Sağlık dostu 7 geleneksel diyet

Eski Japon, Çin, Akdeniz, Yeni Nordik, Persiyan, Meksika ve Atlantik diyetleri... Bu yedi geleneksel diyet bugünün sağlık uzmanlarının aradığı tüm bileşenleri içeriyor. Gelin bu önemli yedi diyeti birlikte inceleyelim... İnsanoğlu hâlâ en iyi diyetin tanımını aramaya devam ediyor. "Nasıl beslenelim de zayıf kalalım, ne yiyelim de tüm hastalıklarımızdan arınalım, hangi besinler mucize etkilidir" konularıyla ideal beslenme yolları keşfedilmeye çalışılıyor. Aradığımız cevaplar hep aynı... Birbirinden bağımsız toplumlarda birbirlerine hiç benzemeyen besin tüketimlerinin sağlığımızı koruyucu benzer etkiler sağlaması aslında bunun en iyi örneği diyebiliriz. Dünyamızda farklı toplumların birbirinden çok farklı beslenme tarzlarına sahip olduğunu çok net görüyoruz. Ve bugün beslenme biliminde geleneksel beslenmenin ön plana çıktığı yedi ayrı diyet modelinin varlığını önemsiyor. Ve artık odaklandığımız nokta, birçok kronik hastalığın bertarafında lokal besinlerle beslenmenin sağlanması ve muhakkak doğal besinlerden oluşan öğün planlamanın yapılması... Çünkü birazdan bahsedeceğim farklı geleneksel diyet modelleri çok farklı besinleri içerse de, hepsi kendi topraklarında yetişen en sağlıklı ürünlerden oluşuyor. "Peki dünyada hangi beslenme tarzları geleneksel olarak kabul ediliyor ve bu beslenme modellerinin içeriğinde hangi besinler var" diyorsanız hemen detayları sizinle paylaşmak isterim. 1) ESKİ JAPON DİYETİ: Alışılagelmiş yiyecekler dışında besinlerin daha fazla tüketildiği eski Japon beslenmesinde; sıkça soya ürünleri beslenmenin yapıtaşını oluşturmaktadır. Kabuklu deniz ürünleri ve balıklar, sebzeler özellikle turşu formları, taze meyveler, yeşil çay, yosun ve mantarın genel karakteristik içeriğe sahip olduğunu görüyoruz. Taneli çorbalar, soya sosu, miso, sirke, mirin gibi fermente soslar yanısıra haşlanmış pirinç eski Japon diyetinde yoğun tüketilen tahıl olarak karşımıza çıkmaktadır. 2) ÇİN DİYETİ: Birçok sebzenin turşusu, kurutulmuşu ya da salamura edilmiş sebzeler, deniz anası, balık köftesi, tuzlu balıklar, çorbalar, tavuk gibi kümes hayvanları, tofu ve ürünleri, pirinç, pirinçten yapılmış atıştırmalıklar, fermente edilmiş soslar ve tuzlanmış veya taze yumurta Çin diyetinde yer alan temel besinlerdir. 3) YENİ NORDİK DİYETİ: Yüksek diyet lifi içeren bitkisel besinler, taze meyveler, orman meyveleri, tam tahıllar, kolza tohumu yağı, kuru yemişler, balık ve az yağlı süt ürünleri, az tuz, daha az şeker eklenmiş besinler ve sınırlı doymuş yağları içeren beslenme modeli olarak değerlendirilmektedir. 4) AKDENİZ DİYETİ: Daha fazla taze sebzeler, kuru baklagiller, taze ve kuru meyveler, tam tahıllar ve kuru yemişler içeren pişirme ve salatalarda temel yağ olarak zeytinyağı kullanılan beslenme modelidir. Akdeniz diyetinde balık ve kabuklu deniz ürünleri, lokal taze orlat ve baharatlar, daha az sıklıkta kırmızı et, daha az şeker, maagarin, tatlı ve şeker içeren beslenme tarzı olarak irdelenmektedir. 