Vahdettin İnce

Star

"Yüzyıl"lar yarışıyor

Osmanlı aydını, yönetici eliti (Türkleri temsil ettikleri algısı yaratılarak) Tanzimat'tan beri, hatta daha öncesinden Batının yörüngesine girmişti zaten. Batı açısından müstakbel ülkenin teslim edileceği öncü kadrolar hazırdı yani. Geride Osmanlı hinterlandındaki Kürtler ve Araplar kalıyordu. Arapların organik değilse de duygusal olarak Batı söyle

Zihnimize geçirilen Şeytan çemberi

"Harabat ehlini hor görme zakir, defineye malik viraneler var" demiş şair.Hurafe, efsane, mitoloji adı verilen inançları, anlatıları anlatmış sanki. Öteden beri, buruşmuş, pörsümüş, elden ele dolaştığı için kirlenmiş, bu yüzden kimsenin pek önem vermediği, dönüp bakmadığı, hatta tiksindiği ama içinde birçok hadiseye ışık tutan bilgiler, tecrübeler,

"Derken şehrin öbür ucundan bir adam koşarak geldi"

"Derken şehrin öbür ucundan bir adam koşarak geldi" (Yasin, 20).Kur'an-ı Kerimde, tevhid ve özgürlükten veya şirk ve zulümden yana olup adları veya eylemleri zikredilen insanlar, her zaman ve her yerde karşımıza çıkabilecek temel karakterleri temsil ederler. Yukarıdaki yer verdiğimiz bu ayette, taşlanarak öldürülmeleri an meselesi olan peygamberler

Hamas ne yaptı

Kaç kere yazdım, "İsrail devletinin kuruluşunun hemen öncesinden itibaren izlenen süreç, İsrail açısından karşı tarafın cephesini küçültmek ve son tahlilde İsrail'in sahnede tek başına kalmasını sağlamak şeklinde planlanmıştır. İslam alemi-İsrail denkleminden, Hamas-İsrail denklemine doğru gelen yüzyıllık süreç bu planın bir gereğidir" diye. Bu pla

İslam'ın günümüz sorunlarına ilişkin çözümleri nelerdir

Batı medeniyetine itiraz sadedinde konuşan veya yazan her Müslümanın karşılaştığı bir sorudur bu. Ne zaman İslamî bir kurumu savunan bir yazı kaleme alsam, bu kabil sorularla karşılaşırım ben de. Aslında bu, Batının Müslümanları teenniyle hareket etmekten uzaklaştırmak, sağlıklı kararlar almalarını engellemek ve enerjilerini hiçbir sonuç alamayacak

"Mevcudiyet, Meşruiyet, Makuliyet ve Mevsukiyet"

Eski Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez hocanın Cuma akşamı İstanbul Üniversitesi rektörlüğünün ev sahipliğinde "İslamî Eğitimin Medreseler açısından Dünü Bugünü" başlığıyla yaptığı ufuk açıcı konuşmayı dinlerken, İslam'ın medeniyet serüvenine dair bu kavramsallaştırmasını zihnimin bir köşesine kaydettim. Görmez hoca, fetihler, bir tür

Hakimiyet sandığındaki emanet

Devlet kavramının güçle ilişkisini hepimiz biliyoruz. Devletin ayakta durmasını sağlayan etken, sahip olduğu güçtür. Gücü tükendiği zaman devlet, ortadan kalkar. Güç, devleti sadece ayakta tutmaz, onu ileri atılma ve büyüme hususunda da motive eder. Gerekli güce kavuşan bir devletin maddi ve manevi sınırlarıyla yetinmesi pek görülmüş şey değildir.

Düşmanın kadar varsın

"Ey düşmanım, sen benim ifadem ve hızımsın;Gündüz geceye muhtaç, bana da sen lazımsın"Necip Fazıl'ın bu mısraları insanlık tarihinden süzülmüş hakikatin çarpıcı bir ifadesidir. İnsanın, düşmanına göre kendini konumlandırması, anlamlandırması, dizayn etmesi hakikatinden bahsediyoruz. İnsanın, düşmanı kadar varlıkta yer kaplaması da diyebiliriz. Bu y

Alın size Kürt sorunu

Bu köşede ve başka mecralarda zaman zaman Kürt sosyal hayatının temel dinamikleri olarak Aşiret, Medrese ve Tekkenin önemine, tarihsel rollerine dikkat çeken yazılar kaleme aldığım oluyor. Bu gibi yazılardan sonra birçok kişiden eleştiriler de alıyorum doğal olarak. Bu eleştirilerin çoğu, oryantalistlerin bakış açısından etkilenen, Sol-Sosyalist- K

"Kemalizm terakkiye manidir"

Türkiye önemli bir sorunu çözmeye çalışıyor. Kırk yıldan beri ülkenin evlatlarını, taze fidanlarını toprağa düşüren, ocaklar söndüren, çocukları yetim bırakan, toplumun enerjisini tüketen bir beladan kurtulmak istiyor. Şimdi bu beladan kurtulmanın fırsatı doğmuş bulunuyor. Bu sefer iş ciddi. Cumhurbaşkanı sayın Erdoğan'ın liderliğindeki hükümet işi