Târihin en büyük hâdisesi!..

Amerikalı yazar Studart diyor ki: "İslâm'ın zuhûru, neredeyse insanlık tarihinde kaydolunan en büyük hâdisedir..." "Peygamberler târihi" içerisinde son Peygamber olan Hazret-i Muhammed'in (aleyhis-selâm), bir çeyrek asırdan kısa bir zamanda, 150 bin güzîde sahâbî, mübârek insan, "hayırlı ümmet" meydâna getirmesi, onların da 30-40-50 sene gibi çok kısa zaman zarfında gâyet mahdût imkânlarla Endülüs'ten İspanya'dan Çin'e kadar olan geniş coğrafî bölgeleri fethedip oralara ilim-irfân, ahlâk-fazîlet, adâlet-hakkâniyet, medeniyet-insan hakları, nûr ve hidâyet götürmeleri, dünyâda bir eşi-benzeri görülmemiş bir hâdisedir; bu dönemde yapılan fetihler ve elde edilen zaferler ciddiyetle incelenmesi gereken bir konudur. 20-23 (Yirmi-yirmiüç) sene gibi çok kısa bir zamanda, Arabistân halkını, dünyâda bir benzeri görülmemiş üstünlüklere, yüksekliklere ve medeniyete kavuşturan İslâmiyet, 30 (otuz) sene gibi çok kısa bir zamanda da Mezopotamya, Îrân ve Hindistân içlerine, Anadolu'ya, Mısır ve Kuzey Afrika'ya, Kıbrıs'a kadar yayılarak büyük İslâm devletlerinin kurulmasına sebep olmuştur. Aslında yarım asır, devletler târihinde çok kısa bir dönem sayılır. Amerikalı yazar Studart, bu konuda, "İslâm Âleminin Bugünkü Hâli" adlı kitabında diyor ki: "İslâm'ın zuhûru, neredeyse insanlık tarihinde kaydolunan en büyük hâdisedir. İslâm, daha evvel şahsiyet bakımından zayıf olan bir millet ve değer bakımından kıymetsiz bir ülkede zuhûr etti. Daha yirmi-otuz sene geçmeden, uçsuz-bucaksız geniş mülk ve saltanatları parçalayarak, asırlar ve nesiller boyu devam edegelen eski dinleri yıkarak, millet ve kavimlerin içindekilerini değiştirerek, sağlam bünyeli bir âlem (İslâm Âlemi) kurarak yeryüzünün yarısına yayıldı. İslâm'ın ilerleme ve yükselme sırrını ne kadar araştırıp incelersek, o kadar hayrânlığımız artıyor..." Amerikalı yazarın açıklamaları bu minvâl üzere devâm ediyor. Şunu belirtelim ki, târihçiler, insanlık tarihinde vukû bulan en garîp hâdisenin, bu olduğunda