Döneklerin uzun yürüyüşü!

Hikmet Çiçek, neredeyse çocukluk yıllarımdan beri tanıdığım, devrimci tavrı, Mustafa Kemal Atatürk ve Kemalizm konusunda solcu geçinenlerin çoğunun yakalandığı "çocukluk hastalığının" bilincinde, yaşamının neredeyse 22 yılını faşist darbelerde, kumpaslarda, hapishanelerde geçirmesine karşın ne solculuğundan ne de karakterinden ödün vermiş bir güzel insandır, ağabeyimdir, arkadaşımdır, dostumdur...

Yıllar önce gönderdiği kitabın adını görünce gülümsemiştim:

- FETÖ'nün 'Solcuları!'

Gözüm kapalı sayabileceğim "eski" solcu artıklarını, paydaş liberalleri, "yetmez ama evet" sloganını bayraklaştıranları, bugün çoğu buharlaşmış dönekleri kaleme aldığını hemen anlamıştım...

Hikmet Çiçek'in kitabında bahsettiği tipleri sizlerde epey iyi tanıyordunuz...

Karen Fogg'un "sevgilileri!"

Karen Fogg, çok yakın tarihimizin gayet mühim figürlerinden biri...

Bizim mesleğin duayenlerinden Mehmet Ali Kışlalı'nın bu kadını nasıl tanımlıyordu biliyor musunuz:

- Diplomatik olayları izlemeye 1958'de başladım... Ama meslek hayatımda Karen Fogg gibi, bulunduğu ülkede adeta kışkırtıcı ajan gibi çalışan, bunun için gizlice örgütlenen bir diplomata rastlamadım!

Bu kadın 2000'li yılların başlarında birkaç yıl Türkiye'de Avrupa Birliği Temsilcisi olarak görev yaptı. Sevdiklerine şu sözcüklerle hitap ediyordu:

- Sevgilim, darling, tatlım...

Sevmedikleri, nefret ettikleri için ise kullandığı deyim şöyleydi:

- Uyuyan köpekler!

Hükümet içindeki bakanlardan, Dışişleri Bakanlığı'nın üst düzey isimlerine, büyükelçilere, Adalet Bakanlığı'ndan büyük sermayenin önemli temsilcilerine ve tabii yazılı ve görüntülü medyada pek çok "eski solcu" sevdikleri vardı Fogg'un; öyle ki, onlara talimat vermekte, "makbuzunu gönder paran hazır" demekte, meyhaneye davet etmekte hiçbir sakınca görmüyordu! Bunların tümü, hanımefendinin e-postalarının şifreleri birileri tarafından kırıldıktan sonra ortaya çıktı!

Önce Çiçek'in isimlerini açıkça sıraladığı, Fogg'un "sevgilim, tatlım" dediği gazetecilere bir bakalım; hayatını kaybetmiş olanları özellikle çıkardım:

- Cengiz Çandar, Şahin Alpay, Mehmet Altan, Oral Çalışlar, Metin Münir, Cüneyt Ülsever, Ahmet Sever, Lale Sarıibrahimoğlu, Ferai Tınç, Sami Kohen, Semih İdiz, Zeynep Göğüş, Mithat Melen, Mim Kemal, Emine Uşaklıgil, Perihan Mağden, Alper Görmüş, Hayko Bağdat, Yasemin Çongar, Yıldıray Oğur...

Karen Hanım, bu ekibi sürekli olarak "Kör Agop'un Kumkapı'daki meyhanesine" davet ettiği için, dönemin Gözcü gazetesi bu gruba şu ismi takmıştı:

- Kör Agop Çetesi!

"Parayı gösterince akılları başlarından gitti!"

Şimdi bu hanımefendinin meyhanede ağırladığı bu zevata attığı mesajlardan bir, iki örnek vereyim... Mesela 26 Şubat 2001'de "eski solcu" Şahin Alpay'a şu talimatı veriyordu:

- Bana göre bundan sonra izlenecek yol, Kuzey Kıbrıs'ta Türklerin sesi olan Denktaş'ın itibarını azaltmak, Ankara'daki hiyerarşi ile askeri temsil ettiğini AB'ye göstermektir! Peki bu hanımefendi, bu cüreti nereden buluyor, bu talimatlar karşılığında acaba ne veriyordu Bunu görmek için de 1 Nisan 2001'de Cengiz Çandar'a gönderdiği mesaja bakalım; AB'nin çıkardığı Güncel Haber için makaleyi bakın nasıl istiyordu:

- Birinci sayfada AB ve Avrupa bütünleşmesi olarak tercihen katışıksız Türk görüşünün dışında bir şeyler yazan bir seçkin Türk köşe yazarının makalesi var. (Burada yazı yazan yukarıdaki isimlerden bazılarını belirttikten sonra devam ediyor) Hepsi bu yoldan geçtiler... Şimdi senin sıran. Güncel bir Avrupa konusu üzerine bizim konuk yazarımız olur musun Ödeme mümkün, bize makbuz gönder...

Çandar, hemen yanıt veriyordu:

-