İsveç'in medyası, muhalefeti...

Amineh Kakabaveh, İsveç'in tartıştığı İran asıllı bağımsız milletvekili.1970 doğumlu. 13 yaşında, İran'da etnik ayrılıkçı Marksist silahlı örgüt Komala tarafından dağa çıkarıldı, silahlı eğitim aldı. 19 yaşında Türkiye üzerinden BM'ye sığındı, İsveç'e iltica etti. Siyasete girdi, Sol Parti'den milletvekili seçildi, ancak 2019'da parti içinde tartışma çıkınca ihraç edilmek istendi, bunun üzerine istifa etti. İktidardaki zayıf sol koalisyon hükümetten düşünce, Kakabaveh 'tek oyla' hükümeti belirleme fırsatı yakaladı. Bunu da iyi kullandı. Kasım 2021'de Sosyal Demokrat Parti lideri Magdalena Andersson, Kakabaveh'in "PKK'yı terör örgütü listesinden çıkarma, YPG'ye destek verme ve Türkiye'ye savunma ürünleri ihracat yasağını kaldırmama" şartlarına boyun eğdi; hükümeti kurdu.Bu durum, İsveç için bir 'iç politika' konusuyken sorun olmadı.Rusya'nın Ukrayna'yı işgali üzerine İsveç'in NATO üyeliğine başvurdu ve Türkiye'nin desteğini istedi.Türkiye, 'terör örgütlerine desteği kesme, teröristleri iade etme ve savunma sanayii ürünleri ambargosunu kaldırma' şartı koydu.Kakabaveh de, hükümetle anlaşma şartlarına ek olarak, "Türkiye'nin şartlarının kabul edilmemesini" istedi.Bu aşamaya kadar konu 'iç politika' meselesi olarak kaldı.Ancak Kakabaveh, hükümetin 'tek oya muhtaç' durumda olmasından daha fazla yararlanmak istedi ve Adalet Bakanı hakkında verilen gensoru önergesini ve Başbakan'ın "Bakan düşerse istifa ederim" restini fırsat bilerek, "Gensoruya destek veririm" tehdidinde bulundu.Konu, bu aşamada İsveç için bir 'dış politika ve güvenlik sorunu' haline geldi.Türkiye'nin "terör örgütlerine destek vermeyin" taleplerine mesafeli yaklaşan İsveç siyaseti, medyası ve kamuoyu, son bir haftadır, Marksist silahlı örgüt geçmişi olan bir milletvekilinin, örgütsel bağlarını İsveç'in güvenlik politikalarının önüne koymasını tartışıyor.Zira Adalet Bakanı hakkında gensoru 12 Haziran'da oylanacak.İsveç medyası, ülke güvenliğinin 'tek kişinin' eline düşmüş olmasının şaşkınlığını yansıtıyor.Oysa, bu durum, hükümetin tek kişinin eline düştüğünde endişe yaratmalıydı.Yine de medyada verilen tepkiler, "İsveç'in çıkarları mı önemli, yoksa örgütlerin çıkarları mı" tartışması, sadece İsveç için değil, birlikte NATO'ya başvuran ve Türkiye'den destek isteyen Finlandiya ve terör örgütü militanlarının bugünlerde gösteriler yaptığı bütün Avrupa ülkeleri için örnek olacak nitelikte.Maalesef, Türkiye'deki muhalefet destekçisi medya ve muhalefet partileri için de...İsveç gazeteleri, "Hükümetin Kakabaveh ile yaptığı anlaşmanın anayasaya aykırı olduğuna" işaret ediyor; İsveç'in eski Türkiye Büyükelçisi Michael Sahlin'in, "İsveç'in ulusal güvenliği bir kişinin iradesine bırakılamaz. Hükümet, Kakabahev ile yaptığı anlaşmayı yırtmalı" sözlerini; İsveç'in eski İstanbul Başkonsolosu Peter Eriksson'un, Başbakan Magdalena Andersson'a "Kakabahev bütün enerjisini, İsveç'in AB tarafından terörist olarak kabul edilen PKK gibi bir dizi şüpheli Kürt örgütünü desteklemek için harcıyor. Bu kadına bir daha boyun eğmeyin" çağrısını yayınlıyor.İsveç'in iki önemli gazetesi Expressen ve Dagens Nyheter, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun'un, "İsveç terör konusunda somut ve kalıcı bir politika değişikliği yapmalı. Türkiye'nin haklı endişeleri giderilmediği müddetçe İsveç'in NATO'ya katılımı mümkün olmaz" sözlerini duyuruyor.Devlet kanalı SVT'nin deneyimli iç politika yorumcusu Mats Knutson, hükümetin Kakabaveh'e boyun eğmesi halinde, Erdoğan'ın "İsveç terör örgütü destekçilerinin etkisinde" iddiasının kanıtlanmış olacağına işaret ediyor.İsveç muhalefeti de 'örgütsel bağlarını milletvekili olduğu ülkenin çıkarlarına tercih eden' milletvekiline karşı hükümeti destekliyor.Ana muhalefetteki Hristiyan Demokrat Parti'nin genç kadın lideri Ebba Busch, Kakabaveh'in 'hükümeti düşürme' tehdidine karşı, Başbakan Andersson'a, "Kakabaveh'in oyuyla Adalet Bakanı düşse bile istifa etmeyin. Biz de yeni bir gensoru daha gelse bile destek vermeyeceğiz. Böylece siz de Kakabaveh'le yaptığınız anlaşmadan kurtulmuş olursunuz" teklifinde bulundu.Başbakan Andersson da teklifi memnuniyetle karşıladıklarını, üzerinde düşüneceklerini açıkladı.Düşünsenize;Türkiye