Yeni nesil bir şehir, Başakşehir

Siyasetin ve ekonominin hengamesi içinde şahane şeyleri kaçırıp duruyoruz. Ramazan'da katıldığım iki sahur daveti, beni 'ağır siyaset' ikliminden kurtarıp, mahalleye, gerçek hayata indirdi. Biri, oturduğum ilçe Başakşehir'in belediye başkanı Yasin Kartoğlu'nun davetiydi. Bizi, yeni yaptırdığı belediye hizmet binasında misafir etti. Yasin Başkan'la 'soyaddaş'ız. Ben Rizeli'yim, o Malatyalı. Ama inşaat işlerine yatkınlık genetikse ben Malatyalı sayılırım, o Rizeli... Çünkü şahane bir belediye binası inşa ettirmiş. Dışı Selçuklu'dan ilham alan, içi modern tasarıma sahip. Benzeri tasarımları dünya başkentlerinde devlet başkanlarının konakladığı, uluslararası toplantıların yapıldığı otellerde görmüşlüğüm vardır. Hiçbir sekreterin 'müdür bey toplantıda' demesi mümkün değil. Çünkü bütün toplantı salonları ortadaki boşluğa uzanan cam kutucuklar olarak tasarlanmış. Tam bir 'şeffaf belediyecilik' mimarisi. Daha önce parkları ve kütüphaneleri, daha önemlisi oralara gelen ailelerin, gençlerin kalabalıklığını görmüştüm. Şimdi Çam ve Sakura Şehir Hastanesi'nin altındaki vadiyi 'Sakura Vadisi'ne dönüştürüyor. Geçtiğimiz haftalarda TV yayınında 'konut projeleri'ni Büyükşehir'e örnek göstermiştim. İBB küçük bir ülke bütçesi kadar imkanıyla 300 adet civarında bir konut temeli atmışken, Kartoğlu iki veya üç projeyi bitirdi, ikisi bitmek üzere, planlaması bitenler var. 50 metrelik Unkapanı köprülü kavşağında 3 yıldır debelenen Büyükşehir bu kıyaslamayı da hak etmiyor ya... Bir de -aslında Büyükşehir'in görevi olan- yol, köprüler de dahil 'sadece imar-inşa işleri'nin listesini kıyaslasak, 'orantısız güç' olacak. O akşamın mekanı olduğu için bu kadarını yazdım. Fazlası var. Örneğin, Başakşehir, gençlerin sosyal medya, video-prodüksiyon, seslendirme, yeni medya gibi 'yeni nesil işler' konusunda eğitimiyle öne çıkmaya başladı. Biz de TürkMedya grubu olarak orada yetişmiş gençleri değerlendirmeye alıyoruz. Tüm belediye hizmetleri, sanat, spor eğitimleri, kültür faaliyetleri ve kütüphanelerden yararlanmak için de yine yeni nesil bir cep telefonu uygulaması geliştirmişler: 'Başakşehirli'. Uygulama, ilçedeki tüm hizmet, imkan, organizasyon ve duyurulara erişebilmeyi, öte yandan şikayet ve önerilerde bulunmayı kolaylaştırıyor. AK Parti belediyeciliğinin örnekleri, belediyeciliğin altyapıdan ibaret olmadığını, sanat, spor, kültür ve eğitimin de temel belediyecilik hizmeti haline getirildiğini gösteriyor. ÜSKÜDAR VE ZEYTİNBURNU ÖRNEĞİ Bir şey daha eklememem gerekiyor. Fatih ve Başakşehir başkanlarının büyük bir tevazuyla, özellikle kültür ve gençlik konularında iki belediyeden ilham aldıklarını belirttiler: Üsküdar ve Zeytinburnu Bugünkü başkanlar Hilmi Türkmen ve Ömer Arısoy'un geliştirerek devam ettirdiğini bütün Istanbul gözlemliyor, yaşıyor. Reklama ihtiyaçları yok. Ancak marifete iltifat hepimizin sorumluluğu. Ramazan sonrası da oralara gideceğim; az bildiğim ama çok duyduğum şeyleri görmek için. Ardından sıra, Zeytinburnu'ya kültürel kimliğini kazandıran Murat Aydın'ın Beykoz'da neler yaptığını görmek var. FATİH KÜTÜPHANESİ'NDE GÖZLERİM YAŞARDI Diğer davette Fatih Belediye Başkanı Ergün Turan'la birlikteydik. Çatladıkapı'daki belediye tesislerinde sahur kahvaltısı yaparken 'göçmenler' konusunda enteresan şeyler söyledi. İçişleri Bakanlığı'nın yerleşim yasağından sonra iki yıldır Fatih'te yeni göçmen yerleşimi olmadığını, göçmen sayısının azaldığını anlattı. Net bir rakam verdi: "Nüfusumuz 13 bin azaldı, bunun 10 bini yabancı." Toplam yabancı sayısı da 74 binlerden 45 binlere gerilemiş. Daha önce kütüphane ve öğrenciler için çalışma mekanlarından söz etmiştim. Gençlerin ilgisinin artarak devam ettiğine işaret etti yine. Kütüphanelerin üye sayısı 72 bine ulaşmış. Kayıtları online güncelleyin çağrısına istedikleri kadar güncelleme gelmeyince 'online güncelleme yapmayanın üyeliği düşecek' mesajı göndermişler, bir günde 3 bin güncelleme gelmiş! Üyelerin yarısı Fatih dışından geliyormuş. Belediye binasının altındaki Fatih Kütüphanesi 7 gün 24 saat, 4 kütüphane gece yarısına kadar açıkmış. YKS'den KPSS'ye, TUS'a kadar bütün sınavlara burada çalışıyorlarmış öğrenciler. Bu kadar 'mış'tan sonra Fatih Kütüphanesi'ne geçtik. Üzerinde 'kitap kokusuna açılır' yazılı cam kapının arkasında daha fazlası vardı. Üniversite amfisini