CHP, 'lider'ini sürüklüyor

Esasen bunun tersi olur.Liderler partilerini sürükler.Hatta genel başkanlar bile sürükler...Ama CHP'de tersi oluyor.Artık genel başkan yardımcıları mıdır, genel başkan danışmanları mıdır bilmiyorum; Erdoğan hükümetlerinde yapılmış, yapılmakta veya projelendirilmiş olan ne varsa 'vizyon' diye Genel Başkan Kılıçdaroğlu'nun önüne koyuyorlar.O da yürüyor...Dün, '6 yaşında evlilik' iğrençliğine karşı kadın milletvekilleriyle Meclis'ten Adalet Bakanlığı'na yürüdü."Günlerdir bekliyorum acaba siyasal iktidar ses verecek mi diye. Konu parlamentoda dile getirildiğinde Aile Bakanı açıklama yapıyor, 'Biz bu meseleyi iki yıldır biliyoruz' diyor. Ya yüzünüze, gözünüze dursun iki yıldır gıkınız çıkmıyor. Bereket var ki gazeteciler var bu ülkede. Adalet Bakanlığı sessizliğini koruyor. Aile Bakanlığı'nın zaten ne yaptığını kimse bilmiyor. İktidarın, polisin, savcının elini kolunu bağlamasını istemiyoruz. Siyasal iktidarın, devlet aygıtını çalıştırmaması tahammül edilecek bir durum değildir. İki yıldır kimin arkasına saklandınız. Kızımıza seslenmek istiyorum: Yanındayız, hepimiz senden yanayız" dedi.Birinci cümlede 'hükümetten ses çıkmadığını' iddia etti.İkinci cümlede 'hükümetin bakanının durumdan haberdar olduğunu ama bir şey yapmadığını itiraf ettiğini' iddia etti.Üçüncü cümlede 'olayı gazetecilerin ortaya çıkardığını' iddia etti.Dördüncü cümlede, 'Adalet Bakanlığı'nın sessiz kaldığını' iddia etti.Beşinci cümlede, yine 'Aile Bakanlığı'nın ne yaptığının bilinmediğini' iddia etti.Altıncı cümlede, 'iktidarın savcıyı, polisi çalıştırmadığını' iddia etti.6 cümle de doğru değil...- Haberleri yazan ve sürdüren gazeteciler, 'savcılık iddianamesine' dayalı bilgilere yer verdiler.- Yani savcılık bir soruşturma ve kovuşturma yürütmüş.- İlk açıklamayı Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı yaptı, davaya müdahil olduklarını duyurdu.- AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, "Haberleri çok yakından takip ediyoruz. Çocukların istismar edilmesi, asla affedilmeyecek lanetli bir suçtur" dedi.- AK Parti Milletvekili Özlem Zengin, TBMM'de araştırma komisyonu kurulmasını önerdi.- Hakimler ve Savcılar Kurulu 1. Dairesi, olayla ilgili 2012'de ilk soruşturmayı yürüten ve 'kovuşturmaya yer olmadığı' kararını veren savcı hakkında inceleme başlattı. Bu yöndeki izni, HSK Başkanı sıfatıyla Adalet Bakanı Bekir Bozdağ verdi.- Haberi yazan gazeteciler, CHP'de her odada açık olan kanalda, "Mağdur kadın ve çocukla devletimiz ilgileniyor, devletimizin koruması altında. Aile Bakanlığımızı ve yetkililerini tebrik etmek gerekir. Oldukça iyi korunuyor. İddianame yazılmadan aile bakanlığı müdahale etmiş barınmasını sağlamış mağdur kadına. Mağdur, meslek eğitim kursuna gönderilmiş, İngilizce öğrenmiş. Çocuğa da kreş ve eğitim sağlanmış. Devlet yetkililerimizi tebrik etmek gerekir" diye üstüne basa basa söylediler.Bütün bunlar, ilk haberin yayınlandığı 3 Aralık'tan sonra 5-10 Aralık günleri arasında yaşandı.Kılıçdaroğlu ise 12 Aralık'ta, bütün bunlar olup bittikten sonra, 'hiç bir şey yapılmamış' gibi, Adalet Bakanı'nın kapısına dayandı, Aile Bakanı'na sözde hesap sordu!Adalet Bakanı Bozdağ, "Kılıçdaroğlu randevu istese verirdim, randevusuz geldiği halde görüşmek isteseydi de yine görüşürdüm" diyerek devlet adamlığı örneği verdi.Bozdağ, yukarıda anlattığım süreçlere işaret ederek, "Belli ki Sayın Kılıçdaroğlu'na doğru bilgi aktarılmıyor" dedi."Kılıçdaroğlu bütün bunları kendi planlamasıyla yapıyor" demeyin.Öyle de olsa, "konu tam olarak nedir arkadaşlar, kim ne dedi, ne yaptı" diye sormak ilk yapılması gerekendir.Bu haliyle 'olan bitenden, dünyadan habersiz' fotoğrafı veriyor.Dönüp dolaşıp, bütün bunların, "Kılıçdaroğlu'nun cumhurbaşkanlığı yapamayacağı"nın kanıtı olarak özellikle yaptırıldığı ihtimaline geliyorum.CHP içindeki en hevesli rakibinin "Sağlıklıyım" vurgusu da kulağımı tırmalıyor.SEVİGEN'İN İKİ İDDİASI Eski CHP Genel Sekreter Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Mehmet Sevigen ile geçen hafta tv yayınında bir araya gelmiştik.