Beş dakikada değişir bütün işler

Mazhar Alanson'un 2000'lerin başında popüler olan şarkısıydı:

"iki yüz doları cebime attım, birden kendimi bir şey sandım, aldım kızları diskoya gittim..." diye başlıyor;

"Beş dakkada değişir bütün işler..."

nakaratıyla devam ediyordu...

ABD, Sovyetler Birliği'ni dağıtmıştı, artık 'tek küresel lider'di.

Avrupa, güvenliğini ABD'ye, enerji hatlarını Rusya'ya bağlamış, Rus oligarkların milyar dolarlarını bankalarına çekmişti.

Avrupa Birliği, insan hakları ve özgürlüklere dayalı, refah vaat eden bir hikayeyle caka satıyordu.

Çin, 'medeni demokratik dünya' için çalışan ucuz üretim cennetine dönüşmüştü.

Ortadoğu da güvenliğini ABD'ye ihale etmiş, bedelini enerji kaynakları ve egemenliğiyle ödüyordu.

Deniz ticaret yolları, limanlar da Batı kontrolündeydi...

55-60 yılda bu yönde değişen dünya, son 20 yılda tersine döndü...

ABD'nin 'tek küresel lider' şımarıklığıyla başlattığı Afganistan ve Irak saldırıları, Rusya'yı çevreleme politikası başarısızlıkla sonuçlandı.

Rusya, önce savunmaya çekildi, sonra Kırım, Gürcistan ve Ukrayna saldırılarıyla buna cevap verdi.

AB ise, ABD ile Rusya-Çin arasında dengeleyici bir güç olmayı başaramadı.

Aksine, ABD peşinden Afganistan ve Irak saldırılarına sürüklendi; insan hakları ve özgürlüklere dayalı demokrasi iddiasını kaybetti.

Kendi üyeleri arasında bölünmeler başladı.

Son olarak Gazze'de soykırıma girişen İsrail'in arkasında durarak, bütün medeni ilkelerini imha etti.

Avrupa Birliği'nin cazibesi artık sadece 'zenginlik'ten ibaret.

O da şimdilik...

Çin 'sıra kendisine gelmeden' ucuz üretimden teknoloji üretimine, dijital altyapıda, küresel ticaret ve etkinlikte genişlemeye yöneldi.

Avrupa gibi "güvenliğini ABD'den kiralayan" Ortadoğu ülkeleri, bunun bedelini 'egemenlikleri ile ödediklerinin' farkına vardı.

HHH

Şimdi hem Avrupa hem Ortadoğu ülkeleri hem Rusya hem de Çin, güvenlik, ekonomi, ticaret ve ticaret yolları ile gıda ve enerji güvenliğinde 'kendi başının çaresine bakma' yolları arıyor.

Mümkünse tek başına, değilse 'bölgesel işbirlikleri' ile...

Bu mücadele şimdilik ABD, Rusya ve Çin çevresinde 'kutuplaşan' bir tablo gibi görünüyor.

Ancak öyle olmayacak.

Zira 'üçüncü taraflar' için ABD'nin karşısında Rusya veya Çin de 'tercih edilebilir alternatif' değil.

Daha çok kutuplu, ancak kutuplar arasında ilişkilerin farklılaştığı yeni bir dünya düzenine doğru gidiyoruz.

Kovid salgını, 'Rusya-Ukrayna savaşı' dedikleri ABD-Rusya savaşı ve İsrail'in Gazze soykırımı tarihi süreçleri hızlandırdı.

Şimdi herkes, taşları döşenen ABD-Çin savaşından önce hazırlıklı olmaya çabalıyor.

Kimsenin cebindeki dolarla şımarıp hovardalığa kalkmayacağı bir dünya için son zamanlardayız.

Yoksa yine beş dakikada değişecek bütün işler...

TERÖRE KARŞI 'İÇ CEPHE' VE 1919 ÖRNEĞİ

Bu işin 'ama'sı, 'fakat'ı olmaz.

Ordunun, kışlanın, karakolun denetimi başkadır; cephedeki Mehmetçik'in mücadelesini sorgulamak başka.

Hele o mücadele sıcağı sıcağına sürerken...

Hele de mücadele edilen terör örgütünün ortaya attığı iddialar üzerinden!..

1919'da buna benzer savrulmayı işgal altındaki İstanbul'da işgalcilere boyun eğen 'bir kısım aydın' sergilemişti.

Vatanı işgalden, milleti zilletten korumayakurtarmaya ant içmiş bir avuç kahramanın arkasından, "Bu Kemal ve arkadaşları milleti ölüme sürüklüyor" diye bağrışıyorlardı.

Onlara göre, "ABD, İngiltere, Fransa elimizden tutarsa ancak toparlanabilirdik!"

O gün işgalcilerin ağzıyla konuşanlar vardı; bugün de işgalcinin maaş ödediği örgütün ağzıyla konuşanlar var!

YENİ DÖNEM: ABD-PAPUA YENİ GİNE İTTİFAKI!