Rabbimizin büyük ihsânı...

Bayram sabâhı melekler derler ki: "Ey ümmet-i Muhammed, kalkınız! Rabbiniz büyük ihsânlarda bulunuyor, çok günâhlar affediyor." Sevgili Peygamberimiz "Ramazân bayramı, Kurbân bayramı ve teşrîk günleri, biz Ehl-i İslâmın bayramlarıdır; bugünler yeme ve içme günleridir" ve "Ramazân Bayramında namâz ve sadaka-i fıtır, Kurbân Bayramında ise, namâz ve kurbân vardır" buyurmuşlardır. Ramazân Bayramında fakîrlere sadaka-ı fıtır verilmesi; Kurbân Bayramında ise, akrabâya ve komşulara kurbân etinden dağıtılması ne kadar hikmetli işlerdir. Peygamber Efendimiz; "Ramazân ayının son günü Allahü teâlâ, oruç tutanları affeder" buyurunca, Eshâb-ı kirâm, "Yâ Resûlallah, o gün Kadir Gecesi mi" diye suâl ettiler. Peygamber Efendimiz buyurdu ki: "Bilmez misiniz ki, iş yapana, işi bitirince ücreti verilir." Bayram günü sabâh namazı vakti olduğu zaman, Allahü teâlâ meleklere emreder. Onlar yeryüzüne inerler. Sokak başlarını tutarlar. İnsanlar ve cinnîlerden başka bütün mahlûkâtın duyacağı bir sesle nidâ ederler. Derler ki: "Ey ümmet-i Muhammed, kalkınız! Rabbiniz büyük ihsânlarda bulunuyor, çok günâhlar affediyor." Mü'minler, bayram namazını kılmak üzere câmi ve mescidlere toplandıkları zaman, Allahü teâlâ meleklere hitâp eder: "İşçi çalışınca karşılığı nedir" Melekler derler ki: "Ücretinin ödenmesidir." Şânı yüce olan Allah buyurur ki: "-Sizi şâhit tutuyorum ki, Ben, onlara sevâb olarak rızâmı ve mağfiretimi verdim." Bir hadîs-i şerîfte de buyuruldu ki: "Bayram sabâhı Müslümanlar, namaz için câmilerde toplanınca, Allahü teâlâ, meleklere; "İşini yapıp ikmâl edenin karşılığı nedir" diye sorar. Melekler de; "Ücretini vermektir" derler. Allahü teâlâ da; "Siz şâhit olun ki, Ramazân'daki oruçların ve namazların karşılığı olarak kullarıma kendi rızâmı ve mağfiretimi verdim. Ey kullarım, bugün benden isteyin, izzet ve celâlim hakkı için istediklerinizi veririm" buyurur." Sevgili Peygamberimiz yine buyuruyor ki: "Ramazan