Mine G. Kırıkkanat

Cumhuriyet

Bir ışık söndü, dünya karardı

Ali Sirmen, duygu yüklü en güzel yazılarını, 1985-86 yılları arasında hapishaneden, Samim Lütfi imzasıyla yazdı. Samim Lütfi, baba tarafından dedesinin adıydı; Samim de babasının... Yetim değildi ama babasız büyümüştü. Türk müziğine "Sultaniyegâh Sirto" gibi pek çok başyapıt kazandıran Sadi Işılay'ın kızı Rahşan ile Samim Lütfü Sirmen'in oğlu Samim

Deli Şair'e vefa

"Temiz bir vicdandan daha yüksekte duran hiçbir yasa yoktur." Kosta Kortidis Ömer Seyfettin, Türk toplumuna özenle şırınga edilen cehalete rağmen okuyarak dünyasını genişletmeyi sürdüren her insana okumayı sevdiren, öykülerine hayran bırakan en büyük edebiyatçılardan biridir. Diyet ve Kaşağı gibi birkaç öyküsü, sanırım her okuryazarın belleğine sil

Öncesi var, sonrası var, ortası karar!

Mikronezya İmaniyet İşleri Reisi Alyoşa Ersaltz, müstebit Ulu Çoban'ın değişmez yozdaşı; Muktedir Makropiç tak deyince şak yapan en güvenilir yoldaşıydı. Nitekim adada "özgür seks" ilanıyla istibdadın soyduktan sonra soğan bile bulamaz hale getirdiği halkı, hiç olmazsa cinselliğe doyuran olmuştu. Alyoşa Ersaltz'ın fantezileri vardı. Tinsellikle işt

Sağlık Cumhuriyeti

TBMM, 23 Nisan 1920'de kurucu Büyük Millet Meclisi olarak açıldığında Kurtuluş Savaşı sürüyor; Türk milleti 1853'te başlayan bir ufalanmada Kırım, Balkanlar derken Arap çölleri ve Kafkaslar'dan sonra Anadolu'ya uzanan beş cephede zaten 67 yıldır savaşıyordu. Düşmanla son çarpışmalar devam ederken, 30 Ağustos 1922 günü zaferin ne büyük ne de Türkler

Yapay zekâ, başa bela

Makronezya müstebiti Valdemir Potin, biatı ve itaatı örnek müttefiki Muktedir Makropiç'e bir robot armağan etmişti. Tutar Silker adı verilen robotun yapay zekâsı, yalanı saptayıp yalancıyı cezalandırmaya programlıydı.Sorgularda yorulan işkence memurlarına yardımcı olmak amacıyla üretilmişti. Mikronezya Merkez Karakolu'nda çok işe yarayacaktı.Armağa

Malcolm X'le röportaj

Amerikalı zenci lider Malcolm X, yaşamını çalacak suikasta yaklaşırken Amerika'daki Siyah Müslümanlar hareketinden uzaklaşmıştı. Artık beyazlar hakkında ırkçı genellemeler yapmıyor, hata yaptığını kabul ediyordu. Amerika'daki siyahların mücadelesi bir ırk üstünlüğü değil, insan hakları mücadelesiydi.1964 sonunda İngiltere'ye gelmiş ve üniversiteler

Değişmez kesinlikler

Simon Semirbit, umutla korku arasında kararsız bir heyecanla titriyordu.Titremesi, evine özel ulakla gönderilen siyah MM damgalı, kırmızı zarfla başlamıştı. Bu zarfları tanıyordu. Ulu Çoban Muktedir Makropiç, ad ve soyadının baş harfleri basılı zarfları özel görüşmeye çağırmak için kullanırdı. Nitekim zarfın içeriği düşüncesini doğruladı. Ertesi gü

Kölelik hazzı

"1838 yılında İngiliz sömürgesi Barbados Adası, özgün ve kanlı bir ayaklanmaya sahne oldu. Köleliği kaldıran Mart Kararnamesi'yle özgürlüklerine henüz kavuşan kadınlı erkekli sekiz yüz zenci, bir sabah eski beyaz sahipleri Glenelg adlı efendiye gelerek, eskisi gibi köle kalmak istediklerini bildirdiler. Yanlarında, İngiliz rahibe yazdırdıkları bir

Ergenlik ciddiyet ister

Mikronezya'yı beton kabuklara gömen Şeş Taahhüt Kumpanyası'nın ikinci büyük müteahhidi Mikron Mikropiç çok dertliydi. Biricik oğlu Senkron, ergenlik çağına girince sapıtmıştı. Okuldaki tüm notları paraşütle düşerken özellikle matematik paraşütsüz çakılıyordu. Oysa Senkron, zehir gibi akıllı bir gençti. Ama sakalı bıyığı çıkınca Mikronia'daki yoldaş

Türk yazar, Türkiyeli azar

Üç haftadır, Elif Şafak ile Doğan Kitap'a açtığım ve hukuk mahkemesinde kazandığım intihal davasının edebiyat çevrelerinde açığa çıkardığı "Türkler" ve "Türkiyeliler" cepheleşmesini izliyorum.Davalılar, kaybettikleri davayı temyiz ettiler. Ama daha temyiz dilekçesini bile vermeden, hukuk mahkemesinin gerekçeli kararına karşı inanılmaz hız ve yoğunl