Yetenekli Kalemler

Türkiye

Gök kubbe altında

Tarihin tozlu sayfaları, makamın cazibesine kapılıp hırsına yenilmiş insanların hikâyeleriyle doludur. Nice devrimciler, nice adalet savunucuları, güç eline geçince zalimleşmiş; kardeşine merhamet göstermez olmuştur. Çünkü güç, sahibini çoğu zaman değiştirir.Oysa gök kubbenin altında her insan eşittir. Herkes aynı havayı solur, aynı toprağa gömülür

Paran mı var derdin var

Mutluluğa duyulan özlem çok büyüktür. İnsanoğlunun ulaşmak istediği doruk noktalardan birisidir. İnsanlar genelde mutluluğu zengin olmakta, makam mevki sahibi olmakta arar. Oysa atalarımız ne güzel söylemiş "Paran mı var derdin var" diye.Para ve makam arttıkça sorumluluk da uğraş ve sorunlar da artıyor. Her arzusunu yerine getirmiş olanlar hedef ka

Neden böyle olduk

Bizi biz yapan nedir, hiç düşündük mü Kısa bir süre içinde bu denli değişimin nasıl gerçekleştiğini sorguladık mıİnsan, düşünebilen ve sorgulayabilen en kıymetli canlıdır. Olağanüstü donanımlara sahip, eşsiz bir yaratılışı vardır ve henüz keşfedilmemiş birçok üstün özelliğe sahiptir. Peki, böylesine güzel vasıflarımız varken, insan neden bugün sorg

Erken çocuklukta özel eğitim

Bir çocuğun ilk yılları, gelişimin en hızlı, en duyarlı dönemidir. Bu yıllarda özel eğitime ihtiyaç duyan çocukların erken fark edilmesi ve doğru desteklenmesi, ilerideki hayatlarının yönünü değiştirebilir. Çünkü "erken müdahale" yalnızca çocuğun öğrenme becerilerini değil; sosyal ilişkilerini, iletişimini ve öz güvenini de güçlendirir.Özel eğitim

Veda bazen başlangıçtır...

Veda, bazen de insan yüreğindeki umutlu bekleyişin başlangıcıdır. Güneş asma yaprakları üzerinde oynadığı zaman yeni bir güne başladığını sanır insan. Ancak bu yeni gün sayısız hoşça kala yaklaştıran bir basamaktı sadece.Her vedaya şahit olmuş yılların abdest ibriği bu kez abdest için değil de yine bir veda için dolduğunu anlamış, içindeki suyu boş

Aşkın ilahi boyutu

Her yerde, her şeyde aşkı görebiliriz. Gökyüzünde süzülen bir kuşun kanadında, toprağa kök salan bir ağacın sabrında, bir annenin duasında, bir babanın helal lokma mücadelesinde, kardeşin omzunda, dostun tebessümünde… Ama aşkın en kutsal makamı, hiç şüphesiz ki Rabbimizin sevgisidir. Onu sevmek, onun yarattıklarını sevmektir.Aşk, yalnızca gönüllerd

Asırlara ibret hadiseler

Mısır'a Sultan olmaktan söz etmiştik bir önceki yazımızda... Aslında bu yazı da onun bir devamı... Yusuf Peygamberin kıssasını kim bilmez ki... Gerçekten de Sultan olmak dakolay değil, kör kuyularda bir başına kalmak da! Çetin bir sınavdan sağ çıkmak için önce teslim olmak gerekiyor elbet… Ama ne bilsin kuyuda Yusuf olmayan! Ah Yusuf'u bilmeyen ne

Pervane

Ömrümün baharında sandığım yıllarda, kalbimin güzünde açtım gözümü… Nasıl anlatılır, nasıl söylenir nefessiz kalışlarım bilmiyorum. Bilmiyorum hangi kelimeye sığar acılarım… Kaç nefes eksildi ömrümden hiç saymadım. Kaç nefesim kaldı inanın hiç bilmedim, bilmeden yaşadım hatta çoğu zaman, yaşar gibi yaptım. Kaç defa öldüm ölmeden önce saymadım, ben

Özbekçe metinlerde uydurukça göremedim

Kadim lisanımız Türkçe, Öztürkçecilik cereyanında darbe almıştır. Bu akımda dilimize yerleşmiş, 1000 yıllık kelimelerimiz Arapça, Farsça kökenli diye kitaplardan ve neşriyattan atıldı. Hikâyesi, ağırlığı olan kelimelerin yenileri uyduruldu. Osmanlı kelime hazinesi heba edildi.Dilde sadeleşmede maksat "güya" Türk dünyasıyla bağ kurmaktır.Uydurulan,

Mutluluk eşittir huzur demektir

Hayat, bazen istemediğimiz yerde bulundurur bizi. İstemediğimiz olaylarla karşılaştırır. İstemediğimiz kişilerin arasında oturtur. Eğer yoksa çevresinde kendisine iyi gelen birileri, o zaman uzlet en güzel şifadır. Herkesten ve her şeyden olabildiğince uzaklaşmak, mesafeyi korumak, kabuğuna çekilmek bu çağda kendimize yapacağımız en güzel iyiliktir