Öcal Uluç

Türkiye

Hakemler uyanın artık (1)

Önüne gelen, kulüp başkan ve yöneticileri, "hakem yorumcusu" eski hakemler, spor yazarları, teknik adamlar, sporcular "eleştiri" deyiminin arkasına saklanarak, sizlere etmedik hakaret bırakmıyorlar... Hâlbuki siz, 2005 yılında zamanın Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin'in Abant'taki Merkez Hakem Kurulunun eğitim seminerinde açıkl

Beşiktaş'ı çok zor günler bekliyor!..

Başkan adayları taraftarlara şirin gözükmek için şimdiden TFF'ye açılan savaşın devam edeceğini ilan ettiler... Perde önünde Hasan Arat ile Serdar Adalı, perde arkasında Ahmet Nur Çebi ile Fikret Orman var!..Serdar Adalı ile Hasan Arat "birbirlerine karşı 'orta' şiddette" kapışıyor ve yarışıyorlar, Ahmet Nur Çebi ile Fikret Orman "birbirlerine 'ço

Okan Buruk, yetemiyor bu takıma!

Evet, sezon başından beri "Acaba" soruları ile "tereddüt ede ede", Okan Buruk Hoca'nın "Galatasaray'ın 'bu dev kadrosunun ağırlığını kaldırıp kaldıramayacağı' sorusunun cevabını" açık bir şekilde veremeyen yazılar yazıp geldim...Şimdi, "bugünkü yazımın başlığı" işte bu soruya "net" cevabımdır, sevgili okurlarım; "isteyen kızsın, isteyen öfkelensin,

Başarısız ama dokunulamayan 'ikinci' federasyon!..

Geçen haftalarda "son yılların 'en başarısız federasyonlarından biri olan' Atletizm Federasyonundaki skandalları anlatan bir yazımı "Başarısız bir federasyon daha var, onu da yazacağım" diyerek bitirmiştim. O federasyon "Basketbol Federasyonu" idi. Nedense "başarısızlığa bir kılıf daha hazırlamak için, 'iki Türk basketbolcunun 'anayasal' haklarının

Kutluyorum Burak Yılmaz'ı ve Mehmet Arslan'ı

Dün sabah bilgisayarımın başına otururken, "Helal olsun Burak Yılmaz, helal olsun sana..." başlıklı bir yazı yazmayı düşünüyordum ki, her sabah yaptığım gibi internette gazetelerin spor sayfalarında ufuk turu yaparken, Hürriyet'te sevgili Mehmet Arslan'ın "Burak Yılmaz gerçekleri" başlıklı yazısını gördüm...Okuyunca, "Bir 'Helal olsun' da ona" diye

Okan Hoca'ya sorularım var!..

1990'lı yılların sonlarında ve 2000'li yılların başlarında bir Galatasaray takımı vardı..."Bugünün Galatasaray'ının hocası Okan Buruk'un da oynadığı ve parladığı" o takım, büyük başarılara imza atmıştı; özetleyelim...Süper Lig: 1996-97 1997-98 1998-99 1999-2000; hâlâ kırılamayan bir rekor... 4 yıl üst üste şampiyonluk...Türkiye Kupası: 1997-98;

Bu gidişin sonu vahim; derhal durdurulmalı!..

"Spor suçları ile ilgili 'özel olarak çıkarılan" 6222 sayılı bir kanun var... Dahası Türk Ceza Kanunu var...Son aylarda "bu iki kanunun 'ilgili maddelerini' paspas ederek, 'kişilere, kurumlara ve kurullara hakaretler yağdırmayı, bazı kişileri ve kurulları hedefe koymayı' dillerine pelesenk eden" Türk Dil Kurumu sözlüğündeki anlamı ile "kodamanlar"

Okan Hoca, titre ve kendine dön!

Galatasaray grupta ikinci de olabilir, üçüncü de, sonuncu da... Aslında hâlâ ikincilik ümidi Kopenhag'a yenilmemek şartı ile en güçlü ihtimal... Demişti ki filozof Herakleitos; "Bir nehirde iki defa yıkanılmaz!.."Bir Türk atasözü de der ki; "Aynı suyla iki defa yıkanılmaz!.."Ne var ki, Galatasaray "yıkanmayı başardı" ve hem Bayern Münih nehrinde, h

Galatasaray zirvesine uyarı!..

Evet, Galatasaray Kulübü Başkanı Dursun Özbek, Galatasaray AŞ Başkan Vekili Erden Timur, kulübün ve şirketin yöneticileri, Galatasaray'ın hocası Okan Buruk, anlayın artık, "kendi başarısızlıkları örtmek için, 'her hafta sonu derinleştirme yarışına çıktıkları hakem bataklığına sizleri de çekmek strateji ve taktiklerini spor gündemine sokuyor" ve de

Yorulanlara ve koruyanlara bakın...

Efendim, yorgunlarmış... "Şu kadar günde, üst üste bu kadar maç yapıyorlarmış"... mış mış da, mış mış... mış mış da, mış mış...Bilmiyorum, bu sözlerin arkasına saklanarak, "kötü sonuçlara mazeret, yok yok bahane arayan" teknik direktörleri, futbolcuları "birazcık (!) anlıyorum da, "TV ekranlarında, spor sayfalarında "bu sözlere hak veren" birçok "y