Karaciğeri yenileyen detoks

Bazı sebzeler hem karaciğerin hem bağırsağın detoks yapma yeteneğini hızlandırır. Taze sebzelerde bulunan farklı diyet lifleri, bağırsakları temizlerken antioksidan bileşenler karaciğerdeki enzimlerin mükemmel çalışmasını destekler

Karaciğer ve bağırsaklar kendini en hızlı yenileyebilen hücrelerden oluşur. Bu iki organın normal çalışma fonksiyonunun devamlılığı için olmazsa olmaz günde en az 7-8 su bardağı su içmektir. Çünkü su hem karaciğerde oluşan toksinlerin uzaklaştırılması için şarttır hem de bağırsakların iç yüzeyinde bulunan enzim aktivitesinin devamlılığı için gereklidir. Bunun dışında bazı sebzeler hem karaciğeri hem bağırsağın detoks yapma yeteneğini hızlandırır. Taze sebzelerde bulunan farklı diyet lifleri bağırsakları temizlerken antioksidan bileşenler karaciğerde faz 1 ve faz 2 enzimlerin mükemmel çalışmasını destekler.
Karaciğerde zararlı bileşiklerin zehirsiz hale getirilip safra ve idrarla atılmak üzere suda çözünen bileşikler oluşturur. Bunu için glutatyon peroksidaz, katalaz, süperoksit dismutaz gibi karaciğerde bulunan enzimler aracılığıyla yapar. Bağırsaklarda ise kısa zincirli yağ asitleri üretilir ve bağırsak içi pH değiştirilerek toksin oluşumu azaltılır ya da diyet lifleri fermentasyonu ile dışkı volümü arttırılarak zararlı bileşiklerin bağırsakta kalış süresi kısaltılır.
NARENCİYE
Turunçgiller dediğimizde mandalina, portakal, kan portakalı, greyfurt, limon, misket limonu ve pomelo gelmelidir. Turunçgiller meyve asitlerinden sitrik asidi bolca içerdiği için diğer meyvelere göre kan şekerini hızlı yükseltmezler. En önemli fonksiyonu yüksek C vitamini sayesinde kemik mineral yoğunluğunun korunmasında gerekli asit baz dengesini sağlamasıdır. Ve böbreklerde oluşabilen sitrat denilen taş yapan maddeyi atarak böbrekte sitrat taşı oluşumunu engellemektedir. Astımdan koruyan turunçgiller aslında soğuk algınlığını önlemez fakat soğuk algınlığı semptomlarının azalmasını sağlar. Bu nedenle soğuk algınlığı olunca 1 su bardağı karışık narenciye suyu içmek şifadır. Turunçgiller sadece C vitamini değil pektin ve ligninden de zengindir. Bu özelliği nedeniyle karbonhidratların sindirimini yavaşlatır ve bağırsaklarda jele dönüşerek karbonhidratların emilimini azaltır. Kilo almanızı önler. Lignin safra asitlerini bağlar böylece kolesterol yükselmesini önler.
ENGİNAR
Enginar tam bir doğal şifadır. Taze olarak 3 adedi 40 kalori kadar olan, karbonhidratı oldukça düşük Ege'nin muazzam sebzesi detoks yapan sinarin ve klorojenik asit adlı iki önemli sağlık bileşeni içerir. Bu iki önemli enginara özgü bileşen sayesinde kolesterol düşürücü, karaciğeri yenileyici, dispesi yani hazımsızlığı giderici, kolon kanserini önleyici etkileriyle sağlığımıza sağlık katar.Enginar ayrıca inülin adlı prebiyotikten en zengin besindir. İnülin, bağırsaklarda lactobasillus plantarum adlı probiyotik etkili bakterilerin çoğalmasını ve kolonize olmasını sağlamaktadır. Enginar haşlama, buharda ve düdüklüde pişirildiğinde fenolik içeriği artar.
ŞALGAM SUYU
Antosiyanidinden zengin, probiyotik etkili, fermente içeceğimiz şalgam suyunu sofranızdan eksik etmeyin derim. Türk mutfağının en iyi içeceği şalgam suyu acılı ve acısız çeşitleri bağırsakların çalışmasında mükemmel bir fermente besindir. Şalgam suyu; mor havuç, bulgur unu, ekşi hamur, su ve tuzun uygun miktarda karıştırılıp uzun süren fermentasyonu ile elde edilir. Bu nedenle laktik asistten çok zengin şalgam suyunun diğer sağlık bileşeni olan antosiyaninleri de bolca içerir. Bu sebeple hem karaciğer hem de bağırsak detoksifikasyonu için etki sağlar. 1 su bardağı 250 mL'si 10 kaloridir. Sağlıklı yaşamda serbest içilebilecek zayıflama diyetlerinde yemek yanında veya ara öğünlerde güvenle tüketilebilecek fermente içeceğimiz probiyotik etkilidir.
YOĞURT
En değerli hayat iksiri yoğurdun en önemli sağlık yararı bağırsak temizliği için birebir laktik asit bakterilerinden yoğun miktarda içeriyor olmasıdır. Sütü fermente eden bakterilerin laktozu laktik, asetik, formik ve süksinik gibi organik asitler üreterek kalın bağırsakta spor oluşturan anaerobik mikroorganizmaların gelişimini engeller, antibiyotikten ilaça kadar oluşan toksinlerin temizlenmesini sağlar.
TAZE NAR
Nardaki antosiyanidin, kateşinler, tanin grubundan ise pursinik asit, gallik asit ve ellajik asit aşırı yüksek miktarda ve hem kalbi hem karaciğeri hem de bağırsaklar için de çok yararlı. Bu sebeple nar tanesi veya taze nar suyu tam bir antioksidan bombasıdır. Buna ek olarak narın çekirdeklerinde bulunan nar yağı pursinik asit içerir ki bu arterlerde yağ damlacıklarının eriyip damara yapışmasını önler. Narı çekirdekleriyle iyice dişleriniz yardımı ile ezilerek yiyin. İşte o zaman antiaterojenik dediğimiz damar sağlığında etkili pursinik asidi en etkili bir şekilde almış olursunuz. Narın suyu ise antosiyanidin ve ellajik asitten zengindir. Narın sarımsı kabuğunda gallik asit, kateşin ve antosiyanidin vardır.
TAZE VE KURU SOĞAN ÇEŞİTLERİ
Taze ve kuru soğan kükürtlü, sülfürlü antioksidanlardan zengin soğan çeşitleri için doğal antibiyotik desek yeridir. Kırmızı, sarı ve beyaz kuru soğan ya da taze soğan yediğimizde özefagus, mide ve kolorektal kanser çeşitlerinden korunduğumuzu belirtmeliyim. Kuru ve taze soğan hücre mutasyonunu engellemekte tümör büyümesini durdurmaktadır. Kolesterolü düşüren, damarlarda yağ damlacıklarını eriten, tansiyonu düşüren, antibiyotik etki gösteren, vücudun toksinlerini arındıran ve kalorisi oldukça düşük olan kuru ve taze soğan liften zengin ve bolca C ve B6 vitamini, manganez ve selenyum içeriyor. Karaciğeri yenileyen glutatyon peroksidazın ana bileşeni selenyum soğan çeşitlerinde bolca var. Soğan kolajen sentezini de arttırıyor diyebilirim. Soğan kuersetin, antosiyanin ve organik sülfür bileşikler antioksidanlarının en iyi kaynağı.