Şenol Kaluç

Karar

Türk'e hak kardeşine değil!..

Rahmetli Hasan amca çok küfürlü konuşurdu. Bir keresinde "Hasan Amca çok küfür ediyorsun, biraz az etsen!" dediğimde aldığım cevabı hiç unutmuyorum; "Evladım, benimki küfür değil, yürek soğutucu!" demişti. O zamanlar yürek soğutmanın ne demek olduğunu tam olarak anlamasam da ben de yaş aldıkça insanın bazen çaresizlik içinde nasıl sığınacak kapı ar

Mızıkçılık yapmayalım!..

21 Aralık Kuzey Yarım Küre için kış gündönümü ve bu gece en uzun geceyi yaşayacağız. Eskilerin deyimi ile erbain günleri yarın başlayacak. Enerji kaynaklarındaki pahalılık nedeniyle dar gelirli vatandaşlarımıza Allah'tan sabır diliyorum. Son dönemde artan seçim hararetinin evlerimizin ısınmasına pek etki etmediği malum. Şükür telkin edenleri üzmeme

Asgari ücret EYT, zorunlu eğitim hep beraber çukura!..

Türkiye son sürat seçime doğru gidiyor ve Erdoğan iktidar olmanın gücü ile sürekli el yükselterek oynuyor gözüküyor. Şurada yeni yıla birkaç hafta kaldı ve vereceği bir takım kararlar çok ciddi sonuçlar doğurabilir. Ancak Erdoğan'ı bu konularda fazlası ile cesaretlendiren bir muhalefet var ki, bu popülizm yarışı başımızı yakacak. Türkiye'nin genç n

İki yüzlülük içimize sinmiş!

Ülkemizde maalesef temel hak ve özgürlükler konusunda bir standart yok. Her şeyde olduğu gibi bu konuda da ergen toplumların içinde yuvarlandığı anlık buhranlarla bir ileri bir geri yaşayıp gidiyoruz. Daha önceki yazılarımda zaman zaman değindiğim üzere bir türlü kurtulamadığımız göçebelik-köylülük-kasabalılık sarmalından çıkıp da medenileşemedik-ş

Utanma belasına suç ve ceza

Bizim memlekette gönülsüz, sırf birilerini susturmak, laf edilmesin diye göstermelik yapılan işler için kullanılan bir tabirdir "utanma belasına". Maalesef ülkemizde pek çok şey kâğıt üzerinde utanma belasına yapılıyor. İşler böyle yürüyünce de olan kurallara uyanlara oluyor. Nasıl mı Mesela okula devamın kanuni sınırları var, onu aşarsanız devamsı

İtibar verelim derken itibarsızlaştırılan meslek: Öğretmenlik

Ülkemizde ne zaman iyi niyetle bir adım atılmaya çalışılsa işin ruhunu bilmeyenlerin attığı adımlar daha büyük problemlere yol açıyor. Öğretmenlik Meslek Kanunu da "yoktu yapalım, bir eksiklik, yanlışlık varsa sonra düzeltiriz" mantığı ile yapılıverdi. Yıllar önce memurların sendikalaşma sürecinde de benzer şeyler yaşanmış, gelen tüm itirazlar "efe

Ölüm Allah'ın emri

"Miskîn âdem oğlanı nefse zebûn olmışdur Hayvân cânâvâr gibi otlamağa kalmışdur Hergiz ölümin sanmaz ölesi günin anmaz Bu dünyâdan usanmaz gaflet ögin almışdur Oğlanlar öğüt almaz yiğitler tevbe kılmaz Kocalar tâ'at kılmaz sarp rûzigâr olmışdur Beyler azdı yolından bilmez yoksul hâlinden Çıkdı rahmet gölinden nefs göline talmışdur Yûnus sözi 'âlimd

Kim darbeci değil!

Geçenlerde çocukluğumuzun ve ilk gençlik yıllarımızın güzel hatıralarından, spor basınının önemli bir ismini kaybettik. Arkasından güzellemelerin yanı sıra bunu da unutmayalım tarzı paylaşımlar da geldi. Açıkçası bir insanın iyi-kötü, olumlu-olumsuz yönleri olması kadar doğal bir şey yok ama bizdeki durum biraz farklı. Mahalleden birileri ayrıldığı

Bırakın gençler meslek edinsin

Türkiye gerçekten sıra dışı bir ülke ama bunu iyi anlamda söylemiyorum. Sağcı solcu fark etmeksizin kendi doğrularımıza hapsolmuş ve dünyayı anlamaktan uzağız. Hele bazılarımız var ki soğuk savaş dönemi antikalarına benziyor. O yüzden ülkemizde fikirlerin tartışması yerine sürekli münakaşa, kavga, hep ben bilirimcilik var. Eğitimle ilgili bunca yıl

Okuryazarlığı yanlış mı anladık acaba

Memlekette herhangi bir konu yok ki sapla saman birbirine karıştırılmasın. Hele konu geçmiş ise bu daha çok yapılıyor. Tabii ki herkesten bir tarihçide olması gereken asgari birikimi beklemek yanlış olur ama güya kendisini bu alanda otorite görenlerin dahi temel ilkelerden kopuk yorumlar yaptığını insan görünce şaşırıyor dersem yalan söylemiş oluru