Şükrü Bulut

Yeni Asya

Filistin meselesi, yalnızca Müslümanları ve Arapları ilgilendirmiyor...

Filistin meselesi zaten hassastı. Ve yirmi bin çocuğun kanlarıyla öyle hassaslaştı ki…Bazı doğruları hatırlatmaya kendimizde tâkat bulamıyoruz. Lâkin merhametimizden zalimce istifade eden küresel ihtilâlci Marksizm'e de pabuç bırakacak değiliz. Kapitalizmle, Amerika'yla, burjuvaziyle, semavî dinlerin gelenekleriyle ve AB ile savaştığını zanneden di

Küresel ihtilâlin annesi... veya "Kara Eylül..."

Yakın tarihimizi bilmeyenlere, yazımızın başlığı manasız gelecektir. Hakikat ise bambaşka…Hadisenin vahametini, dehşetini ve doğurduğu esaretimizi bilmeyen dostlarımız, beni 12 Eylül'e takılıp kalmakla ittiham ediyorlar... Eyvallah... Kara Eylül'ün öncesini, kanlı ihtilâli ve sürecini bizimle yaşayamayanlara, bu hakikati ulaştıramamanın vebalini ta

Filistin meselesine yanlış yerden bakmak…

Gazze ile yatıp kalkanlar, farkına varmadan Filistin Davasını zayıflattılar mı Siyasal İslâmcılarla bir kısım sosyalistlerin ön aldıkları Gazze faciasının, insaniyetin tükendiği noktada dünya gündemine taşınmasına, bir cihetiyle kahramanlık diyoruz.Başından beri Filistin meselesini yanlış istikamete taşıyanları ikaza çalışıyoruz. Lâkin hadiselerin;

AKP terörsüz Türkiye'yi istemiyor, konuşuyor

AKP'nin 12 Eylül Partisi olduğunu kabul eden ve bu ihtilâlin mahiyetini bilenler, yazdıklarımızı daha rahat anlayacaklardır.Anarşiyi bitirmeyi müdahalelerine sebep sayan cuntanın, 12 Eylül Sürecinde sağ, sol ve Hizbullah/İran formatlarında başlattığı ve geliştirdiği terördeki kayıpların bilançosunu kaynaklardan okuyanlar da, terörün ANAP'taki gibi

Anneler ve medreseler

Anneliği bütün anneler hissederler, lâkin insanî anneler hem yaşarlar, hem de ifade edebilirler.Zira bir yaşama sanatıdır, annelik. Bahsimiz insanî anneler... Ve hatta Müslüman anneler... Hayatlarını yavrularına adamış şefkat kahramanları... Diktiği ağacın meyve ve gölgesini beklerlerken; ahirzamanın felâketine kapılmış feryâd ü figân içindeki anne

Demokrasi münâfıklığı mektebinin hocası, Karl Raimund Popper

68 kuşağının militan akademisyenlerinden ve Popper'ın "Açık Toplum ve Düşmanları" kitabını tercüme eden Prof. Mete Tunçay'ın ölümü üzerine, Enternasyonal Sol'un gayretiyle mevzu tekrar gündeme geldi.Viyanalı meşhur Yahudî filozof/iktisatçı Popper'ın cilasız hayatını ilk olarak Yeni Asya yazmıştı. Marksizm'e getirdiği tenkitlerinden hürriyetçi ve ha

AB ülkeleri, ABD'nin uyduları değildir

Zamanın sür'ati, hadiselerin zamana uygun akışı, cihanşümul cereyanların olayları farklı takdimleri ve digital okumaların getirdiği cehaletle; vatanımız, dinimiz ve milletimiz açısından önemli bulduğumuz küresel siyasetleri tahlilimizi çok zorlaştırdı.Neoliberal-Neocon ittifakının kırk senelik Ukrayna Savaşı planını bozan Trump-Putin ikilisi; bir k

Dinî cemaatler aslî vazifelerine dönmeliler

Tanımlar çok önemlidir.Dinî cemaat tanımını doğru yapamadığımızda, münafıklığa bürünmüş Marksist/Kemalistler, kırk senedir körükledikleri korku, baskı ve rüşvet çarklarını devam ettirerek cemaatleri aslî vazifelerinden koparabilirler. Yapmaları gerekenleri burada saymamız mümkün değil... Kendi ifadeleriyle; "Emr-i bi'l-m'aruf Nehy-i anil-münkeri" (

Ukrayna Savaşı ve NATO

Mevzuya girmeden önce, yorumcularımızın haklılıklarını teslim edelim. Konunun anlaşılmasını zorlaştıran hadiseler, isimler, felsefî hareketler, siyasî paradigmalar fazla olunca mevzu ihata edilemiyor.Bundan otuz sene önce, kitaba dayalı bilgiye ulaşma kolaylığı veya yazarların geçmişteki makalelerini ihtiva eden kitapları, işi kolaylaştırıyordu. Di

Kemalistler, Said Nursî'yi Şam-ı Şerif'e sokmak istemiyorlarmış

Bilmemek ayıp değil, hakikati bilerek örtmek ayıptır. Küfrün manası, doğruyu bilerek örtmek değil miİnkârcı Kemalistler, Şam-ı Şerif ile Said Nursî arasındaki tarihî münasebeti bilselerdi, Suriye devletinin Risale-i Nur külliyatını camilere koymasına, gazetelerinde şikâyetçi olmazlardı. Önce Said Nursî'nin hayatını, sonra Şam-ı Şerif'in son yüzyıld