çıkarılmayarak tekrar bir açılım denenmesine ve aceleci davranılmasına bir anlam verilememiştir. Ermenistan'ın o zamanki davranışları unutulmamıştır. Ermenistan Batı'ya yanaşmakta, batı da bunu arzu etmektedir. Bu açılımda ABD ve batının telkinlerinin rol oynadığı, Türkiye'nin de, ABD ve batıyla ilişkileri düzeltmek için birçok şeyi görmezden gelip bunu kabul ettiği söylenebilir. Özellikle Biden'ın sözde soykırım iddiasını kabul etmesi ve buna gerekli tepkiyi vermeyişimiz unutulamaz. Ayrıca ABD'nin yeni savunma bütçesi yasasında, Türkiye ve Azerbaycan'ı, Dağlık Karabağ'da savaş suçu işlemekten sorumlu tutan ifadelere de yer verilmesi, durumu daha da kötüleştirmiştir. Ayrıca ilişkilerin düzelmesini Rusya da istemiştir. Rusya, Ermenistan'ın batıya yanaşmasından rahatsız olmuş, hem Ermenistan'a ders vermek, hem de Azerbaycan'la ilişkilerini güçlü tutmak için Dağlık Karabağ