Bu dünya bir imtihân yeridir

Bu imtihânda muvaffak olmak için,farz kılınan ibâdetleri yapmak, yasaklanan şeylerden kaçınmak lâzımve şarttır.

Ayların sultânı olan Ramazân-ı şerîf ayını da uğurladık. Bu dünyâ, bir imtihân yeridir.İnsanlar, bu dünyâya imtihân için gönderilmişlerdir.Bu imtihânda muvaffak olmak için,İslâmiyetin emrettiği gibi inanmak ve farz kılınan ibâdetleri yapmak, yasaklanan şeylerden kaçınmak lâzımve şarttır.

Yüce Rabbimiz Kur'ân-ı kerîmde,Mülk sûre-i celîlesinin 2. âyet-i kerîmesinde:"Hanginizin daha güzel amelde bulunacağını imtihân edip ortaya çıkarmak için ölümü de, hayâtı da yaratan O'dur"buyurmuştur.

Hakîkatte, bütün insanların yaratılmalarındaki maksat, Allahü teâlâya ibâdet etmeleridir.Nitekim Allahü teâlâ, Kur'ân-ı kerîm'inde, Zâriyât sûresinin 56. âyet-i celîlesinde meâlen:"Cinnîleri ve insanları, ancak(beni bilmeleri, tanımaları),bana ibâdet etmeleri için yarattım"buyurmuştur. Yine Allahü teâlâ buyuruyor ki:

"(Ey Resûlüm!)De ki: Duânızîmânınız, ibâdetiniz, kulluk ve yalvarmanızolmasa, Rabbim size ne diye değer versin....."Furkân, 77

Allahü teâlâ, bütün kullarının, kendisini tanımalarını, bilmelerini, O'na, gönderdiği Peygamberlerine ve kitaplarına, diğer îmân esâslarınaîmân etmelerini, ibâdet yapmalarını, verdiği ni'metlere şükretmelerini, güzel ahlâka sâhip olmalarını, kendi aralarında kardeşçe yaşamalarını, birbirlerine yardımcı olmalarınıistemiştir.

Aslında bizler, Allahü teâlânın lutfettiği çok büyük ni'metlere sâhibiz. Allahü teâlâ, insanlara muhtâc oldukları her türlü ni'meti lutfetmiştir.Akıl, vücut uzuvları, eşler, çocuklar, hava, su, kâinâttaki her şey,insanların hizmetineverilmiştir. Bu ni'metler sayılamıyacak kadar çoktur. Bu konuda 2 âyet-i kerîme vardır:

"O, size, istediğiniz her şeyden verdi. Allah'ın ni'metlerini sayacak olsanız, sayamazsınız. Doğrusu insan çok zâlim, çok nankördür!"İbrâhîm, 34

"Hâlbuki Allah'ın ni'metlerini teker teker saymaya kalkışsanız, onları sayamazsınız. Muhakkak ki Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhametlidir."