Ali Hakkoymaz

Yeni Asya

İnsanca Yaşamak Masalı

Ve niyeyse "isimden ve resimden ibaret" bir sistem değişmez de değişmez."Hâl bu ki..." bu, hâl değil; hâlsizlik, dilsizlik ve bir boşluk ki dolmuyor; dolmuş ki ötekileri almıyor. Bir hayat usaresi de salmıyor. Salınıp gelmiyor; o "İnsanca Yaşamak Masalı." * Eh, yine gidip seçiyoruz. Şu olsun. Bu burda dursun. Sonra bakıyorsun ya silahlı ya külahlı

Dünya rüyası; rüya dünyası

(Pişmeyen ciğer) -Bir ânlık esmâ ve hazırlık molacılarına...- Babamı gördüm rüyamda... Doktora gitmiş; iş bitmiş ki... Salonda oturuyor. Üstü başı giyili... Morali iyi... İçi gülüyor; gözleri de yüzü de... Yani keyfi yerinde... Ama doktor yine gel demiş. Ben yine oralı değilim. Bu iş bitti diyorum. Hastaneye geri gelmek yok. İçimden kuruyorum. * He

Hakeza yapay zekâ

Yapay bir ay vitrinde…Öylesine yapılmış ki... ocukluğuma gittim birden. Gökyüzü, yıldızlar ve ay... Ama yapay... Derken daldım içeri. Baktım kasada bir adam... Müşteriler sırada... Ellerinde vitrindeki tablolar... Kimse gülmüyor ama... Bağdat Caddesi gibi yüzler; Öjeli tırnaklardan, boyalı saçlardan beter... Kasadaki adam yapay... Müşterile

Çıkışa yol yada 313

Üzülüyorum.Binlerce öğrencim oldu. Özel okul, dersaneler ve en çok devlet okullarında... ok zeki öğrencilerin olduğu sınıflarda ders anlatmanın keyfini bilenler bilir. Konuşurken yepyeni kelimeler düşer dilinize. Konuştukça açılır; açıldıkça konuşursunuz. Kendinizi dinlemekten kendinizi alamazsınız. ünkü dağlara seslenmek gibidir alıcıların güçl

Cimri ve cö/mert - İçtimaî ve Siyasî Sözlük -7

Hür düşünceye kapalısın; konuşamam seninle. Müstebitsin; beraber yürüyemem.Aynı sofraya oturamam seninle; cimrisin. Cimrilik; -sonsuz hazine sahibine güvenmemek diye mânâların iskelesine yanaşmak gibiymiş ki- şirke kadar çıkar bu yol; aman ha; uzak dur şöyle! Sen ye, sen iç. Anladım şimdi Cennetin kapısını niye cö—mertler açar. Dert olur derler c

Şirket-i Nuriye

-Köşenin arkasındaki hikâyeler…-"sa/// yaz-ı-" dedi; akır gözlü Faruk kardeşim. "As///Deme kış yaz;/Oku, yaz." dedim. Al sana yazı... Mı... Bilmem! O meydan'da bilinecek her şey. Meydanda utanmamak için herkesin içinde... Dua edelim Şirket-i Nuriye'ye... Bizim şirket parasız... Ve hele riyasız... Bi' gram para girse araya... Bak yaraya! Nur

İçtimaî ve siyasî sözlük (6)

ÜÇ KİTAPO kadar muamma değil her şey... Açarsın Ü KİTABI; her şey var orda. Onları okutup hayatına dokuyunca sen de "kitap gibi" olacaksın. Dermansız dert yok; sende bir tuhaflık var. Elinin değdiği her yer kir pas içinde... Yas yasak bağlamış kelimelerin. Ümidin -o her renkten- kapılarından haberin yok. Her ânın içinde sonsuzluk saklı; geçip gidiy

İçtimaî ve Siyasî Sözlük (5)

EĞİTİME MUHTAÇ OKULLARİstediğiniz kadar okul yapın; harfleri birbirine tutturmaktan, iki ikiyi dörtlemekten öte gidemezsiniz! ünkü ne içine/niçine, ne asıla/nasıla/aslı ne'ye kapalısınız. ünkü "ufuk" kelimesiyle bir akrabalığınız yok! Ve bu yüzden âfâkisiniz! Sonsuza yürüyen insanı et-kemik sanıyorsunuz. Yanıyorsunuz, yakıyorsunuz, yanılıyorsunuz.

İçtimaî ve Siyasî Sözlük (4)

VASATLIK ÖZLEMİDünya çok gergin... Eller tetikte... Vergilerin çoğu silaha... Fukaralık umurunda değil beyfendilerin... Nutuklar, tehditler... Gırla kıyamet... Tamam da efendiler; bu dünyada sadece başkanlar yaşamıyor; halk diye birileri var ve hayat devam ediyor. Yorulmuşsunuzdur. are arayacak sabrınız kalmamıştır. İşiniz çok; kitaplardan uzak kal

İçtimaî ve Siyasî Sözlük (3)

MEMLEKETİMSana yaşadığım yerden konuşayım. Toprakları var; ekilmez. Ormanları cayır cayır yanar. Aş'ı yoktur ama... Aşı vardır. Vurundun mu bütün dertlerin biter. Kitap okuyanı binde bir... En ucuz para burda... Güneşi çok da... Kara bulutları eksik değil... Bir ipucu daha vereyim. Yunus'u olan bir yer de... Şimdi çok şiirsiz... *** ! İnsanlığı kim