Necati Doğru

Sözcü

Taliban komşu geldi!

Şam düştü. Esad, uçağıyla belki Rusya'ya, belki İran'a sığınmaya gidiyordu. Uçağı da kendi kullanıyordu, uçağı düşürüldü diye haberler yayıldı. Nedense dünya fazla şaşırmadı. Rusya! Yardıma gelmedi. İran! Elini uzatmadı. ABD, seyirci kaldı. Fransa, İngiltere sustu. Hizbullah da Şam'ı terk etti. 61 yıllık Baas Rejimi, 54 yıllık Esad Ailesi devri, 24

Pay!

Ballı lokma. Deveyi hamutuyla götürme. Haram, zıkkım. Onu alan, yiyen biri var. Parayı takip et, ülkeyi kim soyduruyor ve asıl büyük payı kim alıyor onu bul! Büyük payı alan, iri lokmayı yutan, hamutu ile götüren biri olmazsa Zafer Hava Limanı'na"kara delik açan"müteahhide bir de "halkınotomobil deposunu elleme pastası"verilmezdi. Kaçağı yakalama.

Dirildi Mehmet Paşa!

Bundan tamı tamına 426 yıl önce 1598 yılında güzel ülkemiz padişahlıkla yönetiliyordu. Padişah III. Mehmet döneminde saray harcamaları, yağcılık yapan yandaş el etek öpücülerinin çarpıp götürdükleri, ekonomiyi bozan akılsız, bilimden uzak, hayattan kopuk kararlar sonunda "dış açık ve iç açık" çok büyümüştü. Hazine tamtakır. Aman bir çare! Padişahı

Komşuda yangın!

Bacayı sardı. Kargaşa, karışıklık, kaos komşuya hakim oldu. Komşuda yangın çıkartan bütün günahkarları ve bütün günahları temizleyecek formül yine komşunun kendisinden çıkacak. Ya çıkacak ya da komşunun evi hepten kül olacak. Bölgesel çıkarlar. Güvenlik hesapları. Harman oldu. Çaresizlik kabuk bağladı. Belli ki, bütün dünya ve Ortadoğu yeni jeopol

Yanan bebek!

Yanarak hayatlarını kaybeden 5 çocuktan biri de henüz 1 yaşında bebekti. Çocukların yanması kötülüklerin en kötüsüydü. Kendi içimizde, kendi kusur kabahatimizin ana ürünü kötülüğün bilinci bile saman alevi Yandı, söndü. Parlayıp, bitti. 7 gün geçti. Unutuldu. Yanıp sönerek, parlayıp biterek unutmak yerine olayın köküne inerek; "bu ülkede bir daha

Leke bize yapışmadı!

Öfke, kızgınlık, kırgınlık, yılgınlık yansıtmak için yazmıyorum. Sevinmiş görünmek amaçlı olarak da yazmıyorum. Duymamış olanların da haberi olsun diye yazıyorum. Leke bize yapışmadı! Dosyayı inceleyen Yargıtay Başsavcısı'nın görevlendirdiği Savcı'nın yazdığı "bozma tebliğnamesi" doğrultusunda Mahkeme Başkanı ve 4 üye yargıç, "lekenin yapışmadığın

Yazan elin kurusun!

O maddeyi yazan elin bir de vicdanı vardır. Bir de aklı, izanı vardır. Belki de evlidir. Eşi ve çocukları da vardır. O maddeyi yazan elin sahibi; "ben bu işçilerin yerinde bir işçi olsaydım" diye bir küçücük, minnacık, toplu iğne başı kadar "empati" yapmış mıdır Belli ki yapmamış! Yazan elin kurusun! Önce "empati" ne demek onu tarif edeyim: "Karde

2 hırsız 1 tavuk!

Acı bir anlatım olacak ama kalemime söz geçiremedim; "2 hırsız 1 tavuk" diye bağır bağır bağıran 2.000 işçi var. Yazmaya kendimi mecbur hissetim. 2 hırsız. Biri: Satanlar. Diğeri: Alanlar. İşçiler bağırıyor: 2 hırsız anlaştılar ve çalma, çökme, peşkeş çekme, üstüne oturma becerilerini birleştirdiler. ÇAYIRHAN: Devlet kümesinin altın yumurtlayan ta

Vekiller! Altınlar! Müftüler!

"Haberini takip etmeyen habersiz kalır" diyen bir gazete yazarlığı ilkesi var. Bu ilkeye uyarak çok sayıda haber dosyası tutarım. Bunların içinde bir de "ibret haberleri" dosyama; ahlaksız, haksız, hukuksuz, rezil, çürümeyi anlatan olaylardan ders çıkartan haberleri kesip koyarım. Zamanı gelir. Açar bakarım. AKP milletvekilinden sonra MHP milletve

Mööö

Ses, bir kez ağızdan çıktı mı duyacak kulak arıyor. Titreşim, enerjiye dönüşüyor, havada yayılıp kulağın kapısını çalıyor. İnsan kulağı! İnek kulağı! Fark etmez. Titreşim gelir. Kulağı bulur! Brezilya'nın Uruguay sınırı Rio Grande do Sul bölgesinde tam sınır çizgisinin üzerinde 2 inek yeni doğmuş çok şirin yavruları peşlerinde otluyordu. İneklerde