İşçi Partisi'nin gençlik kollarına girdiğinde 17 yaşındaydı... Parti içinde yıldızı hızla parladı... Bir yandan halkla ilişkiler okurken diğer yandan partinin önemli isimlerine danışmanlık yaptı, uluslararası platformlarda İşçi Partisi'ni temsil etti... 2017'deki seçimlere haftalar kala partinin başına geçerek 37 yaşında muhalefet lideri unvanını a
Benim babam valiydi!. Tam 36 yıl bu ülkenin dört bir yanında görev yaptı. Bingöl Karlıova'dan Antalya'nın Serik ilçesine, Kilis'ten Nazilli'ye, Cihanbeyli'den Kığı'ya, Karlıova'ya, Sultanhisar'dan Buldan'a, Kilis'e Haymana'dan İstanbul Adalar'a, Kahramanmaraş'tan Tekirdağ'a, Elazığ'dan Zonguldak'a ülke kazan o kepçe dolaştı durdu. Yaşamını yitirdiğ
Hadi gözünüz aydın, nurtopu gibi bir köprümüz daha oluyor... Adana'da, trafik yükünü epey hafifletmesi beklenen köprünün bitmesine daha en az yıllar var ama adı en başından beri belli: -Devlet Bahçeli Köprüsü. Yakışır tabii... Yakışır da köprünün yapımı maalesef yılan hikayesine dönmüş durumda. Önce hikayeyi anlatayım: Köprünün temeli 2016 yılında
Yağcılık, yanaşmalık; Osmanlı'da da gözde bir meslekti... O kadar ki, tarifesi bile vardı! Bu tiplere a zamanlar "dalkavuk" denirdi. Piyasada pek tanınan dalkavuklardan bazılarının kendilerine yakıştırdıkları lakapları da şöyleydi: -Süğlün Bey, Kız Pehlivan, Malak Ağa, Hacı Fışfış, Çıplak Kadı, Kahkaha Molla, Şapur Çelebi... Bu dalkavukların tek gö
Uzun zamandır ortalarda görünmüyordu.... İskandinav ülkelerinin birinde "devranın değişmesini bekliyor" şeklinde dedikodular vardı ancak kendisinden hiç iz yoktu... Yıllar yılı AKP iktidarına yamanan liberal paydaşların en ünlülerinden biriydi muhterem. Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Biz hangi yanlışları terk ettiysek artık saray tam odur" konuşmasıyla bi
Dünyaca ünlü The Economist dergisi son sayısında AKP'li Cumhurbaşkanı'nı çok ağır eleştiren bir ayazı yayımladı. Şu satırlara bakın: -Giderek tutarsızlaşan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yönetiminde ülke felaketin eşiğinde. Erdoğan'ın seçim yaklaşırken sergileyeceği davranışlar, bugün son derece kusurlu bir demokrasi olan ülkeyi tam anlamıyla bir diktatö
Saray, kesenin ağzını iyice açtı... Seçimler için vaatlerin bedeli ödeniyor... Öyle olunca Merkez Bankası gece gündüz para basmaya başladı haliyle! İnanmayan bankaya ya da ATM'ye gidip para çeksin görsün; banknotlar gıcır gıcır, cillop gibi vallahi! Peki, bu değirmen pardon hazine bunu nasıl karşılıyor derseniz, karşılamıyor, her şey seçim sonrasın
AKP'li Cumhurbaşkanı, dün partisinin grup toplantısında seçimin ne zaman olacağını gayet açık ve net bir şekilde şu cümleyle açıkladı -Milletimiz 73 yıl sonra aynı gün 'yeter' diyecektir. Ne demek bu peki Seçimler, Bayar-Menderes ikilisinin iktidara geldiği 14 mayıs 1950 tarihinden 73 yıl sonra yine aynı gün yapılacak demek! Bu seçimde de o meşhur
AKP iktidarı aylardır, atak üstüne atak yapıyor, müjde üstüne müjde veriyor... Neden peki Çok basit; seçim geldi kapıya dayandı da ondan! O kadar uçmuş vaziyettekiler ki, geçen yıl yaşadıkları tüm başarısızlıkları bile güzelce ambalajlayıp "uçan ekonomi" şeklinde lanse ediyorlar... TÜİK'in "insaf be birader" dedirten enflasyon, işsizlik istatistikl
1997 yılıydı... İktidarda Refahyol hükümeti vardı... Tansu Çiller'in yolsuzluk dosyalarını bir kılıç gibi kullanıp DYP'yi esir alan ve Çiller'i başbakan yardımcılığına razı edenNecmettin Erbakan, sonunda oturmayı başardığı Başbakanlık koltuğunun tadını çıkarıyordu!.. Ülke ise diken üstüneydi. Refah Partili bakanların, milletvekillerininMustafa Kema
© 2016