Zeynep Çakır

Yeni Asya

Normal Anormal

Yaşlanmak normal, genç kalmak için yapılan müdahalelere esir olmak anormal.Yaşamak için yemek normal, yemek için yaşamak anormal. Maddiyat istemek normal, maddiyata göre insana değer vermek anormal. Evini sevmek normal, evin kölesi olmak anormal. Eleştiri normal, hakarete eleştiri süsü vermek anormal. Güzel giyinmek istemek normal, tıka basa gardır

Deprem ile sarsıldık

Yine bir bahara daha eriştirdi Rabbim. Ömrün sonbaharı olsa da bahar ruha bir gençlik iksiri, yaşama sevinci vermiyor değil. Deprem ile sarsıldık, korktuk dünyadan bir anlığına koptuk.Fakat hayat devam ettikçe ona dair her şeye tekrar bağlanıyor, seviyor, müştak oluyoruz. Tabiî neyi neden sevdiğimiz önemli burada. Mana-i harfî ile sevip Sâni'in nak

Gündemi paylaşmaktan mı, payımıza düşenden mi mesulüz

İstanbul'a döndüm. Evimi özlemişim. Bu tabir çok tuhaf gelebilir. Zira Yalova da evim. Ama asıl olan İstanbul oluyor, aidiyet hissi daha ağır basıyor.Her ne kadar İstanbul'da olsam da aklım Yalova'da. Babamı ve kardeşimi düşünüyorum. Babam her dönüşümüzde çok mahzun oluyor, boynu bükülüyor. "Gel" diyoruz gelemiyor. Değişiklik istiyor, ama yaşlılık

Gassal furyası ve bir ünlünün vefatı

Biz günübirlik telâşlar içindeyken, toplumsal hafızaya düşen gündemlerden de payımızı alıyoruz. Bu kez bir sanatçının vefatı ve bir dizinin yankıları bu günlere damgasını vurdu.Önce Gassal dizisi... İzleyen, yorumlar yapan, bilboardlarda "Ölünce beni kim yıkayacak" ifadesinden sarsılan, etkilenen çoğu kimse, diziyi merak edip izlemeye başladı. Ve d

Edep sen ne güzel şeysin!

Ayşe Kulin'in babannesinden aktardığı çok ibretli bir hatıra var. Çocuktum diyor, babannemin bahçesinde oynuyorum. Babannem de et pişiriyor.Birazdan çıkıp bahçe duvarına bitişik evdeki komşusuna sesleniyor. Ayşe'nin canı sizin ağaçtaki şu eriklerden çok çekmiş komşucum, biraz verebilir misin Komşu da tabii ki büyük bir memnuniyetle diyerek hemen bi

Hayata bakış

"Bu şehirde hayat çekilmez" dedi eşi, anahtarı öfke ve yorgunlukla portmantonun önüne bırakırken. "Kaçmak lâzım buradan, âsûde bir hayat orada beklerken ne diye duruyoruz hâlâ burada...""Yok" dedi kadın, "O orada biraz beklesin. Yazın çekiliriz inzivaya, şehirde hayat var yine de... Hareketsiz, yeknesak, dar alanda bir hayat sürmek de bana uymuyor.

Narin'in nârı

Mahzûm kabilesinden hırsızlık yapan bir kadının durumu Kureyşlileri çok üzmüştü.Onlar, bu konuyu Rasûlullah (asm) ile kim konuşabilir diye kendi aralarında müzakere ettiler. Bazıları, buna Üsâme bin Zeyd'den başka kimse cesaret edemez, dediler. Üsâme, onların istekleri doğrultusunda Resûlullah ile konuştu. Bunun üzerine Rasûlullah, Üsâme'ye: "Alla

Eyvah dünyaya rezil olduk

"Sayın jüri üyeleri! Bugün Avrupa'nın ve Hıristiyanlığın zaferini kutluyoruz. 1400 senedir dünya üzerinde hâkimiyetini sürdüren İslâmiyet artık bitmiştir. Onu Avrupa Hıristiyanları bitirmiştir. Elbette Amerika'nın ve Rusya'nın hakkını inkâr edemeyiz. Neticede bu "Hıristiyanlığın zaferi"dir.Bir zamanlar sokağı bile kafes arkasından seyredebilen Müsl

Tatilimiz âtıl kalmasın

Doğduğum yer tatil beldesi...Geldiğim zaman eş dost "Ne güzel tatile çıkmışsın" diyor, ama burası benim memleketim ve ben buraya işe geliyorum. Belki yüz kez böyle söylesem de insanlar malum, nasıl anlamak istiyorlarsa öyle anlıyorlar. Fakat gerçekten bu bir realitedir. Tatilcinin o yerin keyfini sürmesi ile yerlisi arasında dağlar kadar fark vardı