Salih Cenap Baydar

Karar

Vatanseverlik ve "terörö"

Ülkemiz, çoğu kırklı, ellili, altmışlı yıllarda köylerde, kasabalarda doğup büyümüş bir siyasetçi ve bürokrat nesli tarafından yönetiliyor.Bu insanların kafalarında çok erken yaşlarında teşekkül etmiş ve değişmesi çok kolay olmayan köy, kabile ve cemaat odaklı bir hayat, toplum ve devlet tasavvuru var.Küçük köylerde herkes birbirini tanır, akrabalı

Hikayeyi kurtarmak

Hayatta başımıza gelenleri ve yaşadıklarımız karşısında verdiğimiz tepkileri, aldığımız tutumları anlamlı bir bütün olarak görmek isteriz.Mantıklı, tutarlı, istikrarlı, sağlam bir hikayemizin olduğuna inanmak isteriz.İyi, doğru ve ahlaklı olduğumuza, bizim gibi iyilerin yanında, "kötülerin" karşısında olduğumuza inanmak isteriz.Hikayeci benliğimiz

Gerçekliğin iki yüzü: Yaşadıklarımız ve anlattıklarımız

Yuval Noah Harari, "Homo Deus: Yarının Kısa Bir Tarihi" başlıklı kitabında insanlığın açlık, veba ve savaş gibi sorunların üstesinden geldikten sonra, ölümsüzlük, mutluluk ve tanrısallık gibi yeni hedeflerin peşinden koşma safhasına geçtiğini savunuyor.Biyoteknoloji, yapay zekâ ve diğer teknolojik gelişmelerin insanlık üzerindeki potansiyel etkiler

Vatanseverlik yetmez

Vatanseverlik, bir milleti bir arada tutan çok önemli bir bağ.Toprağa, kültüre, tarihe duyulan ortak sevgi, insanları birleştiren güçlü bir unsur.Ancak vatan sevgisi tek başına, sağlıklı ve sürdürülebilir bir toplum inşa etmek için yeterli değil!Bir devleti ayakta tutan esas unsur adalet."Adalet mülkün temelidir" ifadesi, adil bir yönetimin ve huku

Dijital engizisyondan nasıl korunacağız

Sosyal medyada insanların yaptıkları veya söyledikleri şeyler nedeniyle, toplum tarafından dışlanması, kınanması, hakarete uğraması, tehdit edilmesi ve kitlesel infialin neticesi işinden atılması, fiziki saldırıya uğraması ve sosyal hayattan tecrit edilmesinde adalet sisteminin sağlıklı ve hızlı işlememesinin mühim bir rolü var.Adalet mekanizmaları

İptal kültürü: Dijital çağın engizisyonu

Son yıllarda, özellikle sosyal medya mecralarında sıkça karşılaştığımız bir kavram: "iptal kültürü".İngilizcede "CancelCallout Culture" olarak bilinen bu kavram, dilimize "İptalLinç Kültürü" olarak çevriliyor.Artık dilimize de giren "linç" kelimesi 18. asır Amerika'sında yaşamış yüzbaşı William Lynch'in soyadından geliyor. Bu adam, kanuni bir yetki

Hain ithamı, iktidar kavgasında kullanılan bir araçtır sadece

Benedict Anderson ulus devletin, bir "hayal edilmiş cemaat" (imagined community) olduğunu söyler.Anderson'a göre ulus devletler, mensuplarının büyük çoğunluğunun birbirini tanımadığı, bizzat görmediği büyük cemaatler gibi tasavvur edilirler. Bireyler, birbirleriyle "hayali" bir bağ kurarak kendilerini aynı ulusuncemaatin üyeleri olarak görmek ister

Hain üretme fabrikası

Sosyal medyada New York sokaklarında kaydedilmiş bir video düştü önüme. Siyonistlerin giriştiği katliamı pankartlarla protesto eden bir grup Ortodoks Yahudi'yle tartışan başka bir Yahudi, onları "hain" olmakla itham ediyordu. Başında şapkası, sırtında siyah cübbesi, kulaklarının yanından uzanan bukleleriyle çok daha Yahudi görünen Ortodoks haham da

Devlet-i ebed müddet diye bir şey yoktur!

1960'ta Leningrad'da doğmuş ve Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği döneminde yetişmiş bir antropolog olan Alexei Yurchak'tan daha önce kaleme aldığım bir yazıda bahsetmiştim.Yurchak, 2005 yılında kaleme aldığı Everything Was Forever, Until It Was No More: The Last Soviet Generation başlıklı kitabında, Sovyetler Birliğinin son yıllarındaki sosyop

Geçmişin cinlerinin musallat olması ve retrofelç

İngiliz düşünür Mark Fisher'in, kapitalist realizmin yaygınlaşmasıyla birlikte yaratıcılık ve yenilikçiliğin azaldığına, geçmişin formlarının tekrarlanır hale geldiğine dair fikirlerinden "Kapitalizmin Hiçbir Alternatifi Yok mu" başlıklı yazımda bahsetmiştim.Bu bir çeşit kültürel felç halidir!Fisher "Ghosts of My Life" (Hayatımın Hayaletleri) başlı