Abdüllatif Uyan

Türkiye

Kul hakkı mühimdir...

Semerkant'ta yetişen büyük velîlerdenEbül Abbâs Dîneverîhazretleri aynı yerde vefât etti.Bu zât, bir cumâ günü,namaz için çıktı evden...Ancak hava yağmurluydu.Yerler de çamurdu.Biraz yürüyünce çamurlandı pabuçları. Temizlemek için bakındı etrâfa.Bir bahçe duvarı gördü.Taşlarına sürüp temizledi.Sonra câmiye gitti.Namaz kılarken "Eyvâh" dedi kendi ke

Misâfiri hiç eksik olmazdı...

Evliyânın büyüklerindenAhmed bin Abdurrahman es-Sekkafhazretleri, çok cömert olup,misâfiri eksik olmazdı evinde.Ancak kendisi, hanımıyla birlikte mütevâzı bir hayat yaşıyordu.Hanımı bir gün hamur yoğururken şeytan "vesvese" verdi kendisine.Ve işini yarım bırakıp, koştu beyinin yanına."Efendi.""Buyur hanım.""Biliyorsun gelenimiz gidenimiz çok, hattâ

"Aradığım rehber bu işte!"

Ahmed Abdülhak Radulîhazretleri, Radul şehrinde doğdu, bu şehirde vefât etti.Gençliğinde bir "mürşit" arıyordu.Bir gece rüyâda"Aradığın rehber, Pani-püt şehrindedir"denildiSevinçle uyandı...Ve o an çıktı yola...O mürşit, Celâleddîn-i Pâni Pütî hazretleriydi. Talebeyi toplayıp;"Mükellef bir sofra donatın ki, kıymetli bir misâfirimiz geliyor"buyurdu.

Fakirlerin sığınağı mübarek zat...

Antalya civârlarında yaşayan velîlerdenAhmed bin Osmân Şernûbîhazretleri, aynı yerde vefât etti.Cömert bir zâttı.Maddî sıkıntısı olan, bu zâta gelirdi.Talebelerinden birinin fakîr bir komşusu vardı.O adam, bir gün bu talebeye gelip "Evlât! Yüz dirhem borcum var, ödeyemiyorum" dedi.Talebe sordu:"Ne yapayım amca""Hocana söyle de, temin etsin bana bu

Hatalarını anlayıp özür dilediler...

Büyük velîlerdenEbû Alî Sekafîhazretleri, Nişâbur'da doğdu. 939 yılında aynı yerde vefât etti.Bu zâtın ziyâretine, fıkıh bilgisi olan üç kişigelmişti bir gün.Oturup sohbet ettiler.Sonra yatsı ezânı okundu.Büyük velî imâm oldu.Cemaatle kıldılar namazı.Ancak mübâreğin okuyuşunu beğenmedi bu 'bilmiş' kişiler!Gûya tecvîde uygunbulmadılar kıraatini.Gece

"Senden altın kokusu geliyor!"

Cezâyir'de yetişen velîlerdenEbül Abbâs Müstegânimîhazretleri "rahmetullahi aleyh", Müsteganim şehrinde yaşadı, burada vefât etti.O devirde bir genç, ilim öğrenmeyi çok istiyordu.Yetîmdi de.Annesi, hırkasına "dört altın" dikip gönderdi ilim tahsîline. Genç, birkaç yer dolaştıktan sonra nihâyet geldi bu zâtın dergâhına.Ve arz etti:"Ben talebe olmak

"Cehennem varken rahat uyuyanlara şaşıyorum!"

Evliyânın büyüklerindenEbül Abbâs Sebtîhazretleri, Sebt'te doğup Merrâkuş'ta vefât etti. Bu zâtın ziraatlauğraşan bir talebesi vardı. Ancak bir sene "şiddetli bir kuraklık" oldu o havâlide.Bir damla suya hasret kaldı toprak.Genç adam bostanının başında kara kara düşünüyordu ki,hocası gelip, sordu:"Hayrola evlât, bostana su mu vereceksin""Evet hocam

"O zât kimdir biliyor musun"

Hakkârî'de yetişen velîlerdenEbül Berekât Hakkârîhazretleri "rahmetullahi aleyh", aynı yerde vefât etti.Bu zâtı sevmeyen bir kimse vardı o devirde. Aleyhinde konuşur, dedikodusunu yapardı.Hiç de utanmazdı.Bir gün yine böyle konuşuyordu ki, insanlar"Sus!"dediler kendisine.Adam sinirlendi!Üstelik dedi ki:"Niye susacakmışım"Dediler ki:"Bu aleyhinde ko

"Sen beni arıyorsun, ben de seni..."

Irak velîlerindenEbül Hasan Cüsûkîhazretleri zamânında bir gençbir gece bu zâtı gördü rüyâsında. Ancak tanımıyordu kendisini.O ara, Efendimiz deorayıteşrîf edip;"Bu zâta tâbi ol!"buyurdular kendisine.Delikanlı uyandı.Çok duygulanmıştı rüyâdan!İyi de, kimdi bu zâtNerede yaşardıHiçbir şey bilmiyordu...Bir sene sonra, bir iş vesîlesiyle bu zâtın belde

"Köyüme gitmek istiyorum!"

Terim bölgesinde yetişen velîlerdenEbû Bekr Ayderusîhazretleri, Yemen'de doğdu, Aden'de vefât etti.Genç bir talebesi, "kötü arkadaşlara" uyup ayrılmak istedi medreseden. Geldi hocasına:"Bir mâruzatım var hocam.""Söyle evlâdım.""Ben köye dönmek istiyorum.""Niçin evlâdım""Köy işleri hocam. Aileme yardım etmem gerekiyor" dedi.Ancak hocası biliyordugen