Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları çok değerli ve çok yetkin felsefe ve sosyal bilimler editörü Devrim Çetinkasap liderliğinde yepyeni bir kitap dizisi yayımlamaya başladı: 21. Yüzyıl Kitaplığı. Sanırım bu yeni dizinin ilk kitabı Luc Ferry'nin yazdığı 'Transhümanist Devrim' çok kısa bir süre önce yayımlandı. Felsefeci ve felsefe emekçisi değerli K
Bu son felakete, sadece doğal değil, toplumsal, bireysel ve ahlaki düzlemde yaşanan bu Türkiye'ye özgü felakette, özellikle sonuçlarının vahametine maruz kaldıkça haftalardır aklıma hep şu kavram geliyor, daha doğrusu gelip varlığımı ele geçiriyor: Karakter aşınması. Aslında bu kavram, Richard Sennett'in ülkemizde de yayımlanan 'Karakter Aşınması'
Ya da acıyı yağmalamak ya da acıyı taşlamak ya da acıyı kullanmak... ya da acıyı sömürmek... ya da acıdan nemalanmak... Bırakın azgelişmiş olmayı bizim gibi geri kalmış olan ülkelerin kültürel, toplumsal, ekonomik hatta ahlaki olarak da gelişmemiş olduğu, gelişmemiş bireylerden oluştuğu rahatlıkla söylenebilir Bu çerçevede yazar ve sanatçılarımızın
Ya da eylem olarak mı deseydim Öyle ya da böyle edebiyatınsanatın etkinlik olarak işlevi dosdoğru hayata ve insanlara nüfuz etmek, onlarla gerçek hayatta karşılaşarak hayata ve insana bulaşmaktır. Bulaşmak kelimelisini kelimenin tam anlamında yani bir hastalığın insanlara bulaşması anlamında ve yayılması anlamında kullanıyorum. Ve bu hem genişlemes
90'lı yılların önde gelen etkili şairlerinden Levent Yılmaz uzun bir süre uzak kaldığı (ya da yayımlamadığı) şiire Bu Çağ dergisinde son dosyası 'Aydos'tan yayımladığı şiirlerle sert ve etkili bir dönüş yaptı. Yılmaz daha çok gençken, sadece 18 yaşındayken 1987'de Ankara'da kurduğu Gece yayınlarında yayımladığı kitaplarla dikkatleri hemen üstüne çe
Cemal Süreya'nın bir şiirinin başlığı bu: 'Taşıran Damla.' Yani demek istiyor ki, diyelim koskoca bir kazan, su dolu, öyle ki o koca kazanı tek bir damla taşırabilir. Düşünün, sadece bir damladır taşkına sebep olan. Şiirde Süreya bu taşıran damlaya olan bağlılığını ve sevgisini vurguluyor. Ben de öyle. Hem de şundan: Bir şiir düşünelim, çok "normal
Önce 1980'lerden başlayıp 1990'lara geçerek günümüze dek ülkemizin ve dünyanın "şartları"na bakmak gerek. Öyle ya, biz hepimiz, insanlar, içinde yaşadığımız toplumun "şartlarının" ürünüyüz. Ne yaparsak, yapıyorsak, yapacaksak bu "toplumsal" bağlam ve arka plan içinde kendi anlamını ve biraz da izahını bulur. Öyle ya da böyle, şiirin de "anlamlı bir
Ahmet Güntan'ın şiiri genel hatlarıyla 'Parçalı Ham.' öncesi ve sonrası olarak ikiye ayrılabilir, ki ben gene de şairin daha çok lirik ve genel kabul görmüş şiir anlayışına yakın ve okur (ve şairler katında) oldukça beğeni toplamış ve sevilmiş şiirlerden oluşan ilk döneminin kendi içinde şairin daha 'deneysel' ve kabul görmüş olandan uzak şiirlerin
Çok yönlü sanatçı (şair, romancı, denemeci, eleştirmen ve düşünce adamı) Attilâ İlhan edebiyat ve düşünce dünyamızın 'nevi şahsına münhasır' en renkli ve hatta eksantrik kişiliklerinden biriydi. Ürün verdiği alanların tamamında çok etkili olmuştu. Aralarında 'Pia', 'Emperyal Oteli', 'Sisler Bulvarı', 'Yağmur Kaçağı', 'Suna Su', 'Üçüncü Şahsın Şiiri
Bu köşede en son yayımlanan Aşkın İmkânsızlığı Üzerine Bir Diyalog adlı yazım aynı kitabın giriş bölümüydü. Kitabı her hafta burada tefrika etmeyi düşünmüştüm. Bu şekilde disiplinli bir şekilde kitabı yazıp tamamlayacaktım. Ama daha sonra bunun yazma sürecinin mahremiyetini bozacağı düşüncesiyle bundan vazgeçtim.Şimdi ise birkaç hafta boyunca şairl
© 2016