Ünal Bolat

Türkiye

Nihayet üzgünce itiraf etti

"O anki çaresizliği telefondan bile hissediliyordu. Nihayet üzgün bir şekilde itiraf etti..."Yıl 1993'tü... Türkiye gazetesinin Burdur bürosundaydım. Sabah mesaimiz başlamış, her zamanki yoğunluğumuz sürüyordu.Bölge Müdürümüz Nurettin Bey ve yardımcısı, bir ilçedeki büro temsilcisiyle günlük işlerimizle ilgili beni görevlendirmişti. Telefona sarıld

Elli yaşını geçtiğin hâlde...

"Cihazlar belli bir süre sonra güncellendiği gibi yaşlılar da hayatını güncellemeleri lazım..."Geçmişi hayatımızdan silemeyiz. Bizi bulunduğumuz noktaya o getirmiştir. Bizler, geçmişimizden sorumluyuz. Sorumluluk bizim tepki verme yeteneğimizdir.Hayatın sürprizlerle dolu olduğunu görüyor, yaşıyoruz. Hayatımızda hiç aklımıza hayalimize gelmeyen olay

Bana yine hasret düştü

Şimdi Ayşe üniversiteye gidiyor, Ali de liseyi bitirdi, Almanya'da. Ailesi "olur" diyor...Alilere gittik özlemiştik gece kalacaktık yemekten sonra Ali'nin ödevi varmış. Annesiyle yaptılar maket yapıldı. Minik ampuller yandı. Güzel oldu. Yeğenim "hadi herkes odasına" dedi. O yattı, biz de gidiyorduk. Ali ağlamaya başladı. "Annecim" diye sessiz sessi

Yeğenimin çocukları

"Ben seksen iki yaşındayım. Yeğenimin çocuklarıyla ilgili duygularımı yayınlar mısınız"Herkesin çocuğu var ama ben bizimkileri anlatmak istiyorum. Ayşe 5 yaşında Ali 2,5 yaşında. İkisi de güzel mi güzel. Ayşe yaramazca Ali de uslu mu uslu. Ayşe'nin annesi terzi. Ayşe'ye paltolar Ali'ye de ceket pantolon filan dikiyor.Ayşe gri kürk palto dikti. Çok

En büyük ödül

"Hayatım boyunca yetim-öksüz hakkı yemedim. Bu saatten sonra da yemem!"Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları, devletin şefkat elinin uzandığı yerlerdi.O gün, vakıf binasına giren üç kişi ve onların yanındaki yaşlı teyze. Neredeyse doksan yıllık zamanın yorgunluğu var. Yüzündeki çizgiler, bir ömrün ağır yükünü anlatıyor.Muhtar ve köyden gelenler

Ağlatırsa Mevla'm yine güldürür...

"Zeynep damada görünmemek için içerideki küçük odaya geçer, hiç dışarı çıkmaz..."Zeynep halanın çile dolu çocukluk ve evlilik hatırasını anlatmaya devam ediyoruz... Zeynep sevicinden içeri girer. Kaynanası hemen kümesten bir horoz çıkarıp müjdeyi getiren gence verir ve oğlunu karşılamaya gider.Zeynep evin penceresinde sevinç ve merak içinde gelenle

Bir güzel bahar günü...

"Erzurum'dan gelenler söylemişler. Hatta üç kalem yeni asker toplayacaklarmış..."Zeynep halanın hatırasını anlatmaya devam ediyoruz... Karlar erimiş yollar açılmış baharın en güzel günleri. Murat ve Fırat'ın önemli kollarında biri olan (Heftreng) nehrinin önemli kolu olan Göksu Çayı çağlayarak gümbür gümbür akar. Her taraf duvaklı gelin gibi, sarı

"Nişanlımın mendili bu"

"Askerliğinin bitmesine daha bir yıldan fazla vardır, savaş sebebiyle izin de yoktur"Zeynep halanın hatırasını anlatmaya devam ediyoruz... Köylüleri birliğine teslim olmadan önce gider Mehmet Emin'i kışlasında ziyaret eder, getirdiği bohçayı ona teslim eder. Köydeki havadisleri anlatır. Sonra döner Mehmet Emin'e;"Abi sıkı dur aslında sana en mühim

"Mendilimde gül oya..."

"Zeynep gülerek tabii ki kocama söylüyorum. Görmedim ama hayaline âşık oldum" der...Zeynep halanın hatırasını anlatmaya devam ediyoruz... Akşam olunca herkes evlerine çekilir. Zeynep'se duvağını açıp alnında öpen, elinden tutup gerdek odasına götüren damadı bekler ama nafile. Zeynep yine kendine söylenir "ah bahtsız Zeynep'im hadi bunu da o narin v

Kına gecesi gözyaşları sel olur

"Zeynep eşikten içeri girmeden bu merasimden de mahrum kalır. Çünkü damat asker"Zeynep halanın hatırasını anlatmaya devam ediyoruz... Her gelin kocası için ellerini kınalar, gelinliğini giyer, takılar takınır, süslenir güveyine gider. Ama Zeynep kınaları eline yakar, damatsız boş bir eve gidiyor olması da onun içini yakar. Zeynep hem hasta hem de b