Ünal Bolat

Türkiye

Mezarımda iki taş olsun

"Saray bahçeleri, köşklerde bulamadığım huzuru Orhan-ı Kebir medresesinde buldum..."Dayımla, hasta ziyaretine gittiğimiz Atilla Ağabeyin evinde dedesinden kalma Osmanlıca defteri okuyordum o da dinliyordu. Defterin sonunda sözü edilen ve vasiyet olduğunu tahmin ettiğimiz kâğıdı büyük bir merak içinde açıp okumaya başladık, Osmanlıca yazılı metin ge

Kim önce vefat ederse...

"Defter burada bitiyordu. Ama söylenen vasiyet ne olabilir, nerede yazılı olabilirdi"Dayımla, hasta ziyaretine gittiğimiz Atilla Ağabeyin evinde dedesinden kalma Osmanlıca defteri okuyordum o da dinliyordu...-Onun yorgun ama dikkatli bakışlarından gözlerimi deftere çevirdim:"Hakikaten hocamın dediği oldu. Orhan-ı Kebir'e düşman ayağı basmadı. Hocam

Ölmeden dedemi tanıyayım

"Evini terk edip buralara gelmişsin. Ya eşini getir ya da burada yeniden evlendirelim..."Hatıramı anlatmaya bugün de devam ediyorum... Elimdeki Osmanlıca hatıra defterinde sayfaları geçiyorum:"Evlendim. Eşimin istekleri bir türlü bitmek bilmiyor. Sürekli 'Burası küçük. Biz köşke taşınalım'diyor. Olmadık istekleri var. Komşu kızı beni üzeceğe benziy

Dedemden kalan defter

"Kardeşi, meşin kaplı defteri getirdi. Yazılmaya başlanalı yüz sene olmuş bir defterdi..."Hatıramı anlatmaya bugün de devam ediyorum..."Hocam, buraya geleli iki hafta oldu. Nasipse bir hafta sonra da özel bir hastanede ameliyata gireceğim. Ama kafama takılan bir şey var. Daha doğrusu dedemden kalma bir defter. Fakat bu defter Osmanlıca. Bu defteri

Çok önemli şey!..

"Amerika'ya gittiğimde 21 yaşındaydım. Bursa Eğitim Enstitüsü son sınıfta okuyordum..."Bursa'da bir pazar günüydü. Aydın dayımın telefonu çaldı. Gemlik arabalarının kalktığı yerden kendisini almamı istiyordu. Ben, onu Merinos Durağı'nda bekleyeceğimi söyledim. Arabada beklerken dayım geldi. Yengemin akrabalarının evine doğru yola çıktık. Dayım bana

Dayım

"Dayım, kimsenin dedikodusunu yapmaz, kişilerle ilgilenmez ülke meselelerini dert ederdi."Dayım Abdullah Dikmen dört gün kadar önce 18.12.2024'te vefat etti. Allah rahmet eylesin...Hani vefat edenin arkasından iyi şeyler söylenir derler ya, dayım sağlığında da arkasından iyi şeyler söylenecek bir insandı. Gerçek bir vatanseverdi. Entelektüel insan

Ceviz mi, kardeş mi

"Halam hiç itiraz etmedi ve ömrünün sonuna kadar babama karşı daima saygılı kaldı..."Halamla babam iki ayrı ceviz ağacına ortaktı. Bu ortaklık yıllarca sürdü. Hep birlikte cevizler toplandı ve paylaşıldı. Bu paylaşım işlerini hep babam yapardı. Paylaşma; babam, ölmüş olan amcam ve halam arasında olurdu. Paylaşma amcam hayatta iken üç kardeş arasınd

Eğitim sadece öğretmek mi

"Babam dayımın beni gammazlamasından yola çıkarak harçlık göndermeyi bırakmıştı..."Kendimi övmeyeceğim verdiğim eğitim örneğinde. Çünkü yanlışlıklara değineceğim. İlkokulda ilk üç yıl başarılı bir öğretmenin başka yere tayini ile tembel bir öğretmene rastladım. Onunla da kalmayıp başka okula girmek için kurs açan öğretmenimizi tercih etti ailemiz.

Veda eden halılar

"Büyürken akıp giden hayat da böyle masumiyet gibi usulca veda ederken anlaşılmıyor...""Ben küçükken zaman çok farklıydı" gibi malum bir cümle ile başlamak ne kadar doğruBirçok insanın düşündüğünün aksine eskiden zaman değil insanlar farklıydıİnsanların farklı olması da içtimai hayattan mimariye, bakışlara, yazıya, konuşmaya velhasıl her şeye siray

Ayak izlerimiz bile kalmaz

"Abisinin bu teklifine, kendisine biçilen kısa ömre çok üzülmüştü, ben de üzülmüştüm..."Bütün hayatımız para, güç saygınlık öteberi arayışı... Kurgunun bir şekilde devam etmesini sağlamak için yeni dayanak arayışından başka bir şey değil. Bütün bu süreç içinde yine ölümün her an bizi aradığını biliriz. Ne yaparsak yapalım ölüm bu kurguyu yok edecek