Prof. Dr. Ramazan Ayvallı

Türkiye

Hadîsler ne zaman yazılmıştır

Makâlemizin hemen başında ifâde edelim ki, sayıları yüz binlerle ifâde edilen hadîs-i şerîflerin ve sünnetin sözlü ve yazılı olarak toplanmasına, derlenip koruma altına alınmasına, daha Peygamber Efendimiz ve Sahâbe-i kirâm zamanında başlanmıştır. Bu işe, hadîslerin kitâbeti veya tesbîti denilir. Bu dönem, aşağı yukarı hicrî 1. asrın son çeyreğine

Uydurma hadîs nakletmenin vebâli!

Uydurma hadîs nakletmenin vebâli çok büyüktür. Çünkü Peygamber Efendimiz, "Kim, amden, kasden, yanî yalan olduğunu bile bile, bana yalan bir söz isnâd ederse, Cehennemdeki yerine hazırlansın" buyurmuştur.Bu hadîs-i şerîf, mütevâtir, çok kuvvetli bir hadîs-i şerif olup bunu 70-72 sahâbî nakletmiştir. Hemen hemen bütün hadîs kitaplarında yazılıdır. İ

Hadîsleri inkâr etmek!..

Önce şunu ifâde edelim ki: "Hadîs-i Mütevâtir" denilen hadîs-i şerîflere muhakkak inanmak ve gereğini yapmak lâzımdır. İslâm âlimlerinin beyânlarına göre, bunlardan birine bile inanmayan kimseler kâfir olurlar. "Hadîs-i Meşhûr" denilen hadîslere inanmayanların da kâfir olacaklarını yine İslâm âlimleri ifâde etmişlerdir.Şimdi, bu 2 önemli terim hakk

Hadîs-i şerîflerin sayısı hakkında...

Bazı art niyetli kimseler, "Peygamber, 23 yılda, o kadar çok hadîs söyleyemez" diyerek hadîs-i şerîflerin uydurma olabileceğini îmâ ve iddiâ ediyorlar.Evvelâ şunu belirtelim ki, Peygamber Efendimiz, gündüzleri 5 vakit namazda, Cuma namazlarında, bayramlarda, mübârek gecelerde, harplerde, seferde ve hazarda Sahâbe-i kirâmı ile beraber bulunmuş, gece

Hadîs-i şerîflerin sayısı hakkında...

Bazı art niyetli kimseler, "Peygamber, 23 yılda, o kadar çok hadîs söyleyemez" diyerek hadîs-i şerîflerin uydurma olabileceğini îmâ ve iddiâ ediyorlar.Evvelâ şunu belirtelim ki, Peygamber Efendimiz, gündüzleri 5 vakit namazda, Cuma namazlarında, bayramlarda, mübârek gecelerde, harplerde, seferde ve hazarda Sahâbe-i kirâmı ile beraber bulunmuş, gece

Hadîs-i şerîf ve çeşitleri...

Önce "Hadîs-i Şerîf" ne demektir suâliyle konumuza başlayalım. "Hadîs"in birkaç çeşit ta'rîfi vardır: Genel olarak "Resûlullah'ın sözü" demektir. "Sened" ve "metin" olmak üzere 2 kısımdan meydâna gelmektedir. Sened, hadîsi nakledenlerin isimlerinin yer aldığı kısım; metin ise, Peygamberimizin söz veya fiilinin nakledildiği kısımdır.Ama "Peygamberim

Cihâdlailgili hadîs-i şerifler

"Cehd" kökünden gelen ve sözlük bakımından "bir işi başarmak için elden gelen bütün imkânları kullanmak; güç ve gayret sarf etmek" mânâsındaki "cihâd"ın ıstılâhî mânâsı ise, "Dînî emirleri öğrenip ona göre yaşamak ve başkalarına öğretmek; iyiliği emredip kötülükten sakındırmaya çalışmak; İslâm'ı teblîğ, nefse ve dış düşmânlara karşı mücâdele etmekt

Cihâd, kaç türlü yapılır

Abdullah İbn-i Mes'ûd (radıyallahü anh), Peygamber Efendimize, "Hangi amel, Allahü teâlâya en sevimlidir" şeklinde bir suâl sormuştur. Onun verdiği cevap, kaynaklarda "Allah'a en sevimli amel (veya en fazîletli amel), vaktinde kılınan namaz, sonra ana-babaya yapılan iyilik, sonra da Allah yolunda cihâddır" şeklinde zikredilmiştir.Hem İmâm-ı Birgivî

Cihâd, ancak Allah rızâsı için yapılır...

Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem), "Kim Allah yolunda cihâd etmektedir" mefhûmundaki bir suâle karşılık: "Kim, Allah'ın kelâmı, en yüce olsun diye savaşırsa, işte o kimse, Allah yolunda cihâddadır" tarzında cevap vermiştir.Yine Peygamber Efendimiz buyurmuştur ki: "Sırf ganîmet niyetiyle savaşan kimse için, sâdece niyet ettiği şey vardır (Cih

'Cihâd'hakkında birkaç kelime...

"Cihâd" konusu, birçok âyet-i kerîme ve hadîs-i şerîfte zikredilmiştir. Önce "cihâd"ın bir ta'rîfini verelim: "İnsanların, İslâmiyeti işitmeleri, Müslümân olmakla şereflenmeleri veya Müslümânların dînine, vatanına ve nâmûsuna saldıran düşmânı defetmek için yapılan muhârebe yâhut mâl, cân, söz, neşriyât ve diğer vâsıtalarla İslâmiyeti anlatmak ve mü