Yücel Koç

Türkiye

Dünya felakete giderken

Kısa bir yaz molasının ardından yeniden merhaba. Önümüzde hayli gergin ve yoğun geçecek bir yıl var. 2023 Haziran'ında yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimi, sadece Türkiye'nin istikbalini etkilemeyecek, başta bölgemiz olmak üzere, dünya siyaseti için de önemli bir eşik olacak. Ne demeye çalıştığımızı anlamak için, özellikle 2010'dan bu yana olan biten

Büyük karar yılı; 2023

Yıl 1983. Darbe sonrası Turgut Özal'ın, onun liderliğinde kurulan ANAP'ın sekiz yıllık kesintisiz iktidarı. Özal'a suikast girişimi ve aralıksız tehditlere rağmen, Türkiye'nin, Adnan Menderes'ten sonra en büyük sıçramayı yapabildiği, buna karşın FETÖ ve PKK gibi yeni belaların üzerimize salındığı dönem. Hatırlatayım; ANAP iktidarının bitişindeki se

Gençliğimizi çaldılar!

Deli saçması Gezi yalanlarıyla zirveye çıktılar, sonuç alabileceklerini gördüler, o gün bugündür aralıksız buradan saldırıyorlar. Sosyal medyadan bahsediyorum. Sonar araştırma yapmış, halkın yüzde 45'i gündemi buradan takip ediyormuş. Oysa bu mecra öyle bir lağım çukuru ki, yalanın alıcısı bol Milyonlarca sinek üşüşüyor üstüne. Bot hesaplarla şişir

Kaybedilen muhafazakâr çocukları

İlk ciddi fark ediş 2019 yerel seçimlerinde olmuştu. AK Partili milletvekilleri bile kulislerde çocuklarına Cumhur İttifakı adayına oy verdirememekten, hatta CHP'ye oy vermekte herhangi bir beis görmediklerinden şikâyet ediyordu. Gazete okumayan, tek tük dizi-film dışında televizyon bile izlemeyen gençleri, karşı mahallenin hâkimiyetindeki yeni pro

Altılı masadan özür

Anketler yayınlanıyor AK Parti birinciliği koruyor ama -doğruysa- on puanlık düşüşle. İyi Parti CHP'yi sollamış, altılı 28 Şubat ittifakı toplamda ipi göğüslüyor. Hayat pahalılığının yol açtığı bu tablodan umutlanan genel başkanlar bir yandan vaatlerde bulunuyor Vaat dediysek, ekonomi ile ilgili değil. Şöyle; "Osman Kavala'nın, Selahattin Demirtaş'

Yarım kalan meseleler

Önceliğiniz sadece cep; Gezi'yi, 15 Temmuz'u konuşmaktan bıktınız mı Tamam. "Kurtarıcılarınız" hazırlandı! Gezi'nin dokuzuncu yılında çıkan Osman Kavala kararının ardından bu "kurtarıcıların"(!) ne dediğini de hatırlarsınız herhâlde. Üzerinden ay geçmedi henüz. CHP Genel Başkanı'nın "Gezi baskıya isyandır", İyi Parti Genel Başkanı'nın "Gezi millî

Gazımızı çıkaracak mısınız

Ortada henüz ne pandemi, ne küresel ekonomiyi vuran savaş, ne de bugünkü gibi bir enerji krizi vardı. Ama Türkiye, önlemlerini almak için çoktan harekete geçmişti. Kimsenin insafına sığınmadı, himmetine ihtiyaç duymadı... Kendi gemileri, kendi mühendisleriyle hem Akdeniz, hem Karadeniz'de doğalgaz aradı. Kurtlar sofrasına dönüşen Akdeniz'de Libya v

"oupoulos" ve "akis"ler!

Yunan Başkan Miçotakis'in "Yunan parlamentosunda bile bu kadar alkış almadım" sözleriyle şaşkınlığını gizleyemediği ABD ziyaretinde, bir başka dikkat çekici detay Başkan Biden'ın karşılamasıydı. Başkan, soyadının Yunanca versiyonunu üreterek, kendisini "Joe Bidenopoulos" olarak tanıttı. Buna karşılık Miçotakis kendi soyadından tavsiyede bulunup "J

Ya bunlar henüz iyi günlerse!

Yunan Başbakanı Miçotakis, ABD kongresinde Türkiye düşmanlığını tekrarlayan bir konuşma yaptı, tam 37 kez ayakta alkışlandı. Niyeyse aklımıza hemen Zelenskiy geldi! Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yunanistan'da kurulan üslerin hedefi Rusya değil, biziz" dedi. Üstünden bir hafta geçti, öyle alelade bir cümleymiş gibi gündemde kayboldu gitti. Oysa Yu

Esas oğlan Kılıçdaroğlu değil, Babacan

Beyaz Saray, Ukrayna savaşının başladığı günlerde Rusya'ya yönelik ambargolar için şöyle açıklamalar yaptı; Demokrat olun ya da olmayın, herkes ülkesinin, vatandaşlarının hayat şartlarına ve standardına öncelik vermek zorundadır. Ekonomik yaptırımlar her lideri etkiler, çünkü vatandaşlarının hayat standardını düşürür. Dolayısıyla bu noktada başkanl