Özdemir İnce

Cumhuriyet

Bir kez daha emriniz olur!

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Devlet Bahçeli'nin "terörsüz Türkiye" süreciyle ilgili olarak düşüncelerini eleştiriyor. Devlet Bahçeli'nin "Maksimalist taleplerden kaçınmalıyız" demesine karşı çıkıyor. Maksimalist, "en aşırı, en üst düzeyde" anlamına gelir. Az, çok, aşırı gibi ölçüler muhatapları ilgilendirir. Bunlar beni ilgilendirmez

Rezillik, utanmazlık, alçaklık (2)

29 Ekim 2025! Cumhuriyetimizin kuruluşunun 102. yıldönümü! Anıtkabir'de "saygı töreni" yapıldı. Birkaç yıldır, Aslanlıyol'un duvarına tüneyip, protokol geçerken "Reeeceppp Tayyyiiippp Eeerdoğan!" diye bağıran bir edepsiz sürüsü gene aynı herzeyi havlamış. Bu rezillik, bu utanmazlık, bu alçaklık ve bu hainlik üzerine 12 Eylül 2025 günü bir kınama v

Kurtarıcının adı toryum (3)

CERN'in (European Center for Nuclear Research-Avrupa Parçacık Fiziği Araştırma Merkesi) evrenin oluşumuyla ilgili olarak yapmaya başladığı deney Türkiye'yi birden bilim dünyasının göbeğine getirdi. Bütün televizyonlar CERN deneyi ile ilgili programlar yaptı. Bunlar iyi kuşkusuz! Yazılı basına geçmedi ama bir televizyonda bir hükümet üyesinin bu tür

Kurtarıcının adı toryum (2)

Özdemir İnce: Uranyum bu kadar belalı bir madde, tehlikeli, radyasyon yayıyor. Oysa toryum da 1828'de bulunmuş, radyoaktif olduğu da 1898'den bu yana biliniyor. Tehlikesiz olduğu halde neden toryum tercih edilmemiş Prof. Dr. Engin Arık: Toryum nedense iyi tanınmıyordu. Cenevre'de CERN (European Center for Nuclear Research-Avrupa Parçacık Fiziği Ara

Dreyfus A la Turca

Bugün "Kurtarıcının Adı Toryum (2)" yayımlanacaktı ama "Dreyfus A la Turca" ya da bir "A la Turca Emil Zola" gerektiğini düşündüm. Ertelenen yazı 31 Ekim 2025 cuma günü yayımlanacak. *** Fransa'da hukuki tartışmalara neden olan olay Paris'teki Alman elçiliğinde hizmetçi olarak çalışan Fransız gizli servisine bağlı bir kadının çöp sepetinde bulduğu

Kurtarıcının adı toryum (1)

21 Ekim 2025 Salı günü yayımlanan "Toryum dedikleri şey" başlıklı yazımla "toryum" adlı ender elementle tanıştınız. Daha önce tanıştıysanız o başka. Artık bu "ender"le yani "nadir" şeyle tanışıklığı samimiyete dökme zamanı gelmiş oldu. Bu vesile ile 2002 yılında Hürriyet gazetesinde yayımlanan bir söyleşiyi "Kurtarıcının adı toryum" başlığı altında

Bir kez daha toryum denen mucize

Gazetelerde, kitaplarımda yayımlanmamış yazı(lar) da var zulada. Hürriyet ve Aydınlık gazetelerinde yazdıktan sonra bir "site" kurmuş orada yazmıştım. Şimdi zaman zaman o yazılara başvurmaktayım. Okuyacağınız yazı (25 Aralık 2014) bunlardan biri: Uzun zamandır yeni yazı yazmıyorum. Bu ayın başında konferans vermek için Sicilya'ya (İtalya) gittim.

Toryum dedikleri şey

Ülkemizde edebiyattan en ince bilimlere kadar tuhaf bir alışkanlık vardır. Geçmiş sanki yoktur, her şey ilgili öznenin kendisiyle başlar. Özellikle de edebiyatta: "İmge" yani "imaj" (image) kavramı diyelim. Ataol Behramoğlu kardeşim, 1983 yılında bir gün Ankara'da bana "Yahu ihtiyar, şu imge denen konuda bir yazı yaz da öğrensin millet" deyinceye k

Dilini eşek arısı soksun!

Eşek arısının nasıl soktuğunu çok iyi bilirim. Kevser halamın evinden halam kızı Semiha ile birlikte kapıdan çıktığımı anımsıyorum. Mahalle veletleri karşı evin pencere pervazına yuva yapan eşek arılarını kışkırttıkları için bütün eşek arıları ikimize saldırmışlar. Semiha ablama değil de benim başıma. Bir yıl sonra uzun komadan çıktığım zaman bu sü

UYANIN

Uyanın, uyanın artık, ey yitik insanlar! Dinleriniz eskilerin palavrasıdır ancak. Zaman pek yakında sona erecek derler, Günlere gelince de tükendiğini söylerler. Yalancılar; sonunun geldiğini nerden bilecekler. Bu yalan dolan haramilerini sakın dinlemeyin. İnsanlar ister ki kalksın ayağa bir imam Ve konuşsun önünde şu dilsiz kalabalığın. Yanılsamad