Çeşitli düşüncelerle Nefise Doktor'umun yanına gittim

Onları "Ya bu benim hususi hayatım, kime ne Dün yırtık pantolonla, dekolte kıyafetlerle dolaşıyordum, bugün de daha mütevâzı, derli toplu giyiniyorum. Sizden para pul, mal mülk veya bir yardım isteyen mi var Yoksa 'İlla imâna gelin' diye zorlayan mı.."Elbette hiçbiri de yoktu! Ya ne vardı Ahiretimizi düşünüp sadece iyi insan olma derdi vardı. Bunun neresi yanlıştı da ipe sapa gelmez küfürlere maruz kalıyordum Ellerinden imkânlarını mı almıştım, gezmelerinden, tozmalarından, oyun ve eğlencelerinden mi alıkoymuştum Hakikaten neydi bunların derdiBu tarafta kimsenin etlisine, sütlüsüne karışma, sözlü ve yazılı sataşma gibi hiçbir şey yoktu, olamazdı da zaten. "KUL HAKKI" denilen en büyük hak meselesi vardı. Ahirette hesabı verilmesi en zor olanıydı bu da. Bunu bilen bir Müslüman'ın dedikoduyla, onunla bununla uğraşmaya cesareti olamazdı zaten. Çeşitli düşüncelerle Nefise Doktor'umun yanına gittim. Kahvemi söyledikten sonra yüzüme baktı baktı... Ne dese iyiydi- Bak Jaleciğim! "O işten ayrılmasaydım, o üniversiteye değil de şuna gitseydim, otobüsü kaçırmasaydım, mavi badanalı evi alsaydım, o adamı sevmeseydim, eski mahalleden çıkmasaydım, teklif edilen işi kabul etseydim..." gibi vesveselerden derhal kurtulmak lazım!- Keşke!- Hep onu bunu, maziyi yani geçmişi düşünüp KEŞKE der, kendimizi yıpratırız. Kadere isyan olacak işlerde "Keşke bunları yapmasaydım!" demek doğru olmaz.- Ben yanlış bir şey mi söyledim Doktor'um- Hayır öyle bir şey demedim Jale Hanım! Münasip düşmeyen, uygun olmayan "keşke demek" değil, kadere isyan etmektir. Sevgili Peygamberimiz sallallahü aleyhi ve sellem, bir hadis-i şerifinde: "Allah'a dayanıp işe giriş ve acze düşme! İş neticelenince, 'Keşke şöyle yapsaydım' deme, 'Allahü teâlâ böyle takdir etmiş' de, keşke demek, şeytanın işine yol