Cumhurbaşkanı istifa edin! (2)
Üç ay önce aynı başlıkla bu köşede bir yazı yazmıştım. Siz okurlardan gelen çok sayıda istek üzerine ikincisini de yazmak zorundayım. Çünkü bu otelde alevler içinde yanarak ölen 36'sı çocuk 78 canın birinci derecede sorumlusu ortaya çıkarılmadı.
Hesap sorulmadı.
Komisyon kuruldu.
Önceki gün Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde bu otelde çocukları yanarak can vermiş anneler, babalar, Komisyon toplantısına gelerek, yangın sırasında yaşadıkları acıyı gözyaşları içinde anlattılar. Onları dinleyen Komisyon üyesi Milletvekilleri de ağlamaya başladı.
Anne Can Sarıtaş:
"Oğlum Doruk, yangın alevleri içindeyken bana ses kaydı gönderdi. İşte siz de dinleyin: Oğlum can vereceğini bildiği halde benden yardım istemek yerine 'Anne seni seviyorum' diyor."
Baba Eray Bağcı:
"Oğlum Eren'in gözlerinin içi gülerdi. Saygılı, duyarlıydı. Akıllı, çalışkandı. Eren'im yok oldu. Bu otelde katliam yapıldı. Çığlıklarımıza kulak verin."
Sayın Cumhurbaşkanı!
Otelde yangına karşı hiçbir önlem alınmadığı ortaya çıktı. Ve siz ilk gün; "Acıyı yaşatanlar hesap verecek" dediniz.
Acıyı yaşatan kim
Otelin sahibi.
Otelin sahibi kim
2019 yılında yani sizin Cumhurbaşkanı olduğunuzda "özel hukuk hükümlerine tabi olarak" kurulan ve son cümlesi; "Bu kanun hükümlerini Cumhurbaşkanı yürütür" diye biten 7183 sayılı yasayla var edilen Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı'nın Karadeniz Bölge Temsilciliği'ne (devlet koltuğu) getirilen kişi.
Sayın Cumhurbaşkanı!
Devletin belgelerinde şu bilgiler var: Otelin sahibine Orman İdaresi, Bolu Kartalkaya'nın tamamını vermiş. Otel yapılmış. Diğer oteller onu izlemiş ve Kartalkaya bir kayak merkezine dönüşünce Orman İdaresi verdiği arazinin yarısını geri istemiş. Otel sahibi "bir karşını bile geri vermem" diye orman idaresini kapıdan kovmuş. Otelci bu araziye bir otel daha yaptırmış. Aynı otelci 2005 yılında, yani sizin Başbakan olduğunuz dönemde, Gölcük yakınında orman arazisi sınırında 16 dönüm (16.000 metrekare) arsayı Karacasu Belediyesi'nden alıp üçüncü otelini dikmiş. Ve otelin kıyısındaki 14 dönüm (14.000 metrekare) ormanı işgal edip ek tesisler yaptırmış. Orman idaresi bunun yaptıklarına ceza kesip, tesisleri yıktırması gerekirken susmuş. Belli ki susturulmuş!
Sayın Cumhurbaşkanı!
Devletin kayıtlarında şu bilgiler de var: 2009 yılında Orman Bakanı, bu otelcinin isteği üzerine, 85 dönüm (85.000 metrekare) meşe ormanını "mesire yeri ilan edip" otelciye çerez parası 30.000 TL'ye (otelin bir odasının bir gecelik parası) kiralamış. Otelci 2017 ve 2021 yıllarında yani siz Cumhurbaşkanı'nın "ustalık dönemine geçtiğini" ilan ettiği yıllarda da; mesire alanını daha da genişleterek 200 dönüm (200.000 metrekare) meşe ormanlık alana yayılmış. 200 bin metrekare ormanlık alana karşılık otelciden alınan devlet payı ücret ise 400.000 TL yani otelin bir odasının sadece 14 gecelik parası olmuş.
Sayın Cumhurbaşkanı!
Her şey ortada.
Her şey çok açık.
Otelinde yangın merdiveni, söndürme sistemi, yanmaz halı ve perde, duman geçirmez kapı, çalışan alarm sistemi, eğitilmiş acil durum personeli, 24 saat uyanık itfaiye ekibi bulundurmayan otelin sahibini Turizm Bakanı'nız devlet koltuğu sahibi yaptı. Otelci bu gücünü Turizm Bakanından alıyor. Türkiye'nin en pırlanta turistik sahillerinde çok yıldızlı 3 otelin ve ETS Tur şirketinin sahibini de Turizm Bakanı olsun diye siz atadınız. Turizm Bakanı da gücünü siz Cumhurbaşkanı'ndan alıyor.