İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in, hafta sonu Diyarbakır'da söylediği "Mesele silahlara veda, kan dökmeye de tövbe etmekse biz varız" cümlesi tartışma konusu oldu.Üzerinde çalışılmış ve kararlaştırılmış bu ifadeler, masa yanlısı kanal ve gazetelerde "terörü önlemek için gereken her şeyi yapmaya hazırız" şeklinde anlamlandırılarak taktir edil
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, seçim tarihi olarak 14 Mayıs'ı zikretmesi ve "Yeter... Söz de Karar da Milletindir" demesi yeni bir tartışma başlattı.Muhalif kesimler, "1950'de muhalefet, 27 yıldır iktidarda olan CHP'ye 'Yeter... Söz Milletindir' demişti. Oysa bugün, 20 yıllık iktidar 'Yeter... Söz Milletin' diyor" değerlendirmesi yapıyor. Bu görüş, düz
"Terör" denen belânın bütün topluma zarar verdiğini, 40 yıldır yaşayarak öğrendik. O halde, "insan"a saygısı olan herkesten, terörle mücadeleye destek vermesini beklemek hakkımızdır. Bu noktada, "terörle mücadele"den ne anladığımızı sorgulamak gerekir. Çünkü başlangıçta, "PKK ile mücadele"den, sadece "askerî mücadele" anlaşıldı ve öyle yapıldı. Anc
Yeni gündemimiz İmamoğlu'na verilen ceza... Küçücük yuvarlak masada çok fena sıkışmış olan muhalefet büyük bir "Ohh!.." çekti. En azından "Adayınız kim" şeklindeki bunaltıcı sorudan kurtuldular. Öyle ya, demokrasi tehdit altındayken aday sorulur mu!..İstiklâl Caddesi'nde patlayan hain bombayı bile teröristten değil de Ak Parti'den bilen entrikacı b
Yıllar süren "geri sayım" bitti ve ilk yerli otomobilimiz dün Gemlik'ten yola çıktı.Bu heyecan tam 61 yıl önce de yaşanmıştı. Birkaç "babayiğit" mühendisimiz, "Biz yerli otomobil yaparız" diyerek kolları sıvamıştı. Ama 27 Mayıs darbesinden sonra tekrar güçlenen CHP zihniyetliler, "Bize mi kalmış otomobil yapmak" yaygarasıyla; bildik komplekslerini
"Türkiye Yüzyılı Tanıtım Toplantısı"na katılmak üzere Ankara'dayız.Öncelikle belirtelim ki, buraya sadece biz değil, muhalefet liderlerinden muhalif gazetecilere kadar herkes, ilgili genel başkan yardımcısı tarafından bizzat aranarak davet edildi.Gel gör ki, daha önceki organizasyonlarda "Davet edilmedik" diye sızlananlar şimdi de günlerdir "Neden
Diyarbakır'da geçen hafta ertelenen toplu açılış töreni dün gerçekleşti.Yapılan yatırımlar, açılan yollar, TOKİ'nin yaptığı evler vs. yurdun her köşesinde yaşanan manzaralar olduğundan, üzerinde durmayacağım.Dün Diyarbakır'da şahitlik ettiğimiz asıl önemli "icraat", "Eski Diyarbakır"a vurulan "kilit"tir.Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın İstasyon Meydanı'nda
2,5 ay önce "Evlat Nöbeti"ne destek için ziyaret ettiğimiz Diyarbakır'a, şimdi de Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın merakla beklenen konuşmasını izlemek için gitmiştik. Ancak malumunuz, Bartın'daki elim facia sebebiyle bu program ertelendi. Şehitlerimize rahmet, yaralılarımıza acil şifa diliyoruz. Yine de verimli bir Diyarbakır ziyareti yaptığımızı düşünüyo
Birileri "Başörtülülere bu kadar özgürlük fazla" dese de, "şimdilik" çözülmüştür. Yani "Bu mesele kapandı; artık konuşmayalım" diyen dindarlar bile farkında değil ama mevcut başörtü serbestliği, "tapusuz ev" gibidir. Yani mesele toplumda çözüldüğü için sahada problem yaşanmıyor ise de, peş peşe sergilenen hazımsızlıklar, birilerinin fırsat beklediğ
"Millî Eğitim'de (geçmişe izafeten) altın çağı yaşıyoruz" diyebiliriz. Çok şükür, artık; az konuşup çok çalışan bir bakanımız var. Eğitimde kangren olmuş pek çok mesele çözülmüş veya masaya yatırılmış durumdadır."Türkiye'de Eğitimin 20 Yılı (2000-2019)" adlı bir kitap, genel anlamda ve iller bazında alınan mesafeyi net ifade ediyor.Öncelikle eğitim
© 2016