Abdüllatif Uyan

Türkiye

Sıkıntılara sabreden mübarek zat...

Büyük velîEbül Feth-i Serahsîhazretlerine, bir gün bâzı sevdikleri "Bize hocanızdan bahseder misiniz" dediler.Şöyle anlattı:"Hocam, sıkıntılara sabreder,hiç şikâyet etmezdi.Hak teâlâ, onun her biristeğini ânında yaratırdı."Dinleyenler;"Bir misâl verseniz efendim"dediler.Şöyle anlattı:Evimizin önünde bir dut ağacı vardı...Mevsimi gelince dut yaprağı

Hepsi hocamın bereketiyle...

Ebül Feth-i Serahsîhazretleri, devrinin bir tekiydi. Ebül Fadl-ı Serahsî hazretlerinin talebesidir.Her velî gibi oda hocasınıçok severdi.Her kavuştuğunu, ozâtın himmeti bilirdi.● ● ●Bir gün bâzı dostları;"Efendim, bu yüksek mertebeyenasıl yükseldiniz"diye sordular.Cevâbında;"Hocamın sâyesinde"buyurdu.Ve şöyle anlattı:Bir gün bir derenin kenarında y

"Fâtiha, her şeye şifâdır..."

Yûsüf Mahdumhazretleri, duâları kabul olan velîlerdendir. 1485 senesinde Şirvan'da vefât etti. Bu zâtın hizmetlerini gören yaşlıca bir kimse vardı:Mehmet Dede...Ancak yaşlanmasına rağmen hiç çocuğu olmamıştı. Hanımıyla birlikte buna çok üzülüyorlardı.Bir gün, açtı bu işibu büyük "velî"ye:"Efendim, otuz yıldır evliyiz, çocuğumuz olmuyor" dedi.Mübâre

"Birbirinizi Allah için sevin!"

Büyük velîFahreddîn-i Acemîhazretleri, bir gün gençlere;"Birbirinizi Allah için sevin. Bir araya geldiğinizde faydalı şeyler konuşunveyâ açın bir ilmihâl kitâbı okuyun"buyurdu.Sonra da Fârisîbir beyit okudu...Mânâsı şöyle:"Bir iki kişi, bir iki nefeslik de olsa Allah için bir araya gelir, Allahtan bahsederlerse, gökteki melekler oraya imrenir, gıbt

"Ben, ateşi söndürmek isteyenlerin tarafındayım!"

Osmânlı Devletinin ikinci şeyhülislâmı olanFahreddîn-i Acemîhazretleri, 1460 (H.865) senesinde Edirne'de vefât etti.Dârülhadîs Câmii önüne defnedildi.Bu zât bir gün şunuanlattı sevdiklerine;Nemrut, İbrâhim aleyhisselâmı içine atmak için büyük bir ateşyakmıştı.O ara bir karınca, ağzına sualmış, ateşe doğru gidiyordu.Sordular ki:"Ey karınca! Böyle ne

"Dünyâ için hiçbir şeye kızma!"

Muînüddîn-i Çeştîhazretleri, talebelerinden Hamîdüddîn Nâgurî hazretlerine, bir gün;"Sen, dünyâ ve âhirette azîz ve mükerrem olmayı ister misin"diye sordu.Hamîdüddîn;"Kulun isteği olmaz"diye cevap verdi. Muînüddîn-i Çeştî hazretleri, bu cevâbı beğenip;"Dünyâyı terk eden Hamîdüddîn"buyurdu.● ● ●Nasîhat isteyen bir gence;"Dünyâ için hiçbir şeye kızma

"Ateş, hâlis müminezarar veremez!"

Büyük velîMuînüddîn-i Çeştîhazretlerinin zamânında Bağdat'ta "yedi kişi" vardı ki, ateşe tapıyorlardı.Açlık ve susuzluk çekerek sonunda "istidraca" kavuştular.Fakat câhil halk bunları"evliyâ" zannederlerdi.Bunlar, Muînüddîn-i Çeştî hazretlerini işitip, görüşmek istediler. Fakat onu görünce büyük bir dehşete kapıldılar!Sonra bir titremealdı bedenler

"Kıyâmet için ne hazırladın.."

Bir gün büyük velîMuînüddîn-i Çeştîhazretlerine, bâzı kimseler gelip, kendisine "namaz"dan sordular.Cevâben;"Namaz, çok mühim ibâdettir"buyurdu.Ve îzah etti:"İbâdetler îmândan değildir. Yâni bir ibâdeti terk etmek, îmânı gidermez. Ama namaz için hüküm böyle değil."Sordular:"Onun hükmü nasıldır efendim"Cevâben;"Birçok büyük âlimler'Bile bile namaz k

"Bunu sevdiklerinden eyle ya Rabbi"

Bir gün büyük velîMuînüddîn-i Çeştîhazretlerine bir kimse gelip karşısında edeple durdu.Ve arz etti ki."Efendim, Çoktandır zât-ı âlinizi görmek istiyordum. Çok şükür, bugün sizi görmekle şereflendim" dedi.Ama büyük velî, hiçiltifat etmedi bu söze.Kıymet vermedi.Üstelik sertçe bakıp;"Haydi, ne için geldinsehemen yap yapacağını!"buyurdu.Adamın hâli d

"Hakkından fazlasını alma!"

Muînüddîn-i Çeştîhazretleri; bir gün bir dostuyla yolda yürüyorlardı ki, bir kimse hiddetle gelip, o kimsenin yakasına yapıştı!Ve şiddetli çekip;"Öde borcunu!"diyerek tehdit etti!Ancak parası yoktu adamcağızın. Mahcup oldu tabii.Muînüddîn-i Çeştî;"Biraz mühlet veremez misin"buyurdu.Ama o, edepsizdi biraz..."Hayır veremem" dedi.Büyük velî cübbesini