Mâverâünnehr illeri

Türkistân; Hûnlar, Tabgaçlar, Göktürkler, Uygurlar, Karahânlılar, Gazneliler, Selçuklular ve Hârezmşâhlar'ın hâkimiyetinde kalmıştır. Bilindiği gibi, "Mâverâünnehr: Amu Derya (Ceyhûn), Siri Derya (Seyhûn) nehirleri arasında kalan ünlü Türk ülkesi"nin adıdır. "Mâverâünnehr"in bir parçası, eski "Türkistân diyârı"nın bir bölümü ve "İpek Yolu" güzergâhıdır. Türkistân, bilindiği gibi Türklerin yurdu mânâsınadır; bu beldeler, binlerce yıldan beri Türklerin yurdudur. Türkistân, orada uzun yıllar muhtelif Türk devletleri kuran Hûnlar, Tabgaçlar, Göktürkler, Uygurlar, Karahânlılar, Gazneliler, Selçuklular ve Hârezmşâhlar'ın hâkimiyetinde kalmıştır. Daha önce de belirttiğimiz gibi, ilk çağlardan beri, bu bölgelerde, önceleri Türkler ve Îrânlılar yaşamış; buralarda Asyâ Hûn, Göktürk ve Uygur İmparatorlukları; Sâmânîler; Karahânlı, Gazneli, Büyük Selçuklu ve Hârezmşâhlar Devletleri; Tîmûr İmparatorluğu, Çağatay Hânlığı ve Şeybânîler hâkim olmuşlardır. Müslümânların, "Mâverâünnehr"e ilk defâ; 667'de "el-Hakem bin Ömer el-Gıfârî" komutasında gelerek üç yıl kaldıkları, daha sonra "Kuteybe bin Müslim"in düzenlediği seferler netîcesinde, küçük bir kısım hâriç, bütün bölgenin Müslümânların hâkimiyetine girdiği ve bölgede İslâmiyyet'in hızla yayıldığı bilinmektedir. ÖZBEKİSTÂN SEYÂHATİ Çok güzel ve tadına doyamadığımız "Özbekistan Seyâhati Programı"nda, Kazakistân'a yaptığımız kısa ziyaretten sonra, Özbekistân'ın başşehri Taşkent'e gittik, oradan sonra da, önce İslâm âlemindeki en büyük âlim ve velîlerin bulunduğu Buhârâ şehrine, sonra da Semerkand'a intikâl ettik. Oralarda, dünyânın her tarafından gelmiş, bol miktarda turist kâfileleri gördük. Komünist Rusya'nın idâresinde iken, uzun yıllar bütün dünyâya kapalı olan Özbekistân'da, istiklâline kavuştuğu 1991'den bu yana, turizm yönünden büyük bir canlanmanın başladığı, Devletin de, turizme çok büyük