Halime Gürbüz

Türkiye

Hayat dediğin…

Yaşamak çok kişi için yiyip içerek ölümü beklemektir. (Cenab Şehabeddin)Hayatın bizim için ne anlam ifade ettiği, hayatın karşımıza neler çıkarttığı ile değil, bizim hayatın karşısına çıktığımız tavırla belirlenir; başımıza gelenlerden çok, bizim olanlara verdiğimiz tepkiler ile gelişir. (Lewis Dunnington)Yarın yeteneğimi kaybedecek olsam, harika z

Yılanınbaşını küçükken ezeceksin!

Yaşlı adam oğlunu yanına çağırır;"Evlat bir tavuğumuz çalınmış.Git o hırsızı bul ve cezasını ver!.." der. Oğlan baştan savma başını sallayarak, "Tamam baba. Hallederim" diye cevap verir.İçinden:"Yahu yüzlerce tavuğumuz var. Bir tanesi çalınmış; işim gücüm yok, tavuk hırsızı peşinde mi koşacağım" diye hayıflanır.Birkaç gün sonra endişe ile babasının

Salgın var…

Aman dikkat, salgın var! Ben üçüncü haftama girdim ve fakat hâlâ düzelemedim. Domuz gribi, üstüne de Frankenstein Covid olmuşum. Hastanelerden eve gelemiyorum. O kadar yoğun ki aciller; serumlar ayakta veriliyor. Bol bol hava verildi, artık daha havalıyım; havamdan geçilmiyor!..Sağımız solumuz sobe, herkes ya burnunu çekiyor ya da hapşırıyor. Öncel

Notlar

Yeni ay umutların kapısı;Hayallerimizin gerçeğe döndüğü, ruhumuzun canlandığı,maddi manevi bolluğun gönüllere aktığı, bereketin keselere dolduğu,sağlıkla aydınlandığımız güzel bir ay olsun.Hoş gelmiş kasım,Hoş gelmiş sonbaharın son ayı...Sararıp, dökülen sadece yapraklar olsun,Ama biz hep canlı hep mutlu kalalım.***Ne demişti Mevlâna;"Sanmasınlar y

Aman dikkat!

Aman dikkat salgın var! Öksürmekten ne yazı yazabiliyorum ne doğru düzgün nefes alabiliyorum. Pıh pıh, efem devlet hastanesiacil bölümünden bildiriyorum; nezleydi,domuz gribiydi, varyant Covid'di derken bende dâhil olmak üzere halkın çoğu grip, nezle. Bak şurada hanım hanımcık sıra bekliyorum, nasıl olsa kapmışız diye herkes umarsızca hapşırıp öksü

Su gibi aziz olun

Şükür az da olsa yağmur yağdı. Barajlar alarm veriyor, su savaşları'şimdilik' komplo teorisi olarak görülüyor lakin net olanşey şu ki; suyumuz bitiyor! Küresel ısınma tepemizde, su kaynakları da resti çekti. 'İkide bir sifon çekmeyin kardeşim' ihtarlarıylapsikolojimiz gerildi. Magazin dünyasında ise mankenlerin, San-artçı'ların yerine, 'eski gözdel

Yaprak sarması…

Dedektif Dik, yine esrarengiz bir olayla karşı karşıyaydı... Saldırgan, burnunu mıncırarak bayılttığı kurbanlarının kafasına limon sıkıyor, üzerinde "Emeğe Saygı" yazan bir asma yaprağını da bırakıp kaçıyordu... Yoğun çabalar sonucu saldırgan bulunmuştu. Rutubetli sorgu odasının loş ışığı altında masum yüzlü, ufak tefek, narin bir bayan oturuyordu.

Finansal analiz…

Parayı buldukları için Lidyalılara sövsek mi yoksa onları sevsek mi bilemedik. Kimi geçim derdinde, kimi yatırım tavsiyesi peşinde… Kimi borç, kimi de doymak bilmeyen bir tüketim çılgınlığı içinde…Tarihin ünlü düşünürlerindenSeneca'nın daha dediği gibi; "Para, zenginler için bir süs, fakirler için bir ihtiyaç, akıllılar için bir araç ve aptallar iç

Deyimler

Dimyat'a pirince giderken evdeki bulgurdan olmak...Dimyat Mısır'da Süveyş Kanalı ağzında ve Portsait yakınlarında bir iskeledir. Eskiden Mısır'ın meşhur pirinçleri, buradan Türkiye'ye gelirdi. Dimyat'a pirinç almaya giden bir Türk tüccarın bindiği gemi Akdeniz'de Arap korsanları tarafından soyulmuş ve adamcağızın kemerindeki bütün altınlarını almış

Yol uzun

Köyün kenarında sükûnetiyle konuşan bir çeşme vardı. Kim bilir kaç yolcunun susuzluğunu dindirmiş, kaç garibin duasını işitmişti. O çeşmenin taş basamağında her akşam iki yaşlı adam buluşurdu. Biri Hasan Ağa, diğeri Derviş Ali idi. Her ikisi de ömrünün son demlerindeydi ama sözleri hâlâ genç bir kalbin sıcaklığıyla yankılanırdı.Hasan Ağa, gençliğin