Nayino

Âşıktım.Baba toprağı Karadeniz'e.Oyy Nayino.Ha bu nasil bir sevdaluk iduKâh süt liman, kâh azgın dalgalarla coşan, bana sonsuz bir huzur veren, özgürlüğü çağrıştıran, rengi "mavi" ama kaderi "kara" deniz.Limanın yanında küçük koya yanaşmış minik beyaz bir taka. Üzerinde mor renkle yazılmış bir kelime. Tam seçemiyorum. Biraz daha yaklaşınca okuyabiliyorum."Nayino".Yani "sevdalum, sevducağım"...Okurken bile insanın yüreğini ısıtan bir "sevdaluk" hikâyesi gibi.Balıkçı kulübesinin önünde yaşlı bir amca, oturmuş ağları tamir ediyor. Dudağında eski bir Ordu türküsü:Yar goynunda elsem,Kefen de istemezdum.Uc gun sarilu yatsak, Sağdan sola dönmazdum.Gülümsüyorum.Dönüp bakıyorum rüzgârın estiği yöne.Yeşilin her tonunu barındıran dağlar yükseliyor bulutların ötesinde, başka bir diyara. Bir tulum sesi çalınıyor kulağıma. Fareli köyün kavalcısı olmalı bu. Tulum sesinin büyüsüne kapılarak tırmanmaya başlıyorum baba ocağına doğru. İlk dönemeçteki çeşmede nefeslenip elime, yüzüme çarpıyorum buz gibi suyu. Kana kana içtikten sonra şükrediyorum, neye şükrettiğimi bilmeden. Çaylıkların, fındık bahçelerinin ardından, harman yerinin ardındaki baba ocağına ulaşıyorum. Kapıdan içeri girerken hafiften bir yağmur başlıyor. Sedirin üzerine oturup geriye yaslanmamla beraber Karadeniz gibi coşuyor hava. Dama vuran yağmur damlalarının sesiyle birlikte yerden müthiş güzel bir koku yükseliyor. Toprak ile karışık biraz çay, biraz fındık, biraz da yasemin, lavanta ve ıhlamur kokusu.Yine gülümsüyorum sebepsiz.Gözümü kapatıp yaslanıyorum arkama.Bir şeyler eksik ama...Beyaz takadaki yazı geliyor aklıma.Nayino.Üstü açık yazlık sinemada izlediğim ilk filmi düşünüyorum. Casablanca. Bir aşk filmi.Hem nasıl bir aşkFilmlerde mi olur sadeceİnsan nasıl anlar aşık olduğunuCevabını biliyordum. Biliyordum da diyemiyordum ne kendime, ne de başkalarına. Aşık olmak!Karadeniz'e aşık olduğum gibi. Sonraları çok uğraştım, zorladım kendimi aşık olmak için. Olamadım.Olsun, daha yaşım gençti. Olurdum belki. Kim bilirNayino!Sevdaluk.Zordur ama güzeldur. Eey gidi Garadeniz, suların ne garadur...YARALI İNSANLIKHer insan yaralıdır. Çünkü yaralayan da yaralandığı için yaralar.