Prof. Dr. Ramazan Ayvallı

Türkiye

4 temel dînî delîl hakkında...

"Hadîs-i şerîfler, Kur'ân-ı kerîmin tefsîri, İslâm âlimlerinin sözleri de hadîs-i şerîflerin açıklamalarıdır." Dünkü makâlemizde, edille-i şer'iyyeden bahsetmeye başlamıştık. Önce 1. delil olan "Kitâb"dan kısaca bahsettik. Orada, Kur'ân-ı kerîmi doğru bir şekilde anlamanın yollarından ilk 3 maddeyi zikrettik. Konunun açıklaması, diğer âyet-i kerî

Dînî hükümlerin 4 temel delîli

İslâmiyetin dört ana delîli, dört temel kaynağı vardır. Bunlar: a) Kitâb, b) Sünnet, c) İcmâ-ı Ümmet, d) Kıyâs-ı Fukahâ'dır. Bozulmamış yegâne İlâhî dîn olan, mukaddes dînimiz İslâmiyetin Tefsîr, Hadîs ve Fıkıh Usûlünden bahseden metodoloji kitaplarında da geçtiği üzere dört ana delîli, dört temel kaynağı vardır. Bunlar: a) Kitâb, b) Sünnet, c) İ

"Ehl-i Hak" kimlerdir

İmâm-ı Rabbânî hazretleri buyuruyor ki: "Her Müslümân, Ehl-i sünnet itikâdını öğrenmeli, îmânını buna göre düzeltmelidir..." "Ehl-i Hak" terimi, Akâid, Mezhepler Târihi ve İslâm Târihi kitaplarında, "Doğru yolda olanlar" manâsında kullanılan bir ıstılâhtır. Bu tabîr, Ehl-i Sünnet Müslümânlar için kullanılmıştır. Allahü teâlânın her günâhı affedebi

İtikâdımız doğru olmalı...

Ehl-i Sünnet âlimlerinin, kitaplarında bildirdikleri bu ve bunlara bağlı itikâd esâslarına uygun îmân edenler, "Ehl-i Sünnet Müslümân"dır... İki haftadan beri üzerinde durduğumuz konu üzerinde, bugün ve yarın inşâallah, bir nebze daha durmak istiyoruz. Yanî Ehl-i Sünnetin diğer bazı umdelerinden bahsedeceğiz. Mü'minlere mükâfât ve ni'met için hâzı

Ehl-i sünnet i'tikâdının umdeleri -2-

Eshâb-ı kirâmın hepsi cennetliktir. Bazı bozuk fırkalar, "Beşi hâriç sahâbenin tamâmı kâfirdir" derler. Hâlbuki Kur'ânda, tamâmı cennetlik deniyor. Dünkü konumuza bugün de devâm edelim inşâallah. Ehl-i sünnet i'tikâdının, bazı önemli umdeleri de şunlardır: 7- Kabir suâli ve kabir azâbı haktır. 8- Gaybı yalnız Allah bilir, dilerse Enbiyâ ve Evliyâ

Ehl-i sünnet i'tikâdının umdeleri -1-

Allahü teâlâyı müminler Cennette, cihetsiz olarak ve karşısında bulunmayarak ve nasıl olduğu anlaşılmayarak ve ihâtasız, yâni şekli olmayarak göreceklerdir. Geçen hafta pazartesi ve salı günkü makâlelerimizde, Ehl-i Sünnet itikâdının öneminden bahsetmiş ve bazı umdelerini yazmış, bu hafta konumuza devâm edeceğimizi de bildirmiştik. Allahü teâlâyı

Ehl-i Sünnet itikâdına dâir...

Allahü teâlâ kadîm olan (başlangıcı olmayan) zâtı ile vardır. O'ndan başka her şeyi, O yaratmıştır. Birdir. İbâdete hakkı olan da yalnız O'dur. Mezhepler târihi ile ilgili kitaplarda bildirildiğine göre, hadîs-i şerîflerde bildirilen yetmiş iki bozuk fırkanın hepsi geçmiş asırlarda ortaya çıkmış, pek çoğu unutulup gitmiştir. Bunlardan Hâricî, Râf

Ehl-i sünnet Müslümânlar

Eshâb-ı kirâmın, Peygamber Efendimizden naklen bildirdiklerini kabul edip onlar gibi inananlara "Ehl-i sünnet ve'l-cemâat fırkası" denir. Bilindiği gibi, Peygamber Efendimiz Muhammed aleyhisselâmın ve Eshâbının (aleyhimür-rıdvân) yolunda bulunanlara, onların bildirdikleri i'tikâd üzere inananlara "Ehl-i Sünnet" Müslümânlar denilir. Allahü teâlâ,