Haftalardır, spor medyamız yazıp, konuşup duruyor, spor sayfalarında ve TV ekranlarında…

Gündemim başına oturduğu için, ben de yazıp duruyorum…

Görülüyor ki, Galatasaray'da "transfer işleri" iyi gitmiyor… Kaleci, bek, stoper arayışları hâlâ karmakarışık…

"Onunla görüşülüyor, bununki olmadı, öteki sıraya girdi, beriki geliyor" haberleri spor sayfalarının, TV spor programlarının haberlerinin içinde, başında yer alıyor, ama "sonu gelmeyenler" çoğunlukta…

Kaleci olarak "Günay'a güvenilmediğini gösteren" bir üsluba başvurulması, "Dimyat'a pirince giderken, evdeki bulgurdan olunması" sözünü hatırlatıyor.

"Kendisine güvenilmediğini gösteren" bir süreci yaşayan Günay'ın "haletiruhiyesini düşünen" tek yönetici yok mu, Galatasaray'da..

Bugünkü kadroda Batuhan Ahmet Şen, Günay Güvenç, Jankat, Enes Emre Büyük var.

"Muslera kalitesinde bir kaleci arıyoruz" diye piyasaya çıkmak hatası, neredeyse "panikleme sürecinin kapısına kadar" getirmiştir, camiayı ve taraftarı…

Süper Lig başladı, elemeleri başlayan Şampiyonlar Ligi'nin lig aşamasının ilk haftası da 16 Eylül'de…

Barış gitmiyor, Osimhen kalıyor…

Barış'a konulan "50 milyon avroluk" bonservis ücreti, petrol zengini Suudi Arabistan ve Arap Emirlikleri kulüpleri için…

"Kaleci gerek, stoper gerek, bek gerek" haberleri arasında, spor sayfalarında, TV ekranlarında "isimler" uçuşup duruyor.

Okan Hoca'nın açıklamaları, "güveni" gösteriyor, gülen yüzü de belli ediyor ki; "şimdilik" mutlu!..