Sarı çiçeğin can yakan cevapları bağlamında yaşanmışlık müzakereleri (2)

-Merhum Şükrü Karakaya'ya rahmetle- "Sordum sarı çiçeğe, sizde ölüm var mıdır Çiçek eydür; ey derviş, ölümsüz yer var mıdır" Yunus Emre Bu seri, emanetini teslim edip sırlanmadan evvel, karşılaştığı derviş namzetine gönlünü açan bir dervişin, yolda gördüklerini aktardığıdır. Yaşanmıştır. Bu yazı dizisinde talibi ve matlubu mezc olmuş olarak görebilir, soranla cevaplayanın hemdem, hemrâh ve hatta gümrâh yürüyüşüne tanıklık edebilirsiniz. Derviş ve namzet temsilleriyle aktardığım cümleler, umulur ki sadırlara şifa olur. Namzet: Selamunaleyküm. Derviş: Aleykümselam. Namzet: Duyduğuma göre bir kaza geçirmişsiniz, çok geçmiş olsun üstadım. Derviş: Allah hepimizi kazadan ve beladan esirgesin. Namzet: Amin. Daha dünyada çok işiniz var. Bize öğretecek çok tecrübeniz var daha. Derviş: Her şey Kendi'nin (c.c.). Öğrettiği öğreteceğinin teminatıdır. Namzet: Öyleyse sorun yok çünkü bu güne kadar çok şey öğretti. Derviş: Hamd Allah'a mahsustur. Namzet: Hakkıyla hamd nasıl olur efendim Derviş: Hamd, isyan olmayan yerdedir. Namzet: İsyan olup olmadığını nasıl anlarız Derviş: Eyüp (a.s) çektiğim bu acı nedir demiş. Şeytan hemen asi oldun demiş. İnce nokta. Namzet: Anlaşıldı. Derviş: Zaten şu zarif anlayışınız da olmasa... İşte bu anlayışınız bizi memnun ediyor. Namzet: Sizi memnun etmek elbette güzel ama böyle sözler söylemeniz beni şımartıyor. Kendimi bir şey sanmaya başlıyorum. Derviş: Sizde de istidat olduğunu belirtmek istiyorum. Namzet: 'Ol'lmak istidadından mı söz ediyorsunuz Derviş: Evet. Namzet: Ben sanki bu istidadı heba ediyorum gibi geliyor. Eğer varsa da... Derviş: Karar sizin. Namzet: Karar benimse, sizden doğru kararı vermem için yardımcı olmanızı ve birbirinden değerli öğütlerinizden lütfetmenizi rica ediyorum efendim. Derviş: "Derman arardım derdime, derdim bana derman imiş Bürhan sorardım aslıma, aslım bana bürhan imiş. Sağ ü solu gözler idim, ben dost yüzün görsem deyû Ben taşrada arar iken ol can içinde can imiş. Öyle sanırdım ayrıyam, dost gayrıdır ben gayrıyam Benden görüp işideni bildim ki ol canan imiş. Savm ü Salât ü Hacc ile sanma biter zâhid işin İnsan-ı kâmil olmayâ lazım olan irfân imiş. Kanden gelir yolun senin, ya kande varır menzilin Nerden gelip gittiğini anlamayan hayvan imiş. Mürşid gerektir bildire Hakk'ı sana Hak-kal yakîn Mürşidi olmayanların bildikleri güman imiş. Her mürşide dil verme kim yolunu sarpa uğratır Mürşidi kâmil olanın gayet yolu âsân imiş. Anla hemen bir söz dürür, yokuş değildir düz dürür Alem kamu bir yüz dürür, görüen anı hayrân imiş. İşit Niyazi'nin sözün, bir nesne örtmez Hak yüzün Hak'dan ayan bir nesne yok, gözsüzlere pinhan imiş" Namzet: İnsan-ı kamil olmaya lazım olan irfan imiş diyor. Bildiğim kadarıyla irfan, gönül ilmi demek. Peki, nasıl elde edeceğiz biz bu irfanı Derviş: Yokluğa bürün. Sen'sin de. Namzet: Bizde İbrahim Ethem'deki