CHP kadrolarının liyakati!

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "başörtülüleri kendisinin şerrine karşı" güvenceye almak için yasa teklifi sundu! Kendisi, siyasi hayatını, başını örten kadınların eğitim ve çalışma hakkını yasaklayan yasaları iptal ettirmekle geçirmiş olduğu halde... Gülmeyin... Sonra, ömrünü başörtüsü özgürlüğüne adamış, iktidarında yasakları kaldırmış olan Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, "Hadi bakalım, bu senin için turnusol kağıdı olsun" diyebildi! Ertesi gün, TBMM'ye verdiği kanun teklifinde, 'giyinme özgürlüğü garantisi'ni sadece "Kamu kurum ve kuruluşları, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ile üst kuruluşlarına bağlı olarak çalışan kadınlar"a verdi, "zorlanamazlar" dedi! Gülmeyin... 'Yani diğer kadınlar zorlanabilir miymiş" demeyin. Bu Türkiye'yi yönetmeye talip bir partinin ve onun genel başkanının, TBMM Grup Başkanvekillerinin ve hukukçularının ve dahi altına imza atan 132 milletvekilinin 'ehliyet ve liyakatleri'ni gösteriyor! Siz yine de gülmeyin. 'Kibirli' derler, 'aşağılıyor, ötekileştiriyor' derler... Sonra yasa teklifini, "Başörtülü kadınların hak ve özgürlüklerine kavuşması için önerdiğimiz bu kanuni zırh" diye niteledi! Gülmeyin... "Yahu, başörtülü kadınlar zaten size rağmen hak ve özgürlüklerine kavuşmuştu" da demeyin... Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, "Senin yasakçı zihniyetine rağmen, özgürlükler getirmeye çalışıyoruz" diye seslendi! 20 yıldır başörtüsü yasaklarını kaldırmak için Erdoğan'ın çıkarttığı yasaları kendi imzasıyla AYM'ye başvurup iptal ettirmemiş gibi! Ama siz yine de gülmeyin... Erdoğan'dan pek de haz etmeyenler de dahil hukukçular, Erdoğan gibi, CHP'nin yasa teklifini gereksiz, manasız hatta yeniden başörtüsü tartışması çıkarma tehlikesi olarak niteliyor. Sizce kim 'hukuk devleti' anlayışı ve devlet yönetimi liyakatine sahip Sonra, muhalefet "20 yıldır 'Erdoğan bu işlerden anlamıyor, biz daha liyakatliyiz' diyoruz ama kimse inanmıyor" diye hayıflanıyor! Muhtemelen bugünlerde de 'o zaman biz bu işi niye yaptık' diye birbirlerine bakıyorlardır. Gülmeyin... Çünkü bu gülünecek değil, üzülünecek bir durum... Başörtüsü kanunu fikri 6'lı masadan mı çıktı Ankara gazetecileri, Kılıçdaroğlu'nun 'başörtüsü yasası' önerisine, Altılı Masa'daki 4 partinin genel başkanının destek açıklaması yaptığını hatırlatarak, bu değerlendirmeyi yapıyorlar. Dün internette aradım, sadece İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener sessiz kalmış. Muhtemelen, başörtüsü yasaklarının zirve yaptığı 28 Şubat dönemindeki 6 aylık İçişleri Bakanlığı sırasında "Yasaklar kesinlikle uygulanacak" demiş bulunduğu için... Gerçekten de Altılı Masa'nın son toplantısında bu 'fikir' ve bunun Kılıçdaroğlu tarafından dile getirilmesi önerisi konuşulmuş olabilir. Ya da CHP'nin seçim kampanyasını yürüten siyasi reklamcıların parlak fikri de olabilir; "AKP'nin elinden başörtüsü kozunu alalım" filan gibi... Neden böyle düşünüyorum Çünkü CHP tarafında bu 'fikir'le ilgili bir hazırlık yapılmadığı anlaşılıyor. Kanun teklifi maddesi sadece 'kamu çalışanı kadınlar' düşünülerek yazılmış. Ayrıca, teklife karşı Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan gelebilecek 'el yükseltme' ihtimaline de hazırlık yapmamışlar. Grup Başkanvekili Özgür Özel, "Anayasa değişikliğini yeni Meclis yapar" diye kestirip attı, Genel Başkan Kılıçdaroğlu, "Sen yasa teklifimize destek ver, biz de anayasa teklifine verelim" gibi bir 'tuhaf' ifade kullansa da, açık kapı bıraktı. Bir gazeteci arkadaşım, bir komplo teorisi bile ortaya attı. Bu 'parlak fikir' Altılı Masa'da ortaya atılmış ve Kılıçdaroğlu'nun bunu sahiplenmesi uygun görülmüşse, ortada bir 'kumpas' bile olabilir! Bu fikri Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu'nun verdiği yorumunu yapanlar da var, SP Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu'nun verdiğini söyleyenler de. Zira Twitter'da bu fikre açıktan destek veren bu iki genel başkan olmuştu. Tabii, aynı 'teori', Kılıçdaroğlu'nun cumhurbaşkanı adayı olmasını 'hala' istemeyen parti içi gruplar için de geçerli... Sahi, Kılıçdaroğlu'nun eline top verip, 'hadi bir gol at' diye gençliği futbolculukla geçmiş Erdoğan'ın karşısına mı sürdüler 9. Cumhurbaşkanı Demirel, "Allah yakışan iftiradan saklasın" dermiş. Allah 'yakışan komplo teorisinden' de saklasın. 'Alevilerin hakları'nı başörtüsüne karşılık göstermek büyük yanlış Kılıçdaroğlu, Erdoğan'a karşı teklif getirirken de bir büyük yanlış yaptı; "Alevi vatandaşlarımız dahil, hak ve özgürlükler konusunda getireceğiniz öneriye her türlü desteği vermeye hazırız" dedi. Nesi yanlış Kılıçdaroğlu, 'Alevilik'le ilgili hak ve özgürlükleri, 'başörtüsüne karşılık' olarak siyaset sahasına sürmemek gerektiğini düşünmeliydi. CHP ve Kılıçdaroğlu'nun sözcülüğüne soyunan kimi medya yorumcularının, "Ama Erdoğan da başörtüsü tartışmasından sonra cemevi ziyareti yapacak" gerekçesi tutarsız. Zira Şahkulu Sultan Dergahı'na planlanan ziyaret ilk değil. Erdoğan, Temmuz 2007'de İstanbul'da Eriklibaba Alevi Dergahı ve cemevini ziyaret etmiş, geçen ağustosta da Ankara Hüseyin Gazi Cemevi'ndeki muharrem ayı iftarına katılmıştı. Hatırlamadıklarım da olabilir. Ayrıca 2010'da, Alevi Çalıştayları düzenleyerek tarihin en kapsamlı çalışmasını ve raporlamasını yaptıran da Erdoğan'dı. Ve bu ziyaret Kılıçdaroğlu'nun başörtüsü