Akıllı kime denir

"Akıllı kimse akıllı Müslümân, nefsini, kendisini hesâba çeken ve ölümden sonrası için amel işleyen, hâzırlık yapan kişidir."

Allahü teâlânın dostlarından Yunus Emre (rahmetullahi aleyh) buyurmuştur ki:

"Bu dünyâya gelen kişiÂhir yine gitse gerek.Müsâfirdir, vatanınaBir gün sefer etse gerek."

Bizler, bu dünyâda birer yolcuyuz. Günün birinde, hepimiz ebediyet âlemine göçeceğiz. Zâten Peygamber Efendimiz de"Dünyâda bir garîb veya yolcu gibi ol; kendini kabir ehlinden (ölülerden) say"buyurmuştur. Niçin Çünkü doğmak, ölümün habercisidir.Her insân, bu dünyâda kendisine takdîr edilen ömrü, İlâhî irâde istikâmetinde geçirmekle mükelleftir.

İnsan, yaratılışı îcâbı hayâtı sever, ömrünün uzamasını ister. Ancak, uzun ömür, Cenâb-ı Hakk'ın yolunda tüketilmiş ise hayırlıdır. Nitekim bir sahâbî, Sevgili Peygamberimize,"Yâ Resûlallah! İnsanların hayırlısı en iyisi kimdir"diye sordu.

Peygamber Efendimiz ona şöyle cevap verdi:"İnsanların hayırlısı en iyisi, ömrü uzun olup ameli güzel olandır."

O sahâbî,"Peki, insanların şerlisi en kötüsü kimdir"diye sorunca da, Resûlullah Efendimiz, "Ömrü uzun olup da, ameli kötü olan" Tirmizî buyurmuştur.

Yüce Allah, Kur'ân-ı kerîm'inde, Mülk sûresinin 2. âyetinde:"Amelce hanginiz daha güzeldir diyeyanî hanginizin daha güzel amelde bulunacağınıimtihân edip ortaya çıkarmak için ölümü de, hayâtı da yaratan O'dur. O, azîzdir (her şeye gâliptir),gafûrdur (çok bağışlayandır)"buyurmuştur.Demek ki hayât ve ölümün yaratılmasında, imtihân maksadı vardır.

Bir hadîs-i şerîfte"Akıllı kimse akıllı Müslümân, nefsini, kendisini hesâba çeken ve ölümden sonrası için amel işleyen, hâzırlık yapan kişidir"buyurulmuştur.

Peygamberlerin hepsi, insanları fevz u necâta yani dünyâda ve âhirette kurtuluşa da'vet etmiş, sırât-ı müstakîmi, doğru olan yolu, bıkmadan, usanmadan ve yılmadan anlatmışlardır.