Mustafa Çağrıcı

Karar

Hicret'in düşündürdükleri

Merhaba aziz okuyucular. Bir aylık sürpriz bir memleket ziyaretinden sonra bilgi ve düşüncelerimi yeniden görüş ve yorumlarınıza sunma fırsatını bana bahşeden Yüce Allah'a şükürle başlayayım.Geçtiğimiz Cumartesi günü hicrî 1444 yılına girdik. Hepimiz için hayırlara vesile olsun! Bu takvimin "hicrî" diye adlandırılması Peygamberimizin Mekke'den Medi

Makâsıdî din yorumu için sorumluluklarımız

Makâsıdî yorum anlayışına göre Allah'ın muradı ve hikmeti, lafızlar içine koyduğu mana ve maksududur. Şunu bilmeliyiz ki, Allah'ın, Kitabı ve Elçisi vasıtasıyla ortaya koyduğu din, nihai planda varlıklar âleminin zararına olacak bir eylemle insanları yükümlü kılmaz. Bu, hem dinimizin hem akıl ve vicdanımızın hem de tecrübelerimizin bize öğrettiği a

Lafızcı-popülist din yorumu

Bir önceki yazımda İslam'ın ilk iki-üç asrında mesâlih-makâsıd merkezli (dinî kaynakları, içerdikleri insanî, toplumsal, doğal iyilik ve yararlara yönelik küllî amaçlar ve hikmetler perspektifinden) anlayan bir din yorumunun hâkim olduğunu bazı örnekleriyle sunmaya çalışmıştım. Ancak ilerleyen zamanlarda bu anlayışın terk edilip, onun yerine lafızc

Lafız eksenli - Amaç eksenli din yorumu

29 Mayıs Üniv. Kur'ân-ı Kerîm Araştırma Merkezi (KURAMER), ilgi alanının gereği olarak, Kur'an'ı muhtelif yönlerden tefsir eden kadim birikimimizi konusunda birkaç sempozyum düzenlemişti. Sempozyumlarda sunulan tebliğ ve müzakere metinleri şu isimlerle yayımlandı: Makâsıdî Tefsir: Kur'ân-ı Kerîm'i Amaç ve Hikmet Eksenli Anlamak (2018), Kur'an'ın Bâ

Ahlak-sız dindarlığın derin sebepleri

İslâmî ilimlerin teşekkül etmeye başladığı hicrî 2. yüzyıl sonlarından itibaren ulema ilimler arasında 'ahlak'a da yer veriyordu. Başlangıçta âlimler, daha çok hadislerden oluşan müstakil ahlak kitapları yazdıkları gibi, oluşturdukları geniş hadis mecmualarında da "Kitâbu husni'l-hulk", "Kitâbu'l-edeb", Kitâbu'l-birr" gibi başlıklar altında ahlaka

Bizim ulemanın 'Endüljans'ı

Günümüzde İslam toplumları ağır bir ahlak sorunu yaşıyor. Ahlakın bozulması insanın bozulmasıdır. Öyleyse işe bu bozulmayı düzeltmekten başlamalıyız. Bunun için de önce bu hastalığın sebeplerini bulmalı, 'hastanın hikâyesi'ni en baştan bilmeliyiz.Diyebilirim ki tarihte Müslümanın başına gelen en büyük musibet, "dindar" kavramının içinden ahlâkî sor

'En 'Üst akıl' biziz'

Şu sıralar bir kitap okuyorum: İslam Dünyasında Temel Sorunlar: Şiddet, Mezhepçilik ve Darbeler (İstanbul 2017). Kitap, Anadolu Platformu'nun 15 Temmuz (2016) darbe girişiminden 5 gün sonra düzenlediği uluslararası sempozyumda sunulan tebliğlerden oluşuyor.Kitabın içinde de geçen- arka kapağındaki tespitlerden birkaçı şöyle:"Bugün İslam ümmeti, fit

'Kişi noksanını bilmek gibi irfan olmaz'

Ayrıntısına girmeden belirteyim ki, dünyada olduğu gibi ülkemizde ve Müslüman toplumlarda da dinî ve din dışı konularda farklı görüşlere sahip insanlar, gruplar vardır ve bu gayet normaldir. Normal olmayan şu ki, ülkemizde ve Müslüman toplumlarda bu farklı tarafların hırsları, bencillikleri, bağnazlıkları ve höşgörüsüzlükleri onları daha çok yanlış

Reşit olmak

Bizde ilk kurulan siyasi partinin adı "İttihad ve Terakki" idi (kuruluşu: 21 Mayıs 1889). Günümüzdeki en büyük partimizin adı da "Adalet ve Kalkınma Partisi"dir. Demek ki o günden bugüne bir geri kalmışlık meselemiz var. İslam toplumlarında en ilgi çekici siyasal hareketlerden biri olan Tunus'taki partinin adı "En-Nahda" da benzer bir anlam içerir.

'Yarı delilik'ten çektiklerimiz

Önce herkese hayırlı bayramlar... Sanırım bir bayramın adına layık üç özelliği olur: 1. Bayram demek sevinmeksevindirmek, mutlu olmakmutlu etmek demektir. 2. Bayram, farlılıkları yok etmek değil, farklı olanlarla da tebrikleşmek, tokalaşmak, kucaklaşmak demektir. 3. Bayram barışmak, barıştırmak demektir. Hem dinî hem milli kültürümüzde bir bayram,