5) PERSİYAN DİYETİ: İran, Afganistan, Tacikistan, Özbekistan, Basra Körfezi ülkelerinde tüketilen besinlerden oluşan beslenme şekli olarak değerlendirilmektedir. Pirincin haşlanmış, buharda pişirilmiş, pilav şeklinde sunulan temel tahıl kaynağı olup, sarma dolma şeklinde pirinçli yemekler, köfte tarzı etler, çorba, irmikli yemekler, helva gibi irmikli tatlılar, sütlü tatlılar sık tüketilmektedir. Safranın bu beslenme tarzında en değerli baharat olduğu da belirtilmektedir. 6) MEKSİKA DİYETİ: Yumru ve kök sebzeler, tam tahıllar, mısır ve ürünleri, baklagil çeşitleri, taze sebze ve meyvelerden oldukça zengin olan Meksika diyetinde kırmızı et ve baharatlar da ana besinler arasında yer almaktadır. Besin çeşitliliği çok olan Meksika diyetinde fasulye, meksika peynirleri, tam yağlı süt ve turunçgiller de bu diyetin besinleri arasında bulunmaktadır. 7) ATLANTİK DİYETİ: Ekmek, kahvaltılık gevrekler, pirinç, makarna, patatesin yoğun tüketildiği Atlantik diyetinde zeytinyağı, taze meyveler, sebzeler, süt ürünleri, kestane ve ceviz başta olmak üzere kuru yemişler, balık, yumurta, kırmızı et ve baklagiller de sıklıkla tüketilen besinler içinde yer almaktadır. Bu 7 diyetin sağlık üzerine etkilerini ayrı bir konu olarak değerlendirmek gerekirken asıl temel etkinin yerel kaynaklı besin tüketimine dayalı sürdürülebilir bir diyet modellemesi içerisinde olmasının önemi oldukça değerlidir. Sağlık açısından ise balık, taze meyve, taze sebze, yerel taze otlar ve baharatların yer aldığı, baklagil gibi tohumlardan zenginleştirilmiş zeytinyağı olan beslenme düzenlerinin glikoz metabolizmasını düzenleyerek kardiyovasküler hastalıklardan koruyacağı açıkça gösterilmiştir. Akdeniz Diyeti başta olmak üzere Atlantik Diyeti dışındaki tüm geleneksel diyetlerin farklı biyokimyasal yolları düzenleyerek sağlığa farklı katkılar sağlayacağı açıktır. HAFTANIN ALTIN DEĞERİNDEKİ NOTU: BU BESİNLER OLMADAN ASLA... Bazı besinlerin spesifik sağlık yararları gözardı edilemez bir gerçektir. İşte altı ayrı besin ve altı ayrı sağlık yararı. 1) BROKOLİ: Birçok yiyecekte glutatiyon bulunur. Ve bolca folik asit. Özellike kadınların özel dönemlerinde yaşlanma karşıtı, hızlı detoksifikasyon sağlaması, kanser hücrelerinden temizlemesi ve cildi parlatarak sağlıklı bir görününe yardımcı olmasının yanı sıra çiğ olarak birer kase brokoli yiyerek bebekte sinir sisteminin gelişmesine de destek olurlar. Brokolide kanser savar glikosinolatlar bulunur ve vücudumuzun bu antioksidanı kullanabilmesi için ise miyorinaz adlı enzime ihtiyaç duyar. Bu enzim brokolinin doğal yapısında vardır. 2) BEYAZ PEYNİR: Sinir sistemi fonksiyonları ve DNA sentezi için mutlaka alınması gereken B12 vitamini eksikliğinde; anemi, yorgunluk, ağrı, kabızlık, ellerde ve ayaklarda uyuşma, karıncalanma, baş dönmesi ile unutkanlık en sık görülen sağlık sıkıntılarıdır. B12 vitamini sadece kırmızı ette bulunmaz.