Salih Tuna

Sabah

Erdoğan U dönüşü mü yaptı

Dış koşullar değiştiğinde, kısa ve uzun vadede "kâr-zarar" muhasebesi yapar, çıkarlarınız doğrultusunda dış politikanızı revize etmek durumunda kalırsınız. Bu da gayet doğaldır. İlkesizlik ayrı bir şeydir, koşulları hesaba katmak ayrı şey. Popülist tavırların bedelini sonraki kuşaklar her zaman ağır ödemiştir. Tarih buna şahittir. Özellikle muhafaz

Sevindirici haber

Faşist İsrail rejiminin Gazze'nin güneyindeki Refah bölgesine düzenlediği vahşi saldırılar, uluslararası hukuku zerre miskali iplemediğini ortaya koydu. Güney Afrika'nın BM Daimi Temsilcisi M.V. Schalkwyk de BM Güvenlik Konseyi'nde (BMGK) yaptığı konuşmada buna değindi. Hülasa edecek olursak, İsrail'in 26 Ocak'ta Lahey'de Uluslararası Adalet Divanı

Berat Bey takıntısı

Yahudilerin "soykırım mağduru" olmalarını araçsallaştırarak dünya sisteminde elde ettikleri ayrıcalıklı konumu yıllar yılı tepe tepe kullanan İsrail'in, Lahey'de 26 Ocak 2024'te Uluslararası Adalet Divanı tarafından "soykırım zanlısı" olarak yargılanmasına karar verildiği an "Şimdi top bizde!" dedim. Neden mi Türkiye'nin öncülüğünde İspanya'dan Pak

İbretlikler

Gazze soykırımına karşı boykota teşvik ve dua etmenin dışında elimden bir şey gelmediği gibi "yerel gündeme" dönmeyi de henüz başaramadım. Çocuklar her gün evde ağlıyorlar!.. Geçen gün Gazze'de ayakları kesilen bir çocuğun "Doktor amca, ayaklarım tekrar çıkacak mı" sorusuna sosyal medyadan muttali olunca hıçkırıklara boğuldular. Dört aydır devam ed

Kaçış yok

Rusya Devlet Başkanı Putin, dönemin ABD Başkanı Bill Clinton ile Kremlin'deki görüşmesinde, "Bill" demiş, "Rusya NATO'ya katılmak isteseydi bu gerçekleşebilir miydi" Clinton hem çok ilginç bulmuş bunu hem de biraz boşta bulunmuş olacak ki şappadak "Bence olur..." cevabını vermiş. Lakin ikili akşam yemeğinde buluşunca Clinton ağız değiştirmiş. "NATO

Demokratik çakallık

"Gazze soykırımı" bütün dünyaya "demokrasi" diskuru çeken Batı'nın refakatinde gerçekleşti. Refakat de laf mı; ABD, İngiltere, Fransa ve Almanya net bir şekilde o korkunç katliamları destekledi. Demek ki bunların anlı şanlı "demokratlıkları" sıra İsrail'e gelince tatile çıkıyor! Bilmiyorum, "çağdaş demokrasi" belki de böyle bir şeydir. Mesela, İngi

Sıra İsrail'e gelince neden susuyor

İsrail terör devletinin Suriye'de hedeflediği yerlere elini kolunu sallayarak saldırı düzenlediğini biliyorsunuz. Tamam, Suriye'nin karşılık verecek gücü yok. Malumunuz, 2011 Mart'ında "Arap Baharı" vurgununu yedikleri günden beri darmaduman hâldeler. Ne ki, Baba Esad dönemi dâhil hiçbir vakit İsrail'e karşılık verebilecek kabiliyetleri olmadı. Zat

Biden'a 'Amalek' diyen MOSSAD ajanı

Yahudi asıllı Amerikalı MOSSAD ajanı Jonathan Pollard, 1987 yılında "casusluk" suçlamasıyla ABD'de müebbet hapse mahkûm edilmişti. Suçu, ABD istihbaratının gizli dosyalarını İsrail istihbaratına servis etmekti. İsrail terör devleti, Pollard'la ilişkisini kabul etmekle kalmadı... Pollard'ın mahkumiyetinin sona ermesi için İsrail lobisini devreye sok

Helal olsun...

Gevşeklik karakter bozukluğunun göstergesi olduğu kadar, tavır sahibi olmak da sağlam karakterin göstergesidir. Tavır sahibi olmak, gevşeklerin harcı değildir. Folklorik değil, "fikrin öfkesinden" neşet eden tavırdan söz ediyorum. Orhan Evci adında bir arkadaşım vardı. Eski yazılarımdan birinde onun daha çocuk denilecek yaşta, o vakitler Mehmet Ali

Bedelsiz olmaz

Herkesin bildiği hakikat, İsrail'in ancak güçten anlayacağıdır. Bu aynı zamanda Batı'nın da anladığıdır. Cari dünya sistemini, haklı olanı değil her daim güçlüyü haklı sayanlar kurdu! Peki, güçsüzler maruz kaldıkları bu sistemde ne yapacaklar; haklarını savunmayacak, zalimlere boyun mu eğecekler Çin Halk Cumhuriyeti'nin kurucu lideri Mao Zedong vak