Mine G. Kırıkkanat

Cumhuriyet

Taarruz'dan teslimiyete, yit

"Osmanlı delegasyonu 30 Ekim 1918'de Mondros Mütarekesi'ni imzaladıktan öteye Türk ordusunun silahsızlandırılması başlamıştı. Yetmemiş, işbirlikçi İstanbul hükümeti sanki "Ülke Mustafa Kemal'e kalacağına düşmana kalsın" der gibi Sevr Antlaşması'nı da 10 Ağustos 1920'de imzalamıştı. 1922 yılına gelindiğinde, Yunanlara verilen İzmir, işgal altındaydı

Ol'dur korur, Şo

"Bitania despotluğunun veliahtı Beşteber Sisikovski, Mikronezya ile Bitania arasında gidip gelen İstibdat vapurunda daha fazla barındıramadığı eşcins yavuklusu Azam Varak'ı ne yapmış etmiş, Bitania Sarayı'ndaki maiyetine "hizmetli" atamıştı. Küplere binen karısı Salamura Şamarov'u da "Seni boşarım, karıya bak kocasını erkeğe kaptırdı derler!" şanta

Benzemez birleşikler,

""1942 Ağustos ayının sonu. Michla, ilk kez bisiklete biniyor. Bir yoldaşı bisikleti itiyor ve 'Sakın yere bakma, hep öne bak!' deyip salıyor. Genç kız, dağ yollarında selenin arkasında bir sepet taşıyor. Dibinde teslim edeceği sahte kimlikler var, üstünde bir elma yığını. Bir dönemeçte, karşısına milis devriyesi çıkıyor. Michla gözlerini kaçırıp y

Sosyal serpme,

"Bitania'nın Direkli Voyvodası Mukteber Sisikovski, istibdat tahtını geri veren Valdemir Potin'e karşı minnetle dolup taşıyor, zaten makamdaşı da cebine koyduğu 500 elmasla yetineceğe hiç benzemiyordu.Ayıboğan Potin, tahtını kurtardığı Bitania müstebitinden Makronezya donanması için liman, karadan karaya nükleer füzeler için konuşlanma, Makron aske

Cem Karaca'nın gizli aşkı, '

""Cem Karaca hiç kuşkusuz eşsiz bir ozandı. Anadolu ezgilerini rock türünde milyonlara ulaştıran efsane bir müzisyendi, benzersiz güç ve renkte bir sesi vardı.Sanatçının Almanya'daki yılları, kamuoyunda adı hiç bilinmeyen, sanki Cem Karaca'nın kişisel tarihinden silinmiş bir kadının, Meral Karaören'in de tarihçesidir.Cem Karaca'nın Ömrüm, Karım, Aş

Aşkın tarifeli seferi,

"Bitania halkının kuru kazıkçaktığı için kovduğu VelevkiTakşak'tan sonra yağlı kazığageçirdiği için geri çağırdığı DirekliVoyvoda'nın kabile üyeleri,sığındıkları Mikronezya'dantedbirli ve temkinli biçimde, birerbirer dönüyorlardı.Mukteber Sisikovski'ninkazık tercihi üzerindenyeniden müstebit tahtınaoturduğuna hayıflanan ve hattadövünen biricik Bita

Kartal Müfrezesi,

"Teğmen Mehmet Fazıl, Balkan Savaşları patlayınca İngiltere'de aldığı havacılık eğitimini bitirmeden yurda döndü. Balkanlar'dan sonra Çanakkale, Elcezire, Irak, Kutül Amare ve Medine muharebelerine katıldı. Rütbesi üsteğmenliğe yükseldi.25 Ekim 1918'de İstanbul'a saldıran 5 İngiliz uçağıyla tek başına çatışmaya girdi ve düşman uçaklarını geri püskü

Direkli Voyvoda'nın dönüşü,

"Bitania'da beklenen seçimler yapılmış, Valdemir Potin'in zekice hamlesi sayesinde yine istibdat rejimi kazanmış ama iktidar koltuğuna eski müstebit değil, Potin'in son dakikada sahaya sürdüğü aday Velevki Takşak oturmuştu.Mikronezya'daki dünürü Muktedir Makropiç'in Betonit Saray'ına sığınan ex müstebit Mukteber Sisikovski, burnundan soluyordu. Kay

Nayino

Âşıktım.Baba toprağı Karadeniz'e.Oyy Nayino.Ha bu nasil bir sevdaluk iduKâh süt liman, kâh azgın dalgalarla coşan, bana sonsuz bir huzur veren, özgürlüğü çağrıştıran, rengi "mavi" ama kaderi "kara" deniz.Limanın yanında küçük koya yanaşmış minik beyaz bir taka. Üzerinde mor renkle yazılmış bir kelime. Tam seçemiyorum. Biraz daha yaklaşınca okuyabil

Ayılana kavun bayılana votka!

Bitania'daki seçimlere bir hafta kala, müstebit Mukteber Sisikovski'nin istibdat tahtından güzellikle ya da zorla indirileceği kesinlik kazanmıştı. Ortalık toz duman, yandaşlar bavul toplarken muhalifler dişlerini biliyorlardı. Sisikovski, oğul tayfasını emanet ettiği despot makamdaşı Muktedir Makropiç'in Betonit Saray'ına gizli bir ziyaret gerçekl