Ramazân-ı şerifin fazileti...

Bu ay, fakîr-fukarâ, garip-gurebânın karınlarının doyduğu, muhtaçların yüzlerinin güldüğü bir aydır. Dört gözle beklediğimiz, ayların sultânı olarak bilinen "Ramazân ayı" geldi ve ilk üçte biri de geçti. Bugün Ramazân ayının 10'u; ayın bitmesine 20 gün kaldı. Bu ayda oruç tutan ve tevbe edenlerin günâhları yanar, yok olur. Nitekim, Sahîh-i Buhârî'deki bir hadîs-i şerîfte buyurulmuştur ki: "Bir kimse, Ramazân ayında oruç tutmayı farz (yanî vazîfe) bilir ve orucun sevâbını, Allahü teâlâdan beklerse, geçmiş günâhları affolur." Demek ki orucun müjdelenen faydalarına kavuşabilmek için, bu ibâdetin Allah'ın emri olduğuna inanmak ve sevâp beklemek lâzımdır. Bilindiği üzere, Ramazân ayı, Kur'ân-ı kerîmin inmeye başladığı aydır. Nitekim Kur'ân-ı kerîmde: "O Ramazân ayı ki, onda Kur'ân indirilmiştir" (Bakara, 184) buyurulmuştur. Yine bu ay, İslâmın beş şartından biri olan oruç ibâdetinin yapıldığı aydır. Ramazân ayı, günâhların affolunduğu, tevbelerin kabûl olunduğu, sevâbların ve günâhların katlandığı bir aydır. Bu ay, bereket ayıdır. Bu ayda, Allah için ufak bir iyilik yapmak, başka aylarda, farz yapmak gibidir... Bu ayda, bir farz yapmak ise, başka aylarda yetmiş farz yapmak gibidir. İslâm âlimlerinin büyüklerinden olan İmâm-ı Rabbânî'nin de buyurduğu gibi: "Ramazan-ı şerîf ayında nâfile olarak kılınan namaz, yapılan zikir, verilen sadaka ve diğer bütün nâfile ibâdetlere verilen sevâb, başka aylarda yapılan farzlara verilen sevâp gibidir. Bu ayda yapılan bir farz, başka aylarda yapılan yetmiş farz gibidir..." Bu husûs, hadîs-i şerifte bildiriliyor; ne büyük bir ihsân-ı İlâhîdir. Bu ay, fakîr-fukarâ, garip-gurebânın karınlarının doyduğu, muhtaçların yüzlerinin güldüğü bir aydır. Çünkü bu ayda iftârlar verilmekte, yardım kolileri dağıtılmakta, zekâtlar ve sadaka-i fıtırlar verilmekte, ihtiyâcı olanların ihtiyaçları karşılanmaktadır. Burada hemen, büyük sahâbî Selmân-ı Fârisî (radıyallahü anh)'in naklettiği, Peygamber