Kılıçdaroğlu faturayı ödedi bile

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "elektrik zamları geri alınana kadar faturasını ödemeyeceğini" açıkladı.Oysa söz ağzından çıktığı anda faturayı 'siyaseten' ödemeye başlamıştı bile.Çünkü zamanlaması isabetsizdi.Hem de iki kere isabetsiz...Birincisi; Elektrikte kademeli tarife ve fiyat artışını AKŞAM 24 Aralık 2021 Cuma günü manşetten duyurmuş, uygulama 1 Ocak 2022'de başlamıştı. Aylık 150 kilovat saat tüketime yüzde 50 zam yapılacağı, daha fazla kullanıma daha yüksek fatura geleceği o gün biliniyordu.Ama CHP'de bunun üzerine politika ve söylem geliştirecek kimse yoktu.Fatura ödememe protestosu 'ajans'ın aklına ancak 9 Şubat'ta geldi.İkincisi; bu 'parlak fikrin' de zamanlaması yanlıştı.Zira Cumhurbaşkanı Erdoğan, 31 Ocak'ta kademeli tarifenin 150 kilovatsaatlik düşük zamlı birinci kademesinin yetersiz kaldığı ve vatandaşlara yüksek fatura geldiğinin görülmesi üzerine, birinci kademeyi 210 kilovatsaate çıkarmıştı. Kılıçdaroğlu'nun protesto açıklamasından sonraki birkaç gün içinde gelmeye başlayan ikinci faturalar daha düşüktü.Kılıçdaroğlu, "Bakın, ben söyledim düşürdüler" de diyemedi!CHP'nin izahatı da tutarsızdı.Kılıçdaroğlu'nun cümle içinde 'faturalarım' diyerek protestonun kişisel olduğunu ima etmesi, 'bakmayın bana siz' anlamına gelemezdi.Zira bir genel başkanın protestosu teşkilat ve seçmenlerinin örnek alması gereken bir tavır olmalıydı. Hem parti yöneticilerinin bunu bir 'liderlik göstergesi' olarak vurgulamasından da bu beklenti anlaşılıyordu.Ama olmadı...Gerekçe de mantıksızdı.Çünkü fatura ödememek, elektriğin kesilmesi ve sonunda açma kapama, gecikme farkı ve cezalı fiyat gibi 'mali külfet' getirecek bir protestoydu.Genel Başkan'ı, onun sözüne uyduğu için ceza ödeyen seçmenlerle karşı karşıya getirecekti.Genel Merkez yönetimi, Millet İttifakı ortakları ve örgütlerin tavrı da tutarsızdı.Önce İstanbul İl Başkanlığı destek açıklaması yaptı, Bursa İl Başkanlığı, 11 bin 331 liralık elektrik faturasını parti binasına asarak 'ödemiyoruz' diye yazdı. HDP Milletvekili Garo Paylan "Bu protestoya katılıyoruz, ödemeyeceğiz" dedi.Ancak CHP ittifakının 'görünen' ortaklarından Kılıçdaroğlu'na bir 'kampanya desteği' gelmedi.İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Bahadır Erdem, Meral Akşener'i işaret ederek, "Benim genel başkanım kanuna aykırı hiçbir şeyi kendi de yapmaz, söylemez ve tavsiye etmez. Ödenmesi gereken fatura ödenecektir" dedi.İktidar kanadından gelen 'kanunsuzluğa, isyana teşvik' tepkilerine CHP önce direniş gösterdiyse de, sonra geri adım attı.Ayrıca konu 'belediyelerin su ve doğalgaz faturalarının da zam gerekçesiyle ödenmemesi'ne gelince, CHP'li belediyeler "genel başkanımızın bahsettiği elektrik faturası, siz su ve doğalgaz faturalarını ödemeyi ihmal etmeyin" duyuruları yayınlamaya başladı.CHP Sözcüsü Faik Öztrak ve Grup Başkanvekili Özgür Özel, bunun Kılıçdaroğlu'nun 'kişisel protestosu' olduğunu, 'kurumsal bir karar alınmadığını' açıklayarak düzeltme yapmaya çalıştı.Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarını 'iyi tarafından' vermeye gayret eden medya organları, bu yönde görüş alabileceklerini düşündükleri uzmanlara mikrofon uzattılar. Ancak örneğin Prof. Barış Doster, Deutsche Welle Türkçe'ye, özetle, "Kafamıza göre her eyleme 'sivil itaatsizlik' yaftası, tanımlaması yapamayız. Sıradan bir vatandaş sivil itaatsizlik yöntemlerine başvurabilir. Ama bir siyasal parti genel başkanı, hele de ana muhalefet partisinin genel başkanı, milyonlarca oyu, 100 küsur yıllık bir geçmişi olan bir partinin başkanı sivil itaatsizlik yöntemine başvurmamalıdır. Onun bu meseleyi toplumsallaştıracak, başta parti örgütü olmak üzere çok çeşitli araçları vardır. Ayrıca bir parti genel başkanının her türlü eylem ve söylemleri partisini bağlar, 'bu benim kişisel tasarrufumdur, kimseye düşün peşime demiyorum' diyemez. Acaba CHP genel başkanının bu çağrısına parti yöneticileri, milletvekilleri, il yönetimleri, delegeleri, seçmenleri uyacak mı" dedi.Hafta sonunda Habertürk'te hukukçu Dr. Rezan Epözdemir de, bir kanuna aykırılıktan değil ama sözleşmeye aykırılıktan söz edilebileceğini, ancak siyaseten yapılanın doğru olmadığını vurguladı. Epözdemir, Kılıçdaroğlu'nun 'mütevazı çalışma masası' olarak gösterilen videosunun Boğaz manzaralı bir otelin 'başkanlık süiti' olduğunun ortaya çıkmasına da atıfta bulunarak, bunu "parti içinden Kılıçdaroğlu'na operasyon" diye niteledi.Salim kafayla düşünelim;İcraat sorumluluğu olmayan, devleti koruma sorumluluğunu da hissetmeyen, politika üretemeyen bir parti ve ittifakı, halkın yaşadığı ekonomik zorluklardan doğan 'rüzgarı' değerlendirme adına da tutarlı bir tepki geliştiremiyor. Üstelik, cumhurbaşkanı adaylığı için herkes birbirine kumpas kuruyor!Sonra da Türkiye'yi yönetmeye, sorunları çözmeye talip olduklarını söyleyebiliyorlar! 65 YAŞ ÜSTÜNÜN ELEKTRİĞİ 3 AY KESİLMİYOR Hukukçu Dr. Rezan Epözdemir, Kılıçdaroğlu'nun fatura ödememe açıklamasına dair enteresan bir noktaya daha dikkat çekti. Normalde bir fatura dönemi 5 günü geçerse elektrik kesiliyor. Ancak, 65 yaş üstü aboneler ile engelliler, şehit yakınları ve gaziler, kendi adlarına düzenlenmiş faturalarda 'kesme' uygulaması arka arkaya 3 faturaya kadar uzatıldı.Yani, Kılıçdaroğlu elektrik faturasını