13'ü altı yıldır terör örgütünün rehin tuttuğu güvenlik görevlileri olmak üzere 16 şehit verdiğimiz Gara faciasında seslendirilen sorular cevapsız kalırken, apar topar gündeme getirilen yeni dokunulmazlık fezlekeleri, iktidar ortağı MHP'nin çoktandır ısrarla "Kapatılsın" dediği HDP'ye yönelik olarak tezgâhlanan operasyonun yeni bir aşaması olmalı.
28 Şubat süreci, 1997 yılının o gününde yapılan MGK toplantısında alınan kararlarla başlamıştı.Asker baskısıyla "irtica"nın "bir numaralı iç tehdit" ilan edildiği o dönemde en çok iz bırakan uygulama başörtüsü yasağı oldu. İmam hatiplerin orta kısımları kapatıldı. Refahyol hükümeti çekilmek zorunda bırakıldı. RP ve devamı FP AYM kararıyla kapatılıp
Ne zamandır lafı edildiği halde hâlâ gündeme getirilemeyen ve işin gerçeği kimsenin de inanmadığı "reform paketi," yeni bir erteleme olmazsa bugün açıklanacakmış.Muhtevasıyla ilgili haberlerdeki detayları daha önce değerlendirdiğimiz için tekrarlamaya hâcet yok. Özeti: Hukukun en temel kural ve kriterlerini hayata geçirmek için pakete gerek yok, o
24. yılını da geride bıraktığımız 28 Şubat sürecinde "irtica"yla suçlanarak hedefe konulan ve susturulmak istenen yayın organlarının başında Yeni Asya vardı.Çünkü Risale-i Nur'dan aldığı ölçülerle ortaya koyduğu "kendisine has" yayın çizgisini 28 Şubat sürecinde de büyük bir dikkat ve hassasiyetle sürdüren Yeni Asya, haksızlıklara her zaman olduğu
"Yeni Asya" denildiğinde Risale-i Nur'un ve Nurculuğun akla gelmesi, gazetemizin en önemli özelliklerinden biri. Bu çağrışım, Yeni Asya'nın "nev-i şahsına münhasır, orijinal ve mümtaz" vasfını gözler önüne seriyor.Kutlular Ağabeyin, Zübeyir Ağabeyden naklettiği "Yeni Asya bizim günlük lâhika mektubumuz" beyanı da aynı manayı dile getiriyor. Bilindi
Boğaziçi'nde "kayyım rektör" atamasının yol açtığı tepkiler devam ederken diğer üniversitelerin durumu da gündeme geliyor.Eski rektörü eşine yaptığı kayırma ortaya çıkınca görevden alınan bir taşra üniversitesinde olup bitenlere ilişkin bir okurumuzun mesajındaki satırlar bu noktada düşündürücü: p style"text-align:center" Bir rektör alkışlarla yüce
Bilâhare bir dönem genel başkanı da olduğu Mazlumder'in Kocaeli Şubesi başkanlığı günlerinden beri tanıdığımız ve her dönemde hiçbir ayrım gözetmeden haksızlıklara karşı çıkan ve bedelini de ödeyerek hak savunuculuğunu kararlılıkla devam ettiren bir isim:Dr. Ömer Faruk Gergerlioğlu. Başörtüsü yasağı başta olmak üzere 28 Şubat döneminde dayatılan hu
Tek adam rejimiyle birlikte hukuk ve adaletten iyice uzaklaşılmasında, danışman sıfatıyla Sarayı kuşatanların çarpık anlayış ve yaklaşımlarının da büyük rolü ve etkisi var.Bunlardan biri Yavuz Sultan Selim'le ilgili bir kitap yazıp, kendi indî yorumlarına onu da alet etmeye kalkmış. İşte söyledikleri: "Yavuz'un zihin dünyasında iktidar sahibi olmay
Üstad Bediüzzaman çok zorlu ve çetin şartların hüküm sürdüğü çok karanlık ve kasvetli bir ortamda istikbal nesillerine "Acele ettim, kışta geldim; sizler cennet-âsâ bir baharda geleceksiniz" derken, ümit dolu, parlak ve aydınlık manevî baharların müjdesini veriyordu.Onun "Risale-i Nur'u matbuat lisanıyla konuşturma" idealini tahakkuk ettirme hedefi
Yeni Asya 21 Şubat 1970'te yayın hayatına atıldıktan bu tarafa geçen 51 yılda medya sektöründen kimler geldi, kimler geçti...1960'ların sonlarında ve 70'lere girilirken dindar kitlelere hitap eden Bugün ve Sabah gazeteleri vardı. Bilhassa Bugün, bir ara 100 bini aşan tirajıyla bu cenahın en büyük gazetesi haline gelmişti. Ama her iki gazete de 12 M
© 2016