Sakatatın yararı kadar zararı da var!

Karaciğer, kokoreç, işkembe, böbrek, dalak, dil... Türk damak tadına uygun, çoğumuzun sevdiği lezzetler... Ancak sakatat da tüketilirken dikkat edilmesi gereken bir gıda. Yararları olduğu kadar zararları da var

Sakatat yani hayvanın iç organ etlerini güncel araştırmalar yenilmemesi gerektiğini bize bildiriyor. Peki sakatat deyince hayvanın hangi organları akla gelmeli derseniz; beyin, kalp, böbrek, karaciğer, mide, dalak ve dil yani hayvanın kas eti dışındaki organlarına verilen addır sakatat. Aslında bazı sağlık profesyonelleri ve beslenme alanında çalışmayan hekimler son dönemde sakatatlar çok sağlıklı yerseniz kolesterol düzeyiniz artmıyor deniyor. Evet, sakatat yediğinizde kan kolesterolünüz artmıyor ama sadece konu kolesterol olarak karşımıza çıkmıyor maalesef. Yine sakatatlardan karaciğer bir demir deposu aneminiz varsa yiyin diyorlar. Biz beslenme uzmanları neredeyse yüzyıldır karaciğerin demir deposu olduğunu söylüyoruz. Özel durumlarda sağlıklı karaciğeri yeterli miktarda yiyebilen hastalarımıza zaten veriyoruz ama herkese değil. Öncelikle şunda anlaşalım. Organ etlerinin çok azında besinsel zenginlik olsa da çoğunda ciddi sağlık riski yaratan riskleri daha fazladır. Madalyonun diğer yüzünden de bakmak için sakatatların sağlık riskleriyle ilgili bilgiler geliyor. 2023'de British Journal of Nutrition dergisinde yayınlanan yepyeni önemli bir araştırma organ etleri yemenin karaciğer yağlanmasına neden olabileceğini bize açıkladı. Daha da önemlisi deli dana hastalığı beyni ve omiriliği etkilediği için deli dana hastalığı riski özellikle beyin söğüş yiyenler için ciddi risk diyebilirim.
ÇOCUKLARA VERİLMEMELİ
İçerisinde pürin denilen kanda ürik asidi arttıran bileşik bulunur ve kanda ürik asidi yüksek olanlar veya gut hastalağı bulunanların organ etlerini yememesi gerekir. Yüksek A vitamini ve yüksek demir vücutta toksik etkiler yaratır. Özellikle A vitamininden zengin organ etlerini yemesi bebekte doğumsal kusurlara neden olur. Bu nedenle hamilelerin organ etlerinden uzak durması önemlidir. Çok sayıda bilimsel çalışma organ etlerini sık yemenin mesane kanseri riskine neden olabileceğini işaret etmektedir. Ayrıca hayvanın beyninde latent virüsleri ve karaciğerde kistik yapılar riski sebebiyle organ etlerini çocuklara verilmesini hiç onaylamıyorum. Size önerim eğer sakatatlara karşı koyamıyorum diyorsanız kemik iliği ve veteriner Hekim'den hastalık etmeni yoktur onayı alınmış karaciğer belirli zamanlarda tercih etmeniz. Beslenme uzmanı olarak sakatat yerine yağsız kırmızı et, yumurta, derisiz tavuk - hindi - balık etlerini tercih ederek demir, bakır, magnezyum, D, B12, E vitaminlerini doğal besinlerle almanız. Bu besinlerde kolesterolü yükseltmiyor ve vitamin mineral deposu olduğunu unutmamalısınız.
KANSER HÜCRELERİNİ BESLEYEN 5 RİSK FAKTÖRÜ
Kanser genetik ve farklı metabolik olaylar sonucunda birçok çeşitte yaşam kalitesini tamamen bozan ya da hayatın sonlanmasına neden olan bir hastalıktır. Kanser oluşumunda tek başına olmasa da beslenme önemli bir faktör olarak karşımıza çıkar. Dünya Sağlık Örgütü ve Amerikan Kanser Konseyi genel kanser türlerinin oluşumunda beslenmenin yüzde 30 etkisi olduğunu göstermektedir. Peki hangi yiyecekler hangi kanseri besler
Risk 1: Şeker. Saf sofra şekeri kanserin besleyici öğesidir.
Saf sofra şekerini kesmek kanser hücrelerinin önemli besinini de keserek oluşumuna engel olabilirsiniz. Saf şekerden kastım beyaz şeker, esmer şeker ve tüm yapay tatlandırıcılardır. Bunun yerine tatlı ihtiyacınızı doğal şeker olan bal veya pekmezden günde 1 yemek kaşığını geçmeyecek kadar tüketmeniz gereklidir.
Sağlıklı karbonhidratlar olan tam buğday ekmeği, patates, havuç, bezelye, muz ve kurubaklagiller yasaklanmamalıdır. Bu besinler yüksek miktarda antioksidan vitaminler ve fazla miktarda diyet lifi içerirler.
Bu bileşenler kanser önleyicidir.
Risk 2: Sofra tuzu üretilirken beyazlatıcı kimyasallar ile işlem görür. Ayrıca gelişi güzel sofra tuzundan alınan iyot maddesi de vücutta fazla alındığında toksik ve kanserojenik etki yaratabilir. Bunun için deniz tuzu veya potasyum klorür içeren iyotsuz tuzlar kullanılabilir.
Risk 3: Kanser hücreleri asitli ortamda gelişirler. Kırmızı et asit üretir. Kırmızı et hatta iyi pişirilmez ise bol miktarda vücuda parazit, antibiyotik kalıntıları ve hayvana enjekte edilen büyüme hormonunu da direk almanızı ve kanser olmanızı sağlar. Ayrıca kırmızı etin sindirimi uzundur ve bağırsakta uzun kalan kırmızı et toksinlerin hızla üremesini de sağlar. Bunun yerine balık tercih etmelisiniz.
Risk 4: Daha az hayvansal yiyecek yiyin. Beslenmenizde taze sebze ve meyveler, tam taneli tüm tahıllar, kuru meyveler, fındık-fıstık-ceviz-badem gibi kuru yemişler vücudun bazik ortamda kalmasını sağlarlar. Taze sebze suları içildikten sonra 15 dakika içinde hücrelere kadar dağılır ve sağlıklı hücrelerin doğru beslenmesine yardımcı olan canlı enzimleri içerirler. Sebzeleri mümkün olduğunca çiğ yemeye özen gösterin